BIST 9.673
DOLAR 35,24
EURO 36,67
ALTIN 2.968,48
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'ın revizyon kozu

Dış politikanın ihmal edildiğinin altını çizen Işık, Erdoğan'ın vekillerden destek almak için kullandığı kozu da yazıyor.

Abone ol

28 Mart'ta yapılacak yerel seçimler sonrası yaşanabilecek siyasi tabloyu bugünkü köşesinde değerlendiren Halka ve olaylara Tercüman Gazetesi'nin yazarı Metin Işık, ihmal edilen dış politikanın da altını çiziyor.

Hamas'a karşı uyarılarda da bulunan Işık, Erdoğan'ın milletvekillerinden destek almak için kullandığı kozu da yazıyor.

İşte Metin Işık'ın yazısı:

Hamas'a dikkat...

Sonuçlar ne olursa olsun, 29 Mart sabahı iktidar ve muhalefet bir iç hesaplaşma sürecine girecek. İyi ya da kötü anlamda. ANAP nostaljik bir parti olarak tarihteki yerini alacak. CHP'ye gitmeyen AKP karşıtı seçmen, Ağar'ın DYP'si, Bahçeli'nin MHP'si ve Karayalçın'ın SHP'si olarak üç ayrı grupta toplanacak.

Karar haftasına girdiğimiz günlerde son hafta dönemecinde NTV'de yayınlanan anket en çok AKP karşıtı seçmenin tercihini bir daha gözden geçirmesine sebep oldu. Özellikle SHP'nin yükselişini yavaşlattı. Az da olsa DYP ve MHP seçmenini etkiledi. Böylece CHP'ye bence hak etmediği bir yönelişe sebep oldu.

Seçim sonunda, demokratik blok harekatı yüzde 5 oy civarında kalırsa SHP'nin üstüne DEHAP gölgesi oturacak. Yüzde 8-10 oranında bir oy SHP'yi solda alternatif parti konumuna taşıyacak. AKP karşıtı sağ seçmenin alternatif adresinin 'DYP mi, MHP mi?' sorusu da 28 Mart'tan sonra cevaplanacak. DYP ve MHP'nin en az 3 Kasım'a yakın bir sonuç alması gerekiyor. Ancak yüzde 10 rakamını yakalayan parti AKP karşısında, alternatif olma iddiasını ayakta tutabilir.

Yüzde 5'in altındaki bir DYP, bir MHP asla AKP'ye alternatif olamaz. Temenni etmeyiz ama tüzel kişilikleri tartışmaya açılır. Bu tartışmayı genel başkan değiştirme çabası da engelleyemez. Tabanları bir anda CHP'ye kayabilir. Çünkü Baykal ile CHP seçmen tabanını değiştiriyor. SHP'nin sol adına, mesafe alması halinde CHP'nin merkeze doğru yapacağı yolculuk hızlanacaktır.
Yüzde 20'nin üstünde bir oy oranı da Baykal'ı tartışılmaktan uzaklaştıracaktır.

100-110 küskün miletvekili Başbakan Erdoğan 28 Mart'ta cebinde koyduğu yeni siyasi destek kozuyla aynı gün İsviçre'ye gidecek.

Ardında kendisini dışlanmış sayan 100-110 küskün AKP milletvekili bırakarak. Bunu bilen Erdoğan, Kabine'de revizyon sinyali verdi ve umut dağıtmaya çalıştı.
DYP, MHP ve CHP'ye muhtemel kaymaları önlemeyi de.

Dış politikayı ihmal eden Türkiye, Nisan'dan sonra kendisini keskin dönemeçte önemli kararların arifesinde bulacak. İktidarıyla, muhalefetiyle hazırlıksız yakalanarak. İsterseniz başlıklarıyla bir bakalım:

1- Gürcistan'daki göstermelik anlaşmazlık ve çözümlere yine seyirci kaldık.

2- NATO Kosova'ya silahlı güç kaydırıyor. İnsanlar öldü, cami ve kiliseler yakıldı. Olaylar Sırp Devlet adamı Mitroviça Spotname'nin sağduyusu ile şimdilik önlendi. Kalıcı bir barışın olmadığı anlaşıldı ve ürküttü. Afganistan Ulaştırma Bakanı öldürüldü. NATO
Türkiye'den, yangın yeri Afganistan'a asker istiyor. Bush 26 Ocak'ta geleceği Türkiye'ye, 'NATO ile Afganistan'a gir' diyecek.

3- Hamas'ın ideolojik ve dini lideri Şeyh Yasin Ramazan İsrail tarafından öldürüldü. Bu da El Kaide'den sonra Türkiye dahil İsrail'in büyükelçiliklerinde Hamas suikasti ihtimalini artırıyor.

4- İsrail Türkiye'nin 'Irak'ın kuzeyine karışma' uyarısını ihlal ediyor. İsrail'den Musul'a 200 bin kişiyi iki yıl içinde sevk ettirmeye hazırlanıyor . Irak'ın kuzey'i, Suriye ve İran'da Kürt bölücü hareketleriyle ilgileniyor. Suriye'deki maç kavgasının amatör kameraman diye sadece İsrail TV'lerinde yayınlanması, stadda İsrail ajanlarının olduğu şeklinde değerlendirildi.

Kıbrıs mı? Dün TBMM Başkanı'nı Denktaş'ı dinlemeye davet etmiştik. Seçim molası olduğunu biz de unuttuk. Umarım Sayın Arınç 10 Nisan'a kadar Sayın Denktaş'ın TBMM üyelerine hitap etmesini sağlayarak, tarihe tanıklığın yolunu açar.