Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Conrad Otel'de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü İcra Komitesi toplantısında konuşma yaptı.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari-Çukurca karayolundaki hain saldırıyı hatırlatan bir gazetecinin ''Sözün bittiği yerde misiniz?'' şeklindeki sorusuna ''Artık daha önce de söylediğimiz gibi sözün bittiği yerdeyiz. Ramazanla ilgili sabrımız bitmiştir'' karşılığını verdi.
Üslubunu sertleştiren Erdoğan'ın hedefinde sadece PKK yoktu, BDP de vardı: "Artık sabrımızın bittiği yerdeyiz. Terörle arasına mesafe koymayanlar da bedelini öder."
Başbakan Erdoğan, Conrad Otel'de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı'nın çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin ''Bugünkü şehit haberleriyle ilgili ne söyleyeceksiniz? Sözün bittiği yerde misiniz?'' şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
''Az önce bir haber daha geldi, bir korucu... Bizim yeni dağıtım olan SAT komandolarının yerine intikalinden sonra geri dönüşü esnasında olay cereyan ediyor. Önce bir mayın olayı, mayından sonra da roketatarlarla maalesef bu zırhlı taşıyıcılar vuruldu. Bunun neticesinde sayı 8'e çıkıyor ve 11 yavrumuz da yaralı. Ben şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet diliyorum ve yaralılarımıza şifalar diliyorum. Artık daha önce de söylediğimiz gibi sözün bittiği yerdeyiz. Ramazanla ilgili sabrımız bitmiştir.''
Erdoğan bu açıklamalardan önce de katıldığı toplantıda hain saldırıya değindi. Buradaki konuşması nispeten öncekine göre daha yumuşaktı:
SAHUR VAKTİ ŞEHİT ETTİLER
"Bir hüznümü ifadeyle sözlerime gireceğim. Bu gece yarısı sahur vaktinde 8 (11 şehit) yavrumuzu teröristler şehit ettiler. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı kardeşlerime şifalar diliyorum. Milletimizin tekrar başı sağolsun diyorum. Biz bu mana dolu ramazan ayı içinde özellikle sabırla devam ettiğimiz bir süreci, bu yaşanan olaylarla, bu mübarek ayda gölgelenmesini istemezdik ama ne yazık ki terör böyle acımasız, dini, milleti, ırkı, vatanı olmayan bir olay, bir fenomen"
Konuşmasında Somali'ye sessiz kalan dünya kamuoyunu eleştiren Erdoğan, vicdanlara böyle seslendi:
LÜKS ARABALARINA BİNENLER
"Türlü lüks arabalara binemezsiniz iddiasında değilim. Ama açlık içerisindeki o insanları o denli düşünmek zorundasınız. Somali ile Osmanlı'ya dayanan bağlarımız var. Somali'ye hiç bir zaman devlet çıkarı ile bakmadık. Tarih boyunca biz Afrika'ya sömürülecek bir toprak parçası olarak görmedik.
KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR
Afrika'nın kaynaklarını sömürmeye çalışanların bugün yaşananlardan duyarlı olmasını bekleyemeyiz. Bizim sahip olduğumuz medeniyet birikimi bunu gerektirir. Bizler komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir anlayışına sahibiz. Hz. Peygamber'in takipçisi olarak şunu kendimize soralım, biz gerçekten böyle miyiz?
KİM HANGİ ZENGİNLİKTEN BAHSEDEBİLİR
Hangi siyaset hangi ahlak bir annenin bu çaresiz gözyaşları karşısında daha değerlidir? Çocuklar açlıktan öldüğü bir yerde kim hangi zenginlikten bahsedebilir. Bu sınav sadece Somali'nin değil insanlığın sınavıdır. Dünyanın başındaki felaketlerin tamamını adaletsizliklerden olduğunu görmüyoruz.
TOK KARNINA İLAÇ
Afrika'ya ilaç gönderiyorsunuz ama ilaçlar tok karnına kullanılmak zorunda. Bu nasıl bir çaresizliktir. Bizzat şahsımın yayınladığı genelgeyle başlayan kampanya kısa sürede iyilik kervanına dönüştü. İhtiyaca göre 6 adet sahra hastanesi kuracak şekilde hazırlığımızı yapıyoruz.
YANGIN SONRASI YAPILACAKLAR
Türkiye yardım malzemelerini doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştıran az sayıda ülke arasında yer almıştır. Bizler yangının söndürülmesi sonrası orada su kuyularının açılması ve hayvancılık ve balıkçılığın gelişmesi için oraya götürmenin düşüncesi içindeyiz. Yarın gece ailece Somali'ye uçuyoruz. Temenni ederiz ki bu ziyaret dünyanın uyuyan vicdanını harekete geçirir."