Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gazeteci kuzeni Cengiz Er, seçim sonuçlarıyla ilgili çok konuşulacak açıklamalar yaptı. Er, Erdoğan'ın seçim sürecinde yalnız bırakıldığını ve AK Parti medyasının kullandığı dilin Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı yücelttiğini söyledi.
Abone olİsrail gazetesi Times of Israel'e yerel seçimleri değerlendiren Cengiz Er, "Hükümeti destekleyen gazete ve televizyonlar, Erdoğan'ın konuşmalarını yayınlamanın ötesinde ciddi bir katkı sunmadı" diye konuştu.
Yerel seçim sürecinde hükümet yanlısı medyanın izlediği tavrı eleştiren Er, gazetenin blog bölümünde yayımlanan söyleşide, ‘Erdoğan’ın seçim sürecinde yalnız bırakıldığını’ savunup “Pelikanlar” adlı grubu da eleştirdi. Cengiz Er'in yaptığı açıklamalar şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yakından tanıyan biri olarak Erdoğan'ın yerel seçim sonuçlarından memnun olmadığını söyleyebilir misiniz?
-Genel haliyle çok memnuniyetsiz olduğunu söyleyemem. Ama İstanbul onun icin büyük sürpriz oldu. En çok güvendiği, Başbakan ve TBMM Başkanı yaptıgı Binali Yıldırım’ın hatırı sayılır bir oy farkı ile alacağını düşünüyordu. Lakin olmadı. İstanbul’u ne kadar önemsediğini siz de biliyorsunuz. Totalde partisinin aldığı oy oranı konusunda memnuniyetsiz oldugunu ise söyleyemem.
"Erdoğan'ın siyasi yaşamı boyunca en çok asıldığı seçim bu seçim oldu"
-Erdoğan’ın siyasi yaşamı boyunca en çok asıldığı ve yüklendiği seçim 31 Mart yerel seçimları oldu. Nitekim beka sorununu sürekli gündeme getirmesi ve kampanya boyunca hep sıcak tutmasının nedeni de buydu.
"Kampanya süresinde yalnız kaldı"
-Kampanya süresince biraz yalnız kaldığı ve tek başına mücadele etmek zorunda kaldığını soyleyebilirim.
AK Parti aslında ilk kez bir seçimden istediğini alamamış gözüküyor? Bunun en büyük nedeni sizce nedir?
-İstanbul’daki belirsizlik ve Ankara’nın, Antalya’nın elden gitmiş olması Ak Parti’nin bu seçimden istediğini alamadığını gösteriyor. Bu doğru. Harita bu kez değişti ve çeşitlendi. Nedeni konusunda bir sürü şey sayabiliriz.
"AK Parti tabanının motivasyon sorunu vardı"
-İlkin Ak Parti tabanının önceki seçimlere göre bir motivasyon sorunu yaşadığını söyleyebilirim. MHP ile ittifak zorunluydu bu doğrular. Beka sorunu temasını güçlendirecek en önemli şey ittifaktı. Lakin bu ittifakın en çok kazananı MHP oldu.
"MHP'nin oyları Mansur Yavaş'a kazandırdı"
-Ankara’da Mansur Yavaş’a seçim kazandıran en önemli etkenin MHP oyları olduğunu düşünüyorum. Mansur Yavaş’ın MHP’li geçmisini tercih ettiler. Seçim kampanyası önceki seçimlere oranla zayıftı. Erdoğan’ın söylemleri üzerinden yürüdü her şey. Ona katkı yapabilecek etkili bir dil kurulamadı.
"AK Parti medyasının kullandığı dil İmamoğlu ve Yavaş'ı büyüttü"
-Medyada görünürlük konusunda orantısız bir güç kullanıldı. Ama iktidarı destekleyen gazete ve televizyonlar da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını yayınlamanın ötesinde bir katkı ortaya koyamadılar. Sadece propagandist medya dilinin pek işe yaramadığı bir kez daha görülmüş oldu. Detay vermek istemiyorum ama Ak Parti medyasının kullandığı dilin Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı büyüttüğünü rahatlıkla soyleyebilirim.
"Aday tespitlerinde hatalar yapıldı"
-Aday tespitlerinde yapılan bir takım hataların da seçim sonuçlarına yansıdığı gerçegini atlamayalım. Ankara buna en çarpıcı örnek oldu. Ne kadar tanınmış ve tecrübeli bir isim olsa da Mehmet Özhaseki’nin kaybedebleceği beklentisi Ak Parti tabanında seçime 15 gün kala bile satın alınmıştı. Erdogan’ın Ankara icin çok üzüldüğü bir gerçek ama parti tabanında çok da büyük bir travma göremedim ben.
"Parti içindeki gidişattan memnun olmayanlar etkili oldu"
-Bu sonuçlara parti içindeki gidişattan ve bir takım isimlerden rahatsız kitlenin de etkili olduğu açık. Hayati Yazıcı gibi ağır toplar kendi ilçelerindeki partinin oy depolarıdır buralarda seçimi kaybetmelerini örnek gösterebilirim.
Pelikan diye adlandırılan bir grubun Erdoğan'a ciddi zarar verdiği söyleniyor. Bu doğru mu? Bu oluşum hakkında ne düşünüyorsunuz?
-Çok konuşulan bir konu bu. İsim vermeye gerek yok ama zikredilen bu ekibin yukarıda medya bahsinde de değindiğim gibi kullanılan o sorunlu dilin en önemli musebbibleri olduğu konusunda ciddi bir kanaat var.
Kamuoyunda oluşan rahatsızlığın bir nedeni ne?
Ürettikleri şeylerle elde etikleri itibar ve kazanç arasında çok büyük bir orantısızlık olduğunu görüyorum. Kamuoyunda oluşan rahatsızlığın bir nedeni de şu: İnsanları itibarsızlaştırma ve uzaklaştırma konusunda çok becerikliler. İlişkileri sayesinde Erdoğan’ın yakın çevresine çok kolayca sokulabiliyor olmaları işlerini daha da kolaylaştırıyor.