BIST 9.608
DOLAR 35,22
EURO 36,70
ALTIN 2.962,87
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'ın kahrolduğu o bina yıkılabilir!

Başbakan Erdoğan'ın "Gördükçe kahroluyorum" dediği Zeytinburnu'ndaki o silüetler yıkılabilir

Abone ol

Geçtiğimiz aylarda gündeme oturan İstanbul'un yarımadasındaki Sultanahmet Camii ve Ayasofya'nın arkasındaki gökdelenlerden Erdoğan'ın haberinin olmadığı ortaya çıkmıştı. Erdoğan o binanın sahibi ile konuşmadığını açıklamıştı.

Mimarlar Odası Başkanı Muhçu "Bu, hukuk ve imar suçu. Yıkımla olumsuzluklar

SAHİBİNE KÜSTÜ

Başbakan Erdoğan milletvekilleriyle yaptığı toplantıda Zeytinburnu'ndan yükselen ve İstanbul'un tarihi yarımadasının siluetini bozan gökdelenlerin kendisini kahrettiğini açıklamıştı.

ERDOĞAN'I DİNLEMEDİ

Erdoğan, gökdelenleri görünce "kahrolduğunu", sahibinden tıraşlamasını rica ettiğini, bunu yapmadığı için de onunla konuşmadığını söyledi.

ortadan kalkar" derken, İmar Komisyonu Başkanı Kocabaş ise "Teklif gelirse değerlendiririz" ifadesini kullandı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul milletvekilleri ile yaptığı toplantıda, "Gördükçe kahroluyorum" dediği, Zeytinburnu'ndaki 36'şar kattan oluşan 'Onaltı-Dokuz' adlı üç gökdelen, kentin Sultanahmet Camisi ile özdeşleşmiş tarihi siluetini bozduğu tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Tüm dünyada dün, 30'uncu "Anıtlar ve SİT Alanları Günü"nün kutlandığını hatırlatan Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, söz konusu projenin bir "kent suçu" kapsamında değerlendirilerek, kamulaştırma yapılabileceğini savundu. Başbakan Erdoğan'ın, "Sahibiyle konuştum. Tıraşlayın dedim. Ama hiçbir şey yapmadılar. O yüzden çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum" sözlerine karşılık, şirket yetkilileri 'sessiz kalma' kararı aldı. Görüştüğümüz şirket yetkilileri, "Sayın Başbakan'a herhangi bir cevap vermeyi düşünmüyoruz. Şirket içerisinde değerlendirmeler yaptık ve konuşmamaya karar verdik. Değişik bir gelişme olursa, kamuoyuyla paylaşırız. Sayın Başbakan'ın konuşmaları kendi takdiridir" dedi. Siluet tartışmasında görüşler şöyle:

'SAĞLIKLI BİR MESAJ OLUR'

Eyüp Muhçu (Mimarlar Odası Genel Başkanı): Mimarlar Odası olarak henüz araziye kazma vurulmadan önce rapor hazırladık. Raporda, yapılacak binanın İstanbul'un siluetini bozduğunu, plan dengelerini alt üst edeceğini detayları ile belirttik. Hükümetin ilgili kesimleriyle de paylaştık. Sayın Başbakan'ın bu konuda donanımlı olduğunu düşünüyoruz. 8 Nisan Dünya Anıtlar ve SİT'ler günü olarak kutlanıyor. Bu projeyi 'Kent suçu' kapsamında değerlendirip anında kamulaştırma yapabilirler. Yıkım ve operasyonlar yapılmak suretiyle olumsuzluklar ortadan kaldırılmış olur. Bütün kesimlere de sağlıklı bir mesaj olur. Bunu yapabilir hükümet. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası çok açık. İstediği an kamulaştırma yapabilir. 35 adet Kanun Hükmünde Kararname ile imar alanında bakanlıklar ve hükümet sınırsız yetkilerle donatılmıştır. Tapu anayasal hak ancak ortada bir hukuk ve imar suçu var. Bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için yasal tedbirler alınabilir. İstanbul'un siluetinin yerine koyulabilecek bir değer yok. Bu değeri ortadan kaldıran her müdahale, kent suçudur. Adım atılmalı. '

SİLUET HASSASİYETİ ÖNEMLİ'

Sefer Kocabaş (İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı): İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nden bir teklif gelirse komisyon olarak bu teklifi değerlendirmeye alırız. İstanbul'un eski yeni fark etmez bütün binalarıyla ilgili yeni bir plan teklifi yapılabilir. Bu teklifle birlikte bölgenin imar durumu, siluet hassasiyetleri göz önünde bulundurularak çalışma yapılır. Bütün bunları konuşabilmemiz için komisyonumuza böyle bir teklifin gelmesi lazım. İstanbul dünyanın önemli bir şehri. Bu şehirde her zaman yeni plan teklifleri gelip, deprem, şehirleşme ve siluet hassasiyetleri göz önünde bulundurulabilir.

UZUN VE ZOR BİR SÜREÇ

Tayfun Kahraman (Şehir Plancılar Odası Başkanı): Her şey ruhsata uygun ama İstanbul silueti tehlikede. Firma ruhsat alıp inşaatını yapmış. Verilmiş bir hak, tapu var. Ancak imar hakları yeni bir planla değiştirilebilir. Tek sorun iskan edilerek tapuların verilmiş olması. Bunu da müteahhit inisiyatif alıp çözebilir. Uzun ve zor bir süreç ama, zararın neresinden dönülse kârdır.

SABAH'a bilgi veren Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan bir yetkili ise şunları söyledi: "Proje, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO Kültür Mirası alanına yakınlığından dolayı yıkılabilir. Tarihi yarımada UNESCO Dünya Mirası alanının da tampon bölgesinde ve içinde sayılıyor. Dolayısıyla Bakanlık da inisiyatif alarak devreye girebilir. Proje yapılırken hem İBB'den hem de ilçe belediyesinden değerlendirme istenmişti. Büyükşehir bunların imar planını onaylayıp izin veriyor. Ruhsatı da Zeytinburnu Belediyesi veriyor. Belediyelerin değerlendirmesi bu açıdan önemli. Söz konusu kulelerde tapu verilmiş. Hak kazanılmış. Bundan sonra UNESCO kapsamında bakanlık devreye girebilir."

TOPRAK: YASAL OLMAYAN BİR ŞEY YOK

Başbakan Erdoğan'ın "Kırgınım, kendisiyle 5 yıldır konuşmuyorum" dediği Onaltı-Dokuz isimli projenin sahibi işadamı Mesut Toprak, "Yaptığımız projenin imarında ruhsatında herhangi bir sorun yok" dedi. Toprak, "Olay henüz çok taze. Ortalık sakinleştikten sonra arkadaşlarımızla oturup bir değerlendirme yapacağız. Yasal olmayan hiçbir şeyimiz olmadı. Şu aşamada hiçbir şey bilmiyorum" diye konuştu.