Başbakan Erdoğan, hükümet olarak içlerinde kalan tek ukdenin, sokaktaki vatandaşın durumu olduğunu anlattı..
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümet olarak içlerinde kalan tek ukdenin, sokaktaki vatandaşın, çalışanların ve geniş toplum kesimlerinin bugünkü olumlu tablodan henüz yeterince faydalanamayışı olduğunu belirtti. Yakın zaman için de bu kesimlerin de makro ekonomik göstergelerdeki bu olumlu tabloyu gündelik hayatlarında fazlasıyla hissedeceklerini vurgulayan Erdoğan, bunun için ekononmik programı bir süre daha hassas ve dikkatli bir şekilde sürdürmeleri gerektiğini bildirdi. "Bu tünelin ucunun aydınlık olduğunu ve o noktaya varış zamanının yaklaşmakta olduğunu bütün vatandaşlarımıza müjdelemek istiyorum" diyen Erdoğan, talan edilen ülke kaynakları ekonomiye kazandırıldığı gün çözümsüz görünen sorunların çözüleceğini ifade etti. AK Parti'nin Türkiye'nin potansiyeline ve gücüne yaraşır bir dinamizmle dış politikada olabildiğince aktif bir siyaset izlediğini kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin tarihten gelen gücü ve stratejik önemi düşünüldüğünde tek seçenekli bir dış siyaset izlenmesinin doğru olmadığı gösterdiğini belirtti. Türkiye'nin tarihi inşa eden bir medeniyet tecrübesiyle devletin ve toplumun üzerinde büyük mutabakat sağladığı AB hedefine her zamankinden daha çok yaklaştığına dikkat çeken Erdoğan, yapılan hukuki düzenlemelerin AB Türkiye'yi zorladığı için değil Türk vatandaşlarının kendi haklarını en üst düzeyde kullanmaları için yapıldığını vurguladı. Irak konusunda Türkiye'nin başlangıçtan itibaren izlediği siyasetin, savaşa gerek kalmaksızın Irak'ta barışın sağlanması yönünde olduğunu hatırlatan Erdoğan, barış yönündeki samimi çabalarının arzulanan neticeyi vermediğini ifade etti. Bugün Irak'ta savaş sonrası ortamın getirdiği zorlukların hakim olduğunu belirten Erdoğan şöyle konuştu: "Bu zorlukların aşılması ve Irak halkının biran önce arzuladığı barış ve istikrar ortamına kavuşması için üzerimize düşeni yapmakla mükellef olduğumuzu düşünüyoruz. Bu mükellefiyeti bize yükleyen tarih ve coğrafyadır. Eğer Türk askeri Irak'a gidecekse bu gidiş bütünüyle insani ve barışçı amaçlara hizmet edecektir. Zaten şu anda bunları yapmaya devam ediyoruz. Hergün Irak'a girip çıkan 3 bin kamyon sayesinde Irak halkının gıda ve ilaç ihtiyacını karşılıyoruz. Şu kesinlikle bilinmelidir ki bizim Irak'taki varlığımız şiddet ve işgal içermeyecektir". Ortadoğu'da bireysel, örgütsel ve devlet terörüyle had safhaya ulaşan bir çatışmanın biran evvel yerini barışa bırakması gerektiğini kaydeden AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, bu barışın dış müdahelelerle gerçekleşemeyeceğini söyledi. Erdoğan, barışın yolunun bölgedeki tarihi anlaşmazlıkları serinkanlı bir şekilde müzakere edebilecek demokratik meşruiyete sahip iktidarların işbaşına gelmesinden geçtiğini anlattı. Kıbrıs sorunu konusunda da samimi bir çözüm arayışına girdiklerini ifade eden Erdoğan, müzakere sürecinin kesintiye uğramaması için Kıbrıs Türk halkının varoluşunu sürdürmesi bakımından hayati önemi olan hususlardar tavizkar olmadıklarını vurguladı. KKTC yönetiminin çözümü zorlaştıran değil kolaylaştıran taraf olma yolunda attığı adımların görmezden gelinemeyeceğini kaydeden Erdoğan, Rum yönetiminin, KKTC'nin girişimlerine aynı hassasiyetle karşılık vermediğini söyledi. Erdoğan, "Bize göre Kıbrıs meselesi iki toplumun ortak rızası ve iki toplumun hukukunu koruyan bir yapı içinde çözülebilir. Bu konudaki ısrarımız ve çabamız dinamik bir şekilde devam edecektir" şeklinde konuştu. Bugüne kadar yaptıklarını yeterli görmediklerini kaydeden Erdoğan, aldıkları kararları mutlak doğrular olarak kabul etmediklerini ve hata yapma ihtimallerini gözardı etmediklerini söyledi. Erdoğan şunları söyledi: "Milletin sevgisini bugün olduğu gibi yarın da kazanmak istiyorsak gök kubbe aldında hayırla yad edilmek istiyorsak bu ülkeye kalıcı hizmetler yapmak istiyorsat lütfen siyaset ile ahlak arasındaki temel bağlılığa dikkat ediniz. Zira bizim bir dünya tasavvurumuz, bir hayat anlayışımız, bir sonsuzluk ufkumuz var. Eğer bakışımız bulanır, hakikati yanlış, yanlışı hakikat kabul edersek varoluş nedenimizi kaybederiz. Devletin menfaatleri ile milletin menfaatlerini her kim ayırıyorsa o ayrımcılık yapıyordur. Biz milletin müştereklerinin partisiyiz. AK Parti bu bütünlük içinde Türkiye'nin itibarını, gücünü yükseltmeye çalışıyor. Türkiye'nin her yerinde aynı dili kullanıyor, aynı şeyleri söylüyoruz. Kendinize güvenin, Türkiye'ye güvenin. Bizden Anadolu'ya kucak dolusu selam götürün. Dün bitti. Bugün ne geçmişin karanlığına ağıtlar yakacağız, ne dünkü başarılarımıza destanlar yazacağız. Dün bitti, geçti gitti. Bugün yeni bir gündür. Aydınlıklar Türkiye için, çocuklarımız için, gençlerimiz için, geleceğimiz için yeniden yollara düşme günüdür. Yolumuz açık olsun". Konuşmasının sonunda Erdoğan, kürsüde dolaşarak salonu dolduran partilileri selamladı. Partililer, Erdoğan'a uzun süre 'İşte Türkiye İşte Başbakan' şeklinde tezahürat yaptı.