Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal Haziran'daki seçim sonrası Başbakan Erdoğan'ın hayal ettiği Meclis tablosunu yazdı.
Abone olSiyaset sahnesi gözünü Haziran ayında yapılacak genel seçimlere çevirirken Meclis senaryoları da konuşulmaya başlandı.
Milliyet gazetesinden Hasan Cemal'e göre Başbakan Erdoğan'ın seçimdeki hayali Anayasa'yı değiştirecek 367 milletvekili sayısını yakalamak.
Cemal'e göre Haziran'daki seçim Erdoğan için yaşamsal bir seçim. Çünkü alacağı yüksek oy Erdoğan'a Çankaya'yla birlikte başkanlık ya da yarı başkanlık sisteminin yolunu da açacak.
Bunun gerçekleşmesi için Başbakan Erdoğan da MHP'nin yüzde 10 olan barajın altında kalmasını, CHP'nin ise yüzde 30'un altında, tercihen yüzde 24-25'te kalmasını istiyor.
Cemal eğer bu tablo oluşursa "Erdoğan'ın gönlünde yatan gerçekleşir mi?" diye sorarak şunları yazdı:
"Erdoğan'ın önceliği 367 çıtasını yakalamak. Bunun anlamı, Ak Parti'nin referanduma gitmek zorunda kalmadan tek başına anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etmesidir.
Mümkün mü? Şimdilik zor gözüküyor. 367 olmazsa, 330 verelim. 330 ve üstü milletvekili demek, Tayyip Erdoğan'ın referandum koşuluyla Meclis'te anayasayı değiştirebilmesidir. 30'la birlikte bir ihtimal daha var. Ak Parti'yle BDP'nin anayasayı -vatandaşlık tanımı, yerel yönetimler, Kürtçe gibi bazı kritik konularda anlaşarak- 367 milletvekiliyle, yani referandumsuz değiştirmeleri... Evet, bu da gündeme gelebilir. Tayyip Erdoğan'ın gönlünde hiç kuşkusuz 550 milletvekilinin 367'si, olmadı 330 çıtası yatıyordur. Daha aşağısının Ak Parti liderini keseceği söylenemez.
ÖCALAN FAKTÖRÜ
Böyle olduğu için de, anlaşılan, 'özerk Kürdistan modelleri'nin böyle bir seçim döneminde tartışmaya açılmasından rahatsız. Bunun muhalefet partilerine, en çok da MHP'ye yarayacağını düşündüğü için rahatsız olabilir. Belki öte yandan Öcalan böyle bir tartışmayı tam da bu nedenle tetiklemiş olabilir. Seçim yolunda Erdoğan'ı baskı altına almak, bazı tavizler koparmak amacıyla İmralı'dan düğmeye basmıştır belki de...
TABLOYU CHP-BDP İTTİFAKI DEĞİŞTİRİR
Ama bu arada tartışmalı olan bir konu var MHP ile ilgili olarak. Devlet Bahçeli, milliyetçi savaş tamtamlarını daha çok çalarsa mı, yoksa daha sakin sularda seyrederse mi barajdan sıyırır?
Bütün bu senaryolara ilişkin tabloyu siyaset sahnesinde köklü biçimde değiştirebilecek bir ihtimalden söz edenler yok değil: CHP ile BDP'nin seçim ittifakı... Mümkün mü?
Bence uzak ihtimal, tabii şimdilik kaydıyla...