Başbakan, Edirne'de Yunanistan gizli servisiyle mi görüştü? İşte CHP'nin ortaya attığı o iddia;
Abone olCHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, soru önergelerine verilen yanıtlarda, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Edirne Keşan'da Yunanistan İstihbarat Başkanı, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ise İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüştüğünün kabul edildiğini'' öne sürdü.
Seyhan, düzenlediği basın toplantısında, verdiği soru önergelerine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in yanıt verdiğini kaydetti.
Çiçek'in bugün yaptığı açıklamada, yanıtlarının doğru yansımadığını belirttiğini kaydeden Seyhan, şöyle devam etti:
''Sayın Cemil Çiçek'in verdiği cevap Başbakan'ın Yunan İstihbarat Başkanı ile görüşmesinin kabulüdür. Bir görüşme yapıldığını, ancak bu görüşmenin mevzuat ve teamüllerle gerçekleştiğini söylüyor. Herhangi bir siyasetçi çıkıp, bir Başbakan'ın gizli bir istihbarat başkanı ile 3 gün kaybolduğu bir dönemde bir otelde gizlice görüşmeyi neden yaptığını açıklamak zorundadır. Böyle bir teamül yoktur. Bir başbakan eğer bir istihbarat teşkilatı başkanını kabul edecekse makamına çağırır öyle kabul eder. Üstelik Edirne Keşan'da böyle bir görüşmeyi basından kaçırarak yapmış olmasının anlaşılabilir bir yanı yoktur. Başbakanın muhatabı değildir. Görüşmeyi MİT Müsteşarının yapması gerekirdi.''
Seyhan, Fidan'ın Öcalan ile bir görüşme yapıp yapmadığı soru önergesine verilen yanıtta ise MİT faaliyetlerinin ilgili yasa gereğince ''gizli olarak yürütüldüğünün'' ifade edildiğini kaydetti.
Seyhan, ''Yani bu şudur: Bir görüşme yapıldı ama görüşme ilgili kanun çerçevesinde gizlidir'' diye konuştu.
SEYHAN'A GÖRE BU GÖRÜŞME YAPILDI!
İki görüşmenin de kabul edildiğini öne süren Seyhan, Öcalan ile ilgili görüşmenin içeriğinin iç güvenlik nedeniyle açıklanmayabileceğini, Keşan'da yapılan görüşmenin ise çok düşündürücü olduğunu, bir başbakanın bir istihbarat başkanı ile ne görüşeceğinin devlet adamları tarafından çok iyi bildiğini kaydetti. Seyhan, ''Benim yadırgadığım nokta budur'' dedi.
Seyhan, Abdullah Öcalan'ın adını anarken ''sayın'' dediğinin belirtilmesi üzerine, ''Dil sürçmesi. Bu Türkiye'de çok kullanıldı, ama ben içime sinerek hiçbir zaman kullanmadım. Kamuoyunun değer yargılarını aynen içimde taşıyorum'' karşılığını verdi.