Kars’ın ilk kültür ve kütüphane müdürlerinden Temraz Kesemenli, Boraltan Köprüsü katliamının yıllarca halktan gizlendiğini söyledi.
Abone olRuslara teslim edilen 146 Azeri sığınmacının Boraltan Köprüsü'nden geçerken yükselen feryatlarına birçok Karslının tanıklık ettiğini anlatan Kesemenli, 1944'te İsmet İnönü'nün emriyle Azerileri götüren memurun akli dengesini yitirdiğini ve akıl hastanesinde vefat ettiğinin bilindiğini ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasında tek parti iktidarında İsmet İnönü’nün 146 Azeri türkünü Ruslara teslim etmesini dile getirmesinden sonra konuşan Kesemenli, bu tarihi olayı ilk defa Kars Milletvekili Yunus Kılıç’a kendisinin açtığını anyattı. Kesemenli, "Yunus Bey'den de rica ettim 'bunu Sayın Başbakanımıza iletin' diye. O da iletmiş ki gündeme geldi. Boraltan faciası Türk tarihine bir kara leke olarak geçmiştir." dedi.
Araştırmacı olduğunu söyleyen Temraz Kesemenli, 1944’te yaşanan içler acısı olayın, Komünist Ruslar tarafından işgal edilen Azerbaycan’da rejimi kabul etmeyen doktorların, hakimlerin, mühendislerin ve öğretmenlerin Türkiye’yi kendi ana yurtları bilerek sığınmaları sonrası yaşandığını ifade ettti.
"KIYMETLİ EŞYALARINI TRENDEN HALKA ATTILAR"
Kesemenli, şu bilgileri verdi: "O zamanın Stalin yönetimindeki Sovyet Komünist rejimi Azerileri takip ederek yerlerini tespit etmiş ve Türkiye’den istemişlerdir. 146 kişiyi zamanın hükümeti hiç çekinmeden trenlere doldurarak Kars hududundan Boraltan Köprüsü'nde Ruslara teslim etmiştir. Azeri kardeşlerimiz Kars’tan geçerken, istasyon kenarındaki evlerden bu faciaya tanıklık eden birçok hemşerimiz olmuştur. Buralardan geçen o 146 kişi üzerlerinde ne kadar kıymetli eşya varsa trenin pencerelerinden halka atıyorlar. Sadece üzerlerinde bir gömlek ve bir pantolon kalıyor. Azeriler diyor ki 'zaten biz hududu geçtiğimizde öldürüleceğiz.' Hatta bununla alakalı bir dörtlük var. Diyorlar ki 'bizi siz öldürün vermeyin Rus’a, yakışmaz bu şerefe sığmaz namusa, bizi siz öldürün vermeyin Rus’a' ve bunu bağıra bağıra söylüyorlar. Ruslar teslim aldıkları Azerileri safa dizip makineli tüfekle oracıkta tarıyor. Bu durum bir Türk liderine sığmayacak yakışmayacak hareketti."
BAŞBAKAN ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Çarşamba günü AK Parti milletvekilleri ve kurucular kurulu üyeleri genişletilmiş grup toplantısında bu konuyu gündeme getirmişti. Erdoğan, şunları söylemişti: ''1945'te, 146 Azerbaycanlı aydın Stalin zulmünden kaçıyor. Aras Nehri üzerinden Boraltan Köprüsü'nü geçiyorlar ve Türkiye'ye sığınıyorlar. Azeriler öz gardaşlarının yurduna gelip, öz gardaşlarıyla kucaklaşıyor. Stalin, Türkiye'den bu Azeriler'in derhal iade edilmesini istiyor. Dönemin CHP hükümeti, Aras Nehri'nin kenarındaki sınırdaki karakola telgraf çekiyor, İnönü iş başında o zaman, ve mültecilerin iade işleminin gerçekleştirilmesini istiyor. Karakol komutanı gözlerine inanamıyor, kulaklarına inanamıyor. Emri defalarca teyit ettiriyor. Ancak Ankara'dan, CHP hükümetinden kesin ve net emir geliyor, 'Azerileri teslim edin'. Durumu anlayan Azeriler, Türk askerlerinin boynuna sarılıp yalvarıyorlar, 'Ne olur bizi teslim etmeyin. Bizi burada siz kurşuna dizin, kendi toprağımızda, kendi öz gardaşımızın, kendi bayrağımızın altında bizi öldürün' diyorlar. Ancak Ankara'dan gelen emir net... Boraltan Köprüsü'nü geçen Azeriler, köprünün hemen karşısında Türk askerlerinin, Türk subaylarının gözleri önünde elleri bağlanmış olarak infaz ediliyor. Karakol komutanının bu elim manzara sonrasında intihar ederek canına kıydığı söyleniyor. Bu acı hadiseden geriye çok ama çok acı bir ağıdın dizeleri kalıyor.''