Başbakan Erdoğan'a köşe yazılarında 'Pervasız kabadayı' diyen gazeteci Altemur Kılıç'a hakaret ettiği gerekçesiyle 10 milyar para cezası verildi. Kılıç'sa şaşkın...
Abone olAK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, köşe yazısında "Pervasız kabadayı" diyen ve hakaret ettiği gerekçesiyle 10 milyar lira tazminat cezasına çarptırılan gazeteci Altemur Kılıç, "Şimdiye kadar yazılarımdan dolayı hiç ödül almamıştım. Bu tazminata mahkum edilmek, benim için ilk basın ödülü olacak" dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından, Altemur Kılıç aleyhine, Yeniçağ Gazetesi'nde 14 Mayıs 2004'te yayımlanan YÖK Tasarısı'yla ilgili yazısı nedeniyle tazminat davası açılmıştı. Ankara 14 No'lu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, Altemur Kılıç'ın Başbakan Erdoğan'a tazminat ödemesine karar verildi. 81 yaşındaki Altemur Kılıç, 50 yıllık gazetecilik hayatında birçok cumhurbaşkanı, başbakan ve devlet adamı hakkında yazı yazdığını, ancak ilk kez bir başbakana tazminat ödemeye mahkum olduğunu ifade etti. Alanya'da kaldığı evde İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Altemur Kılıç, şunları söyledi: "60 yıllık gazeteciyim, şimdiye kadar hiç böyle bir dava başıma gelmemişti. Kimseye tazminat vermemiştim. Aynı zamanda hiç basın ödülü de almamıştım. Bazı plaketler aldım ama yazımdan dolayı hiç ödül almamıştım. Sayın başbakan, Yeni Çağ Gazetesi'nde yayınlanan 'Fay hattı kırılıyor' başlıklı yazımdan dolayı dava açtı. Dava neticesinde mahkeme 10 milyar lira tazminat ödemeye mahkum etti. Gerekçesi de sayın başbakana 'pervasız kabadayı' demişim. Bence bu hakaret değil, tenkitti. Amerika, İngiltere ve Avrupa ülkelerinde başbakanlara böyle sözler söyleniyor. Hiç kimsenin dava açmak aklına gelmiyor. Karikatürlere de dava açılmıyor. Ancak bizim ülkemizde açıldı ve başbakan kazandı. Bu işin temyizi var. Ankara'da başka hakimler de var. Ben Türk yargısına güveniyorum." 60 yıllık gazetecilik hayatında yazılarından dolayı hiç basın ödülü almadığını yineleyen Kılıç, "Bu benim için büyük bir ödül olacak. Bu tazminata mahkum edilmek benim için basın ödülü olacak. Biliyorsunuz Fikret Okyam bey de 'kabadayı' dediği için 5 milyar tazminata mahkum olmuştu. Sayın Fikret Otyam, 'Gazeteci parası zehirdir, kolay hazmedilmez' demişti. Ben de aynı fikirdeyim. Gazeteciden tazminat almak, bir başbakan, devlet adamı için övünülecek bir şey değil. Basınla ters düşmek ve basına dava açmak, gazetecileri hapse koymak hiç güzel bir şey değil. Ben 81 yaşındayım, bugün varım, yarın yokum. Ancak kendisine ve diğer bakanlara tavsiyem; basınla uğraşmasınlar. Basınla uğraşmak pek tekin olmuyor" şeklinde konuştu.