Erdoğan'ın büyük serveti!..
Bana kalsa, ben tazminattan gelecek o parayla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne altın klozet yaptırırım. Kılıçdaroğlu'nu da teftişe çağırırım!
Bir önceki yazımda, yüzde 75'lik seçmen kitlesinin CHP'ye neden
oy vermediğini maddeler halinde anlatmış, CHP'li kurmayların
yanlışlarını tek tek sıralamıştım.
Yazının üstünden hepi topu iki gün geçti.
CHP'nin önde gelen isimleri bu iki günü, yaptıkları
yanlışlara çok daha büyük yanlışlar ekleyerek
geçirdi.
Bir gün önceye dönelim.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, artık kimseyle kavga etmeyeceğini
müjdeleyerek şunları söylüyor:
"Bu ülkede hangi görüşte olursak olalım, bir arada kardeşçe
yaşayabiliriz. Bağırmak ve çağırmakla ülke
yönetilmez!"
Tam da, "Oh be ya! İşte bu ya!" diye
sevinecekken, Kılıçdaroğlu kendisini tekzip eden, bizi
sevindiğimize pişman eden şu açıklamayı yapıyor:
"Erdoğan'ın yurtdışındaki bankalarda 3 milyar dolarlık
serveti var!"
Emin misiniz
-Hem de çok eminim!
Peki elinizde bu iddianızın doğru olduğunu gösteren bir belge var
mı?
-Belge ııııı ....şey.... Belge yok ama bu yönde ciddi söylentiler
var!
***
25 yıldır siyaseti takip eden ve yazan biriyim. İnanın daha önce
böyle bir garabetle karşılaşmadım.
Siyasi terimleri inceliyorum, CHP'nin politik mantığını
anlamıyorum. Tıbbi terimlere göz atıyorum, Kılıçdaroğlu'nun siyasi
zeka düzeyine konulacak tanıya ulaşamıyorum.
Yaptığı her açıklama ile biraz daha sefil hale bürünen bir adam
nasıl olur da ana muhalefet partisinin lideri olur? Milyonlar nasıl
olur da böylesine sünepe siyaset tarzı benimseyen bir adamın
peşinden gider, inanın anlamıyorum.
Yalan ve iftira adamın dilinde adeta dans ediyor. Hatırlarsanız,
daha önce de benzer yalanlara ve iftiralara sığınmıştı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki yemek masanının 6 buçuk milyon
lira olduğunu, masadaki bardakların altın varaklı
olduğunu iddia etmişti.
Hatta yalan ve iftirada sınır tanımadığını,
"Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın klozetleri altından
yapılma" diyerek göstermişti.
Cumhurbaşkanı, "Gel tuvaletleri teftiş et, altın klozet
bulursan istifa edeceğim" dediğinde, "Yer yarılsa
da içine girsem" diye utançla kavrulacağına, pişmiş kelle
gibi sırıtarak bu daveti geçiştirmişti.
Erdoğan son iddia üzerine, "Yurtdışında param olduğunu
ispatlarsa siyaseti ve oturduğum makamı derhal terkederim"
diyor. Adamın verdiği cevap ne olsa beğenirsiniz?
"Ben bu konudaki söylentileri dile getirdim. Cumhurbaşkanı
benim iftiramın iftira olduğunu ispat etsin!"
Cumhurbaşkanı bunun üzerine yargıya başvurup manevi tazminat davası
açınca CHP'liler ayaklanıyor, "Bizi yargı yoluyla
susturamazsınız" diyor!
Gerekçe olarak ise şunu söylüyorlar:
"Biz sana istediğimiz iftirayı atarız, istediğimiz hakareti
ederiz ama sen mahkemelere başvuramaz, hakkını hukuk önünde
arayamazsın"
Yahu!..
Küçükken baş üstü düşürüldünüz de zekanızın yarısı kulaklarınızdan
dışarı mı aktı arkadaşım?
Siz istediğinize istediğiniz hakareti edecek, istediğiniz iftirayı
atacaksanız ama kimse sizden davacı olamayacak öyle mi? Bu nasıl
bir çıldırmışlık halidir ya?
Hiç kusura bakmayın.
O dava artık Erdoğan'ın ve ona oy veren milyonların onur ve
haysiyet meselesidir. O dava açılacak, yüce Türk yargısı da
gereğini yerine getirecek.
Gelecek olan para nereye, ne şekilde harcanır, onu
bilemem.
Ama bana kalsa, ben o parayla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne altın
klozet yaptırırım. Kılıçdaroğlu'nu da "Gel paranı
nereye harcadığımızı gör" diye özellikle davet ederim!
TUNCAY ÖZKAN MÜJDEYİ VERDİ
CHP'li vekil Tuncay Özkan önümüzdeki dönemde yaşanacak
gelişmeleri ekranda analiz ediyor.
Ve bakın neler söylüyor:
"Suudi Arabistan'daki değişim bütün bölgeyi zorladığı gibi
Filistin'i de zorluyor. ABD bu değişimle birlikte, 'Eski kuşak
yöneticiler gidecek' diyor. Yani demek bu? 'Eski
alışkanlıklarınızın tamamını terkedeceksiniz. Yeni bir dönem
başlıyor' diyor.
Neden bu yeni dönem başlıyor. Çünkü siyasal İslam bitti! Yani
ne demek bu? Suudi Arabistan'da da, Türkiye'de de bu işin sonu
geldi. El Fatiha...
Yeni sistemle birlikte Suudi Arabistan'daki o korkunç paralar
ABD'ye gidecek. Suudi Arabistan ve İran bu değişimden nasibini
alırken, Türkiye'de nasibini alacak. Peki ne olacak? Recep Tayyip
Erdoğan ve siyasal kadrosu gidecek!
Başka bir alternatif var mı? Başka bir alternatif yok! Peki
başka bir Türkiye mümkün mü? Mümkün! Onu da biz yaratacağız. Onu bu
ülkenin onurlu, namuslu, yurtsever insanları yaratacak. Hep
birlikte kucaklaşacağız ve yeni dünyaya ayak uyduracağız!"
***
Lafı bu kadar uzatmaya ne
gerek varsa?..
Kısaca, "ABD Suudi Arabistan'dan
sonra Türkiye'yi ele geçirecek. Bu işgal sırasında
Erdoğan'ı gönderilecek, yerine CHP getirilecek. Biz de
bu yeni dünya düzeninde işgalci ABD'nin kucağında
oturup zevkimize bakacağız" dese,
anlayacağız!
Kucak dansını müjde olarak veriyor baksanıza...
Ben boşuna, "Ülkeyi bunlara teslim
etmektense, yılanlarla dolu bir çukura atmayı tercih
ederim" demiyorum.
Allah fırsat vermesin!
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN:
facebook.com/slymnoz
instagram.com/suleymanozi