Kültür ve Turizm eski Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim manifestosundan yola çıkarak başarısının ardındaki sırrı yazdı.
Abone olKültür ve Turizm eski Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti'nin başarısının ardındaki en büyük sırlardan birinin zamana ve şartlara karşı kendini uyarlaması olduğunu belirtti. Hüseyin Yayman'a göre AK Parti'nin toplumsal ezberleri bozup önce milletim diyen sahici bir hareket olması onu 16 yıldır başarıdan başarıya taşıyor.
Hüseyin Yayman'ın Star Açık Görüş'te yayınlanan yazısında seçime giderken psikolojik ve sosyolojik üstünlüğün AK Parti’de olduğunu vurguladı. Yayman "AK Parti’nin tek rakibi var. O da yine kendisi. Bu seçimde de AK Parti yine kendisiyle yarışacak. Buradan politik bir çıkarsama yaparsak ülkemizde ciddi bir muhalefetin ol-maması, varoluşsal sorun oluşturmaktadır. Türk siyasal yaşamı içerisinde liderliğin önemli olduğu görülür. Aslında bu sadece ülkemiz için değil dünyada da geçerli bir siyasal ilkedir. Seçimi lider kazanır. Büyük dönüşümleri büyük liderler yapar. De Gaulle’ün yeni Fransa’yı kurması… Ronald Reagan’ın ABD’de, Margaret Thatcher’in İngiltere’de, Helmuth Kohl’ün Almanya’da yaptıkları ortadadır" ifadelerini kullandı.
İşte Hüseyin Yayman'ın o yazısı:
YENİ YÜZYILIN YENİ MANİFESTOSU
AK Parti ilklerin ve enlerin partisi. Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyada eşine az rastlanır çok büyük bir başarı hikayesi yazdı. Yazmaya devam ediyor. AK Parti, üst üste 12 seçim kazanarak tarihe geçti. Türk siyasal hayatında üst üste 3 seçim kazanan bir parti bulunmazken, AK Parti’nin bu başarısı sanırım fazla söze gerek bırakmıyor. İşte bu şartlarda açıklanan manifesto içeriğinden bağımsız olarak başlı başına kıymetlidir.
Erdoğan’ın bu başarısı siyasal aritmetiğin ötesinde milletimize özgüven kazandırdı. Türkleri tarih önünde yeniden iddialı hale getirdi. AK Parti 16 yıldır iktidarda. Siyaset felsefesinin değişmez prensibidir “..iktidar yıpratır. Mutlak iktidar mutlak yıpratır.” Geçen bunca zamana rağmen AK Parti toplumsal karşılığını ve sahiciliğini koruyan bir parti. Yıpranma bir yana zaman içinde oyunu ve toplumsal özgüveni artırdı.
CHP’nin 1950 seçimlerinden bu yana bir kez olsun tek başına iktidar olamadığı gerçekliğinden bakıldığında AK Parti’nin başarısı daha iyi anlaşılacaktır. CHP yöneticilerinin parti içi iktidarı, ulusal iktidara tercih etmeleri partinin zaman içinde mütekabiliyetini kaybetmesine yol açtı.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel başkanı olmasından bu yana sekiz yılda yedi seçim kaybetti. Hiçbir başarı gösteremediği gibi bu seçim için de hiçbir umut vaat etmiyor. Ancak hala koltuğunda oturmaya devam ediyor.
BAŞARININ ARDINDAN NE VAR?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul kongresinde yeni bir manifesto açıkladı. Manifestonun içeriği, vaatleri, tezleri ve iddiaları bir yana bizatihi manifestonun varlığı dahi başlı başına bir olay. Toplumun önüne bir hedef koyması bağlamında tarihsel bir metin niteliği taşıyor. Türk siyasal hayatında ilk defa bir parti milletin önüne bir hedef koyuyor. Normal şartlar altında böylesi bir manifestonun ana muhalefet partisi tarafından ilan edilme-si gerekiyordu.
İşte AK Parti’nin başarısının ardındaki en büyük sırlardan biri zamana ve şartlara karşı kendini uyarlamasıdır. Toplumsal ezberleri bozup önce milletim diyen sahici bir hareket olmasıdır Ancak tarihin garip bir cilvesi böylesine iddialı bir metin 16 yıldır iktidarda olan kadrolar tarafından açıklandı. Siyaset sosyolojisi açısından bunun tek anlamı var. Seçime giderken psikolojik ve sosyolojik üstünlük AK Parti’de. AK Parti’nin tek rakibi var. O da yine kendisi. Bu seçimde de AK Parti yine kendisiyle yarışacak. Buradan politik bir çıkarsama yaparsak ülkemizde ciddi bir muhalefetin ol-maması, varoluşsal sorun oluşturmaktadır. Türk siyasal yaşamı içerisinde liderliğin önemli olduğu görülür. Aslında bu sadece ülkemiz için değil dünyada da geçerli bir siyasal ilkedir. Seçimi lider kazanır. Büyük dönüşümleri büyük liderler yapar. De Gaulle’ün yeni Fransa’yı kurması… Ronald Reagan’ın ABD’de, Margaret Thatcher’in İngiltere’de, Helmuth Kohl’ün Almanya’da yaptıkları ortadadır.
ERDOĞAN'A TARİHTEN BAKMAK
Tarih, Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarını da aynen böyle yazacaktır. Erdoğan’ın seçim başarılarından öte bir milletin ufkunu açması ve topluma özgüven kazandırması oldukça önemlidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le beraber son yüzyılın en büyük lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Tayyip Erdoğan, Cumhuriyeti 100. yılında muasır medeniyet seviyesine çıkaran lider olarak anılacak. İşte açıklanan bu manifesto yeni yüzyılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin önündeki imkanları göstermesi bakımından sadece bu seçimlerin değil önümüzdeki yüz yılın yol haritasını ortaya koyuyor.
Muhtemelen ana muhalefet partisi de benzer bir manifesto yayınlayacak. Bu bağlamda Erdoğan’ın açıkladığı manifesto sadece kendi partisi için değil ülke için yeni bir tarihin başlangıcı olacak. Erdoğan sadece kendi partisi için yüksek hedefler ortaya koymuyor, muhalefetin de pratiğini değiştiriyor.
AK Parti, Cumhurbaşkanlığı sistemini yeni bir başlangıç için vesile kıldı. Geçen 16 yılda büyük bir başarı hikayesi yazan AK Parti, yeni dönem-de millete yeni bir sözleşme öneriyor. AK Parti bu manifestoyla bir anlamda ‘ikinci yeni’nin hikayesini yazmaya başlıyor. Manifestonun ana fikrini hürriyet/adalet/kalkınma sözcükleri oluşturuyor. Bunun yanında erdem/irade/cesaret kavramsallaştırması yeni dönemin siyasal kodlarını ortaya koyması bakımından tarihidir. Manifesto siyasal vocabülarisi bakımından da öncü niteliği taşıyor. Seçim dönemlerinde, seçim beyannamaleri tüm partiler tarafından yapılır. Burada önemli olan bu metinlerdeki vaatleri gerçekleştirecek bir liderliğin ortaya konmasıdır. Erdoğan’ı diğer liderlerden ayıran en önemli fark bu irade ve kararlılığı gösterebilmesidir. Manifesto Erdoğan’ın güçlü liderliğinin güçlü bir dışa vurumudur.