BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,31
ALTIN 2.842,49
HABER /  SEÇİM

Erdoğan'ın avantajı başına dert olabilir!

Sita Politik Danışmanlık Genel Müdürü Suat Özçelebi, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi adayların durumunu değerlendirdi.

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı seçimi için geri sayım başladı.

Muhalefet kanadının adayı Ekmeleddin İhsanoğlu. İktidar kanadının adayı ise 1 Temmuz Salı günü açıklanacak. Ancak ibreler Başbakan Erdoğan'ı gösteriyor.

Peki Ekmeleddin İhsanoğlu ile Başbakan Erdoğan arasında geçecek bir yarışta kim daha avantajlı?

İlk bakışta akla popülerliği ve tanınırlığı nedeniyle Başbakan Erdoğan gelse de işin uzmanları için bu durum dezavantaj.

21 yıllık Siyasal İletişim Uzmanı Sita Politik Danışmanlık Genel Müdürü Suat Özçelebi'ye göre, "Tanınmayan bir adayın istediği algıyı oluşturması tanınan bir adaydan daha kolay."

Wall Street Journal'a konuşan Suat Özçelebi, cumhurbaşkanlığı seçiminin dinamiklerini anlattı. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçim kampanyasını ve Başbakan Erdoğan'ın olası adaylığını değerlendiren Özçelebi, şunları anlattı:

İHSANOĞLU'NUN ÇIKIŞI YANLIŞ

Türkiye'de yüzde 20-30'luk bir kitle içinde kararını koşullu değiştiren seçen var. Bu koşullar da ortama göre değişirler., Şu anda çok fazla koşul ve veri var. Çünkü temelde bir mesaj kirliliği yaşanıyor. Örneğin Ekmeleddin Beyin kampanyasında şu anda bir kampanya mantığı göremiyorum. Bana göre bu büyük bir risk. Bazı capslerle başladılar tanıtıma. Sosyal medyada 'Bozok yaylasının evladı' yazıyor resimlerin üzerinde. Bunu yanlış bir çıkış olarak görüyorum. 'Temelde sizden biri' mesajı verilmeye çalışılıyor fakat önemli olan mesaj bu mudur konusu henüz bilinmiyor. Seçmen kolay yönlendirilmez. Algı ve koşulun ne olduğunu bilmek gerekir. Bilgi önemlidir.

ekmeleddin ihsanoğlu.jpg

İHSANOĞLU'NA SEÇİM TÜYOLARI

Araştırma yapılmalı. Veriyi ve toplumdaki karşılığını sorgulamak gerekiyor. 'Bize öyle geliyor' ya da 'Ben, bana böyle geliyorum' diyerek tanıtım olmaz. Sizin karşı taraftaki algıyı doğru ölçmeniz gerekiyor. Çünkü algı bir yerden sonra gerçeğe dönüşüyor. Sizin o gerçekle ne kadar baş edebileceğinizi de bilmeniz gerekiyor. Cumhuraşkanlığı seçimine yönelik bu tarz bir seçimde odak grup çalışmaları ile çeşitli bölgelerdeki algının ölçülmesi en doğrusu bence. 'Seçmenin algısında nasıl bir Ekmeleddin İhsanoğlu var?' 'Biz o algıya göre nasıl bir konumlandırma yapabiliriz?'Bu soruların cevabı bulunmalı. Sıkı bir kampanya ekibi bunu dizayn etmeli. Adayla herşeyi baştan sonra konuşmalı. Aday araç olmamalı.

Bizde herşey tepeden inme gelişiyor. ABD'yi düşünün; Başkanlık seçimleri için adaylar 1-2 yıl önceden kendi partileri için kendi aralarında yarışıyorlar. Bizdeyse seçime 2 ay var ama Ekmeleddin Beyin resmi rakibi yok.

2 AYDA ANADOLU'DAKİ AHMET AMCA TANIR MI?

Mümkün ama bu bir yerden sonra bütçe işi. Sınırlı bütçeyle anlatamayız. Örneğin televizyon çok önemli bir araç. İstenen mesaj belirli saniyelere bölünerek anlatılabilir Bu açıdan çok önemli. Sosyal medyada önemli olmakla birlikte bu önem biraz abartılıyor. Hala bizim açımızdan televizyon bu tip bir kampanyada çok etkili. Çünkü mesajı saniyelere bölüp aktarabiliyor. Sosyal medyasız bir tanıtım düşünülemez ama kitle iletişim araçları da çok önemli. Hangisinin ne kadar kullanılması gerektiğiyse araştırma yapılmadan bilinemez.

Tanınmayan birinin istediği algıyı oluşturması tanınan birinin kendisi hakkındaki algıyı değiştirmesinden çok daha kolay. Çünkü tanınmayan aday önyargı duvarına çarpmıyor. Ama burada tanınmayan adayın uygunluk derecesi de çok önemli.

başbakan recep tayyip erdoğan.jpg

AK PARTİ ÖRNEK NİTELİKTE

AK Parti'nin siyasal iletişimi gerçekten örnek alınabilecek nitelikte. Başbakan ayda en az 2-3 tane, kendisiyle de ilgili araştırmalar yaptırıyor. Sırf ona çalışan araştırma şirketleri de var. Bu zaman zaman riskli olsa da o şirketleri de başka araştırmalarla denetlediğini biliyorum.