BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA

Erdoğanı Tekel işçisi götürecek!

Baykal'ın gündeminde TEKEL ve darbe iddiaları vardı. CHP liderinin hedefinde Başbakan Erdoğan vardı.

Abone ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, TEKEL işçisi olayının, kendi boyutlarının ötesinde bir önem kazandığını belirterek, "Bu iktidar hesabını iyi yapsın, Tayyip Bey hesabını iyi yapsın. Seni asker değil ama TEKEL işçisi götürecek" dedi.

Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek, kongrelerde yeni seçilen 39 ilçe başkanıyla bir araya geldi.

AÇILIMA KARŞI EKİP KURDUK

Basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından kameraların karşısına geçen Baykal açılım sürecini eleştirerek, "İktidar, o tartışmada yaşadığı tutarsızlıkları unutturmaya çalışıyor. Geçiştirmeye çalışıyor. Ya da o konudaki hatalarını örtbas etmeye gayret ediyor. Gerçekler ortada. Bizim görevimiz gerçekleri ortaya koymak. Bu doğrultuda ekiplerimiz kuruldu, arkadaşlarımız çalışmaya başladı. Bir fiyasko, bir başarısızlık. Bunu anlatmak lazım. Bunlar yaşandı o süreç içinde ama şimdi geldiğimiz noktada derli toplu bunun bir kez daha ortaya serilmesinde yarar var. Arkadaşlarımız yapılan yanlışlıkları ortaya koyan bir çalışmayı kamuoyuna sunacaktır" diye konuştu.

DARBE TİCARETİ

Deniz Baykal, Türkiye'de bir darbe demagojisi yaşandığını, gündeme her gün başka bir darbe iddiasının geldiğini söyledi. Türkiye'de darbe diye bir arayış olmadığını belirten Baykal, "Darbe lafından geçilmiyor. Hergün manşetlerde, ekranlarda darbe iddiaları, tartışmaları. Türkiye'de darbe, gündemimizin hiçbir şekilde içinde yer tutmaz, tutmamalıdır ama öyle bir darbe talebi, darbe arayışı olmadığı halde bu kadar darbe sözünün ortaya atılması, darbenin siyasetinin yapılması, istismarının yapılması, ticaretinin yapılmakta olduğu ortada. Bugün bir darbe olasılığı yok, bir darbe istismarı, darbe sömürüsü var" açıklamasında bulundu.

YARGIYA KARŞI SAVAŞ

CHP Genel Başkanı Baykal, ülkede devletin kurumlarına, yargıya karşı açılmış bir savaş olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Yargıtay başkanı 'yangın var' diyor. Silahlı kuvvetlere karşı açılmış bir savaş var. Türkiye'de silahlı kuvvetlere karşı bir kampanya götürülüyor. Bu kampanya sahipsiz mi, arkasında kimse yok mu? Kimler planlıyorlar. Bunun arkasındaki gerçek nedir? Bir iktidar kendi ülkesine, silahlı kuvvetleri ezerek başarıya ulaşabilir mi? Kendi ordusunu yenmeye kalkan bir iktidardan ülkeye hayır gelir mi? Ordusunu hedef olarak kabul eden bir iktidarın ülkesine yarar getirmesi söz konusu olabilir mi? Her gün ortaya binbir türlü iddia ortaya konuluyor. O iddiaların hiçbirisi takip edilmiyor. Başbakan meydan meydan dolaşıyor, büyük iddialar sergiliyor. O iddiaların içinden hiçbir şey çıkmıyor. Düzmeceden gelen, uydurulmuş iddialar ve Türkiye'de bir gereksiz panik ve telaş oluşturuluyor" dedi.

ISLAK İMZA İŞİ NE OLDU?

Ortaya atılan iddiaların unutulduğunu ve üç gün sonra yeni iddiaların gündeme geldiğini savunan Baykal, iddiaların sonuna kadar götürülmediğini ifade ederek, bu durumu eleştirdi. Baykal, "Birisini sonuna kadar götürün. Ne oldu Albay Çiçek olayı, ıslak imza işi ne oldu. Albay belgeyi tutmadı, parmak izim yok dedi. İncelendi mi? O belgede parmak izi incelemesi niye yapılmadı. Niye o belgeyi hazırladığı iddia edilen insan görevine devam ediyor. Ortada bir tertip varsa, o tertibin üzerine gidin. Türkiye'de darbe yok komplo, pusu var. Yiğitçe eşit şartlar altında tartışarak değil, belge imal ederek, karalamaya yönelik tezgahlar kurarak yürütülen bu savaş var. Asimetrik bir harekat. Eşit şartlarda olmayan. Bunu milletimizin görmesi lazım. Türkiye'deki bu kargaşa açıktır ve planlanmış bir kargaşadır. Hazırlanmış bir kargaşadır. Devletin kurumlarını tahrip etmeyi amaçlayan bir kargaşadır" diye konuştu.

MİLLETE KARŞI KOMPLO

CHP'nin görevinin, yaşananları millete anlatmak olduğunu ifade eden Baykal, Türk milletinin yaşananları görmesiyle birlikte, oynanmak istenen oyunların bozulacağını söyledi. Baykal, "İktidar seçimden uzak durmaya çalışıyor. Önümüzdeki dönemde bir referandum vesilesiyle de olsa bu iktidar kendisinden kurtulma şansını millete verirse, Türkiye bu şansı en iyi şekilde değerlendirecektir. Biz ekiplerimizi kurduk, çalışmalarımızı başlattık. Bu tuzağı kamuoyuna yansıtmaya yönelik çalışmalarımızı hızla yapıyoruz. Komplolar artık belli kurumlara karşı hazırlanıyor, ortaya atılıyor. Bu tespiti hep yapıyoruz ve vatandaşlarımız da bunu görmeye başladı. Millete karşı bir komplo söz konusu. Millete karşı komplonun unsurlarının başında mağduriyet arayışı yatıyor. Gerçekte söz konusu olmayan bir mağduriyet tablosu ortaya çıkararak, o tablonun üzerinden acaba millete bir tuzak kurabilir miyiz? Gibi arayışlar ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.

CHP HIZLA YÜKSELİYOR

CHP'nin tek amacının sandığa gitmek olduğunu ifade eden Baykal, şunları söyledi:

"Bizim tek amacımız; bir an önce milletin önüne sandık gelsin, bir an önce bu konuları milletimizin önünde konuşalım, tartışalım, düşüncelerimizi ortaya atalım ve milletimizin, ülkenin geleceğine yönelik kararı almasını sağlayalım. Başka hiçbir hesabımız yoktur. Çıkmaza girdiklerini görmüş olan bir iktidar olarak, gidişatı tersine çevirmeyi mümkün kılacak hangi çılgınca senaryo söz konusu olursa onun etrafında acaba bir umut ışığı yakalayabilir miyiz, bu düşünce içindedirler. Bunu da teşhir ediyoruz. Türkiye demokratik bir ülkedir, hepimiz bu çerçeve içinde görevimizi yapıyoruz. Biz CHP olarak seçimden başka hiçbir şeyi düşünmeyiz. İktidar oy kaybetmeye başlamıştır. Bu, açık bir şekildle ortaya çıkmıştır. Kendi yaptıkları araştırmalarla bu görülmüştür. CHP hızla yükselmektedir, bu net bir gerçektir. Önümüzdeki seçim, iktidar değişiminin kaçınılmaz olacağı bir seçim olacaktır. Hiçbir senaryo bunu bozamayacaktır. Bozamamasını sağlamak da bizim görevimizdi."

ASKER DEĞİL TEKEL İŞÇİSİ GÖTÜRECEK

Basın mensuplarının, TEKEL işçilerinin durumuyla ilgili soruları üzerine Baykal, olayın sıradan bir iş uyuşmazlığı ihtilafı olmanın ötesine geçtiğini söyledi. Baykal, "Bu iktidar hesabını iyi yapsın, Tayyip Bey hesabını iyi yapsın. Seni asker değil ama TEKEL işçisi götürecek. Bu iş oturmuştur artık. O nedenle yaşanan yaşanmıştır, çekilen acılar ortadadır. 50 günü geçti. Orada işçiler gerçekten kimseye haksızlık yapmadan, kimseyi üzmeden, herkesin vicdanını harekete geçirerek davalarını yürütmeye çalışıyorlar. Böyle bir devlet düzeni olmaz. Bu insanlık duygularını rencide eden bir manzara haline gelmiştir. Tayyip Bey pazartesi günü bu şansı kullansın. Pazartesi günü bu işi bitirsin, tavsiye ederim. Sayın Başbakan inadı bıraksın. 'Dediğim dedik' demekten vazgeçsin. TEKEL işçilerinin özlük haklarına el uzatmaktan vazgeçsin. Bu, onun özelleştirme politikasındaki hatalarının bedelidir, Tekel'in üzerinde haksız kazanç sağlayan insanlara o fırsatı vermiş olmanın günahının bedelidir. Artık Türkiye'de herkese her dediğini kabul ettiremeyeceği gerçeğinin ortaya çıkmasının bir ifadesidir. Bunu içine sindirsin ve bu işi bağlasın. Tayyip Bey'i asker değil ama Tekel işçisi götürecek. Bunun hesabını iyi yapsın" şeklinde konuştu.