Erdoğan'ı kurtaran Baykal mı?

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset yasağının kaldırılması ile ilgili konuştu. Millet kimi istediyse, onun gelmesi gerektiğini söyleyen Baykal, Erdoğan'a konulan yasağı fırsata çevirmek gibi bir gayretlerinin olmadığını ifade ederek, bu konudaki yasak anlayışının kabul edilemes olduğunu söyledi.

Baykal, CHP Antalya Milletvekilleri Yıldıray Sapan, Osman Kaptan ve Arif Bulut ile Kaş Belediye Başkanı Abdullah Gültekin'i makamında ziyaret etti.

 

Daha sonra milletvekilleriyle Kaş Meydanı'ndaki parkta vatandaşlarla sohbet eden Baykal, hükümetin Türkiye'nin dinamikleriyle oynadığını, kendine özgü bir yönetim sistemi kurmaya çalıştığını, gelinen noktada yaşanan tüm olayların altına bu gerçeklerin yattığını iddia etti.

BAYKAL'A ERDOĞAN SORUSU

Baykal, bir kadının ''Başbakan Erdoğan'ın seçilmesinde sizin katkınızın büyük olduğunu düşünüyorum. Bu konuda neden cevap vermiyorsunuz?'' sorusu üzerine, 2002 yılında seçim yapıldığında AK Parti Genel Başkanı'nın kısıtlamaları olduğunu belirterek, ''CHP'nin o zamanki genel başkanı olarak bu kısıtlamaları kaldırma konusunda caba sergilediniz, sizin katkılarınızla Tayyip Erdoğan'ın kısıtlamaları kaldırıldı ve Başbakan oldu. O kısıtlamalarını kaldırdığınız için siz de bundan sorumlusunuz' demek istiyor arkadaşımız'' diye konuştu.

 

Baykal, 2002 seçimine girerken sayın Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'nin genel başkanı olma hakkını yargının kabul ettiğini, oy pusulalarında da parti genel başkanlarının isminin yazılı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

 

''Seçime girildi, ama dediler ki Tayyip Erdoğan'a 'Sen milletvekili adayı olamazsın'. Kim söyledi, Yüksek Seçim Kurulu. Niye? Çünkü senin bir mahkumiyetin var. Ne kadar süre olamam, hiç olamazsın. Ama genel başkan olursun. Genel başkan olarak partinin Antalya, Adana, Zonguldak milletvekili listeni yazarsın, ama sen kendin aday olamazsın. Seçime girdi, parlamentonun üçte ikisi, vatandaşın verdiği oyla AK Parti'den oluştu. Parlamentonun üçte ikisini belirlemiş kişi, partisinin genel başkanı, ama milletvekili değil.

 

Bu durumu fırsata çevirmek isteyen kişiler bana (Aman ha izin vermeyin milletvekili olmasına) diyorlar ve böylece yaşanan olumsuzluklardan kurtulacağımızı ileri sürüyorlar. Böyle bir olay akıl ve mantıkla bağdaşmaz.''

 

Aradan 10 yıl geçtiğini kaydeden Baykal, şöyle konuştu:

 

''Anayasa denen bir şey var, bunun dışında biz demokratik bir anayasa istiyoruz. Kanunların, kısıtların arkasına saklanarak değil, milletin özgür iradesi neyi gerektiriyorsa onun yaşama geçirildiği bir Türkiye istiyoruz. Vatandaş tercih etti mi bitti artık. Böyle bir maskaralığa izin verilir mi, yakışır mı Türkiye'ye böyle bir olay. Millet kimi istediyse o gelecek arkadaş. Eğer gelen yanlış yaparsa millete anlatacağız, millet o yanlışı düzeltecek.

 

Millet onun yanında olacak, ben yasak koydurtacağım, uygulanması mümkün değil. Bırakın uygulanmasını, bu benim vicdanıma, aklıma sığmaz. Böyle bir şey olabilir mi? Bir an bile tereddüt etmedim. 'Şiir söyledi, şunu yaptı, vay sana ömür boyu siyasi yasak var'. Bunun üstüne yatan adamı millet rezil eder, kahreder, bitirir. Ne yapacağız, bu yasağın arkasına saklanıp siyaset yapacağız, milletten oy isteyeceğiz. Millet 'ben oyumu oraya verdim, niye haksızlığı düzeltmiyorsun kardeşim' diyecek. 'Yok efendim, kanundu, mahkeme aldı, Yüksek Seçim Kurulu aldı, ben de onun üstüne yatıyorum' diyeceğim. Olur mu böyle bir şey ya... Benim anlayışımda olmaz kardeşim.''