AK Parti Ş.Urfa Milletvekili Faruk Bayrak'tan ilginç açıklamalar. Bayrak, AK Partili vekillerin Erdoğan'a bakış açısını özetledi: Tayyip Bey'in baktığı vekil hazırola geçe
Abone olCumartesi akşamı saat 18.30. Beykoz'da, Acarkent'te bir villanın kapısındayım. Zili çalıyorum sakin yüzlü bir delikanlı kapıyı açıyor. 'Sıra gecesi davetlisiyim onun için geldim' diyorum. Yan taraftaki merdivenleri işaret ederek, 'Aşağıya inin davet orada' diyor. Bahçedeki merdivenlerden aşağıya iniyorum. 3 katlı villanın en alt katındayım şimdi. Güzel bir doğa manzarası var. Çok hoş da bir yüzme havuzu. Kapıdan içeri girdiğimde beni evin hanımı karşılıyor. Hemen arkasından da ev sahibi, AKP Şanlıurfa milletvekili Faruk Bayrak..
Aşiret işi yok artık
Ekonomi yazar ve yöneticilerinin Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'le sohbet etmesi için düzenlenen gecenin ilk misafirlerindenim. Bayrak beni karşılayıp televizyonun karşısına oturtuyor. Biraz sonra başlayacak Beşiktaş Trabzon maçı için yorumları dinliyoruz. Bulunduğumuz kat kahverengi ağırlıklı döşenmiş. Koltuklar deri kaplı. Uzun bir duvar tamamen boyanarak 'tablo' haline getirilmiş. Duvarda, ortada akan bir nehrin etrafında ufak adacıklar, ağaçlar var. 'Duvar resmi'nde mavi ve yeşil tonlar ağırlıkta. Henüz misafir az olduğu için sohbete başlıyoruz. Soruyorum: Şanlıurfalısınız, herhalde aşiretinizin desteğiyle seçildiniz milletvekilliğine. Yanıtlıyor: Yok, kalmadı artık aşiret işleri. Zaten bu dönemde olur mu öyle ayıp artık. Ama eskiden bizim bölgelerde yoğundu. Oylar toplu olarak liderin işaret ettiği kişilere verilirdi. Kimileri de satardı oyları. Hatta köyün oyunun yarısını bir partiye diğer yarısını da diğer partiye satan aşiret liderleri vardı.
Tayyip Bey'in gözü
Burada size biraz Faruk Bayrak'tan söz edeyim. Bayrak, Everest yayınlarının sahibi. Perihan Mağden'den Latife Tekin'e, Yılmaz Odabaşı'ndan Şebnem İşigüzel'e, Ece Temelkuran'dan Hasan Bülent Kahraman'a kadar birçok ünlü yazarın yayıncısı. Urfa'da, üç bin kişilik Süleymanlar'ın da lideri. Konumunu aşiret lideri değil '3 bin kişilik bir ailenin ortak hareket eden fertlerinin sözcüsü olarak' tanımlıyor. AKP'yi tercih sebebini 'Türkiye'nin bütün renklerini bağrında barındırdığı için' diye açıklıyor.
'Tayyip Erdoğan'la aranız nasıl?' diye soruyorum. 'Çok işi var. Gidip rahatsız etmek istemiyorum' diye yanıtlıyor. 'Peki liderliğini nasıl buluyorsunuz?' diyorum. İlginç bir yanıt veriyor:
Çok etkili bir insan. Grup toplantısında konuşma yaparken gözlerini hangi milletvekili topluluğunun tarafına çevirse baktığı kısımdaki herkes hazır ola geçiyor'. Aklıma kimi bakanların Tayyip Erdoğan'a 'Reis' diye hitap ettiği geliyor. Gülümsüyorum...
'Ayakkabıları çıkaralım mı?'
Sıra gecesinin davetlileri hem siyaset hem basın dünyasından. Geceye önce Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener geliyor. Ardından gazeteciler, Hürriyet Ekonomi Müdürü Vahap Munyar, Sabah Ekonomi Müdürü Yavuz Semerci, NTV yorumcusu Celal Pir, Referans Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Melih Meriç, Sabah Gazetesi Yazarı Abdurrahman Yıldırım. Geceye ailesiyle beraber Tayyip Erdoğan'a en yakın isimlerden biri olan Hüseyin Besli de katılıyor. Besli, Yeni Şafak Gazetesi'nin eski yayın yönetmeni. Erdoğan'ın etrafındakilere 'Çok güvenirim' diye tanıttığı halen danışmanlık görevini sürdüren bir kişi. Girişte ev sahibiyle esprili bir diyalog yaşanıyor: 'Ne oldu? Artık ayakkabıları çıkartmıyor muyuz eve girerken?' Faruk Bayrak gülerek 'Biz de değiştik ağabey'..
Ailecek görüşüyorlar
Besli Giresunlu; AKP'nin İstanbul Milletvekili. Bayrak'la Meclis'e girdiklerinde tanışmışlar. O günden beri de ailecek görüşüyorlar. Ankara'da, İstanbul'da yedikleri, içtikleri ayrı gitmiyor. Gece boyunca da beraber şarkı söyleyip, beraber gülüyorlar. Ekibe son olarak Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül katılıyor .
Kürtçe-Türkçe türküler, kebaplar çiğköfteler
Gecenin başında Doğu mutfağının lezzetli yemekleri ikram edildi konuklara. Acılı, acısız kebaplar, soğan kebabı, patlıcan kebabı yanında kola, ayran isteyene çay... Ev sahipleri misafirlerin rahat etmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiler. Ardından da 'sıra gecesi'nin müzikli kısmına geçildi.
Sıra gecesi nedir? Burada biraz sıra gecesi hakkında Şanlıurfalılardan aldığım bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum: Sıra gecesinde, önceden belirlenen sıraya gelme ve gitme saatine uyulur. Sıraya gelen misafirler veya yaşça büyük olanlar, saygı ifadesi olarak üst tarafta oturtulur, ev sahibi kapıya yakın oturur. Sıra gecelerinde genellikle yerde oturulur. İkram olarak da çiğköfte ile mırra yani acı kahveyle, çay ikram edilir. İçki verilmez. Şanlıurfa'da eğlenmek ve içki içmek üzere bir araya gelinen geceye "Asbap Gecesi" denir. Sıra gecesinde edebiyat, din, siyaset ve müzik konuşulur. Cumartesi akşamı sohbet ve ikram kısmıyla sıra gecesiydi. Ama yere oturulmadı, deri koltuklarda oturuldu. Bu evde daha önce de edebiyat ve siyaset dünyasından pek çok insan 'sıra gecesi'yle tanıştırıldı.
Her bölgeden türküler... Tekrar cumartesi gecesine dönecek olursak...Ülkenin dört bir yanından türküler söylendi. Şanlıurfa, Sivas, Samsun, Malatya hatta güncel türküler..."Saza niye gelmedin, Çarşamba'yı sel aldı, Huma kuşu"... Herkes bu türkülere sesiyle ya da el çırparak eşlik etti. Kürtçe türküler de söylendi. Hüseyin Besli ve Faruk Bayrak bir ara kendi yörelerinin danslarından figürler de gösterdiler.
Geleneksel başörtüsü... Geceye eşleriyle gelenleri Faruk Bayrak'ın eşi ağırladı. Eşlerden birinin başı açık diğerlerinin ise Anadolu'nun geleneksel örtünme şekli olarak tanımlayabileceğimiz, uçları aşağı sarkıtılmış başörtüsü vardı. Gecede rahatsız edici bir harem selamlık uygulaması yoktu. Kadınlar başta aynı odadaydı. Hatta müzik başladığında da bir süre gelip izlediler. Sonra başka bir odaya gittiler.
Sıra Gecesinde içtihat tartışması
1- Kadın 'cuma'yı kıldırır mı?
2- Ayakkabılı namaz olur mu?
Gece ilginç tartışmaların da yaşandığı bir platforma döndü. Bunların başında da belki de dünyanın pek çok yerinde konuşulan Amina Vadud adlı kadının, İslam tarihinde ilk kez kıldırdığı cuma namazı da vardı. Önce Vadud hakkında kısa bir bilgi. Kendisi sıradan bir kadın değil. Virginia Üniversitesi'nde İslam dini üzerine çalışan bir profesör.
Kadınların imamlık hakkını savunduğu 'Kuran ve Kadın' kitabıyla tanınıyor. New York'taki camiler teklifine karşı çıktığı için de namazı Manhattan'daki St. John Katedrali'nin Sinod Binası'nda kıldırdı. 'Kadın cuma kıldırabilir mi?' tartışması için ne düşündüğünü Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e sordum. Şener şöyle cevap verdi:
Esas olan niyettir
'Ben bu konunun uzmanı değilim. Ama esas olan niyettir. İyi niyetle yapılan bir ibadetse neden olmasın? Ancak İslam'a karşı bir bölme hareketiyse o zaman başka.' Masadakilerden biri El Ezher Camii Şeyhi Seyid Tantavi'nin, 'Kadının vücudu özeldir. Kadınlar, kadınlara imamlık yapabilir. Ama erkeklere yaptıklarında, arkasında namaz kılanların imamlarının vücuduna bakması ve sadece ibadete odaklanması zorlaşır' demeci hatırlatıldı. Şener buna da tepki gösterdi: 'Kadın üzerine uzun bir elbise giymiş. İbadet anında bu düşünce şekli bana doğru gelmedi.'
Vahiy geldi, çıkardı
Masada biraz sonra başka ilginç bir tartışma gündeme geldi. 'Camide ayakkabıyla namaz kılınır mı?' Şener bu konuda bir 'rivayetten' bahsetti. Rivayete göre Hazreti Muhammed ayağında ayakkabılarıyla namaz kıldırıyormuş. Cemaatde ona uyuyormuş. Namazı bir bölümünde ayağından ayakkabıları çıkarmış. Onu gören cemat de hemen aynısı yapmış. Namaz sonunda Hazreti Muhammed sormuş: 'Niye ayakkabılarınızı çıkardınız?' Cemaat yanıt vermiş: 'Siz çıkardınız diye'. Hazreti Muhammed şöyle demiş; 'O sırada bana vahiy geldiği için çıkarmıştım.'
Haber: Mehmet Sabuncu
Kaynak: Milliyet