'Erdoğan'ı aday gösterseydik inanın AKP tabanı bize yine oy vermezdi' diyen Güneş, CHP'nin dayandığı tabanı genişletmesi için 'adalet ve özgürlük' ekseninde siyaset yapmasını önerdi.
Abone olCHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş 'Adalet Çağrısı' adlı kitabında CHP’nin neden iktidar olamadığına yanıt arıyor ve CHP’nin sosyolojik tabanını irdeliyor. Hurşit Güneş ile CHP’nin neden seçim kazanamadığını, Cumhurbaşkanı seçimi ardından parti içinde yaşanan tartışmaları El Cezire Türk'ten Sibel Demirci Erdem'e anlattı.
Hurşit Güneş kendi ifadesiyle kitabı ‘CHP ile yüzleşme ve CHP'yi tanıma’ amacıyla yazdı. Güneş’e göre parti programı ile tabanı asimetri gösteriyor. Güneş bu tabanı şöyle tanımlıyor : “ CHP tabanı toplumda daha ziyade ayrıcalıklı olan seçkinlerden, aydınlardan oluşuyor. Onlar büyük bir çoğunluk değil o tabana dayanarak iktidar olasılığı mümkün değil. Toplumsal tabanı değiştirecek bir duruş sergilemelisiniz”. Güneş bu yolun sol politikadan geçtiğini savunuyor.
BENCE BAŞARI YOK ORTADA
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları CHP içinde yine bir tartışma ve hayal kırıklığı yarattı. Siz sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bence başarı yok ortada. Ama bunun üzerinden günlük bireysel yorumlarla siyaset yapmak bizi bir yere vardırmaz.
ÇÖZÜM KURULTAY DEĞİL
Ne yapılmalı peki? Kurultay isteyenler var, kurultay toplanmalı mı?
Kurultay toplayıp ne yapacaklar? Mesele yönetimle değil ki. Mesele insanlarla değil, partinin siyasal duruşu ve söylemiyle alakalı. Şimdi bakınız CHP’nin çok değerli projesi vardı, aile sigortası. Kılıçdaroğlu 2011 seçimleri öncesinde buna sahip çıkıyordu. Buna benzer pek çok projeyi dile getirdik ama bunlar oya dönüşmedi. Oya dönüşmeyince bunlardan vazgeçmek yanlış. Yeni bir seçim bildirgesi, yeni bir söylemle topluma vizyon sunarak çıkışın doğru olacağını söylüyorum. Bunu Parti Meclisi toplantısında da önerdim. 'Kurultay yapalım ama seçimli bir kurultay olmasın, yeni bir bildirgeyle seçmenin karşısına çıkalım' dedim. Yönetim suçlamalarının partiyi bir yere götürmeyeceğine inanıyorum.
Evet ama 2010 yılında Kılıçdaroğlu genel başkan seçildiğinde 'Yeni CHP' söylemi ile yola çıkılmadı mı zaten? Bu söylem eskidi mi, yetersiz mi kaldı?
Ben nerede hata yaptıktan çok ne yapılması gerektiğini söylüyorum.
ULUSALCILAR MECLİS GRUBUNDA VAR AMA CHP TEŞKİLATI SOLDUR
CHP içinde ‘ Yeni CHP’ söyleminden de rahatsız olanlar oldu. Özellikle ulusalcı kanadın bu söyleme tepki gösterdiğini gördük. Ankara’da Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde de İhsanoğlu’nun aday gösterilmesine de tepki gösterdiler.
Parti içinde çeşitli kanatlar olabilir, bunu doğal karşılarım. Ama bu görüş Meclis grubunda var, örgütlerinde yok. CHP örgütleri sol görüştedir, sosyal demokrasiye bağlıdır.
Örgüt böyleyken Mansur Yavaş ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday gösterilmesi çelişki değil mi?
Genel Başkan ve yönetim bu adaylarla daha fazla oy alınabileceği gerekçesiyle bir kredi kullandılar. Ben parti içinde çok değerli arkadaşlarımız olduğunu ve CHP örgütünün yeterince hazine sunduğu kanısındayım.
ERDOĞAN'I ADAY YAPSAK YİNE DE OY ALAMAZDIK
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP seçmenini neden sandığa çekemedi, size göre buradaki mesaj ne?
Sol politikalara yönelinmeli. Kendi adayımızla çıksaydık, daha doğru olurdu. CHP ve MHP kendi adayıyla çıksaydı daha doğru olurdu. Buradaki eleştiri Ekmel Bey’in şahsiyetiyle ilgili değil. Ben Ekmel Bey’in değerli bir insan olduğunu düşünüyorum. Dini duygular CHP’de birinin aday olmasına engel değildir ama aynı zamanda tercih nedeni de değildir. Kişilerle oy almak doğru değil, fikirlerle oy almak doğru. Biz daha sağdan isimleri aday yaparak oy alacağımızı düşünürsek CHP’de solcu bırakmamamız gerekir, bu doğru bir akıl değil. Biz Recep Tayyip Erdoğan’ı aday gösterseydik inanın AKP seçmeni bize yine oy vermezdi. Aday üzerinden oy verme fikrini bırakın. CHP tabanı yüzde 26, mesele bunu yüzde 36 yapmaktır.
CHP'NİN SINIFSAL KİMLİĞİ
Peki o zaman neden CHP bu sosyolojik tabanı genişletemiyor?
Biz köylülerden az oy alıyoruz, tarım çok kötü olmasına rağmen çiftçi bunlara oy veriyor. İşsizlerden yüzde 20 civarında oy alıyoruz. İşsizlerin yüzde 40’ı ise AKP’ye oy veriyor. Bu farklılık ekonomik unsurlara dayanmaktan çok sosyokültürel yarılmaya dayanıyor. CHP çağdaşlaşma ve batılılaşma isteyen aydın kesimin partisi olarak görünüyor. Bunun dışında kalan geniş bir kesim var, geleneksel hayatını yaşayanlar, muhafazakarlar. Ama bu kesim de tek tip değil. Siyaset Çankaya, Pursaklar ve Sincan’da oturanlar diye ayrışıyor. Şimdi biz sol parti olarak Sincan ve Pursaklar'dan da oy almalıyız mesele bu. Daha fazla oy alabilecek bir siyasal duruşu sergilerseniz yüzde 36 alırsınız.
TRT ŞEŞ VAR DİYE ÜLKE BÖLÜNMEDİ
Bu siyasal duruş nedir, nasıl olmalı?
Toplumda ciddi mağdurlar var. İşsizlerden oy alacaksın. Sen Türkiye’de uzun süre başörtülülerin üniversiteye girmesinde destekleyici olmadın. Sonunda destekleyici oldun. Çok da iyi yaptık. TRT Şeş’e karşı çıktık. Bugün TRT Şeş var. TRT Şeş var diye Türkiye bugün bölünmüyor. Anadili öğrenme hakkını yeni savunmaya başladık. Bu konularda daha özgürlükçü olmalıyız. CHP görüşler üzerinden en ilerici parti ama kimlikler konusunda endişeleri var. Bir de topluma adalet duygusunu vermek lazım.
Adalettten kastınız ne?
Toplumda hakkaniyete uymayan herşeye karşı çıkmak. Romanlar mı eziliyor? Buna karşı çıkmak, Aleviler mi eziliyor, karşı çıkmak. Soma’da emekçinin ezilmesine karşı çıkmak, özetle her türlü adaletsizliğe karşı çıkmak.
AK Parti CHP’ye göre daha adaletli ve hakkaniyetli olduğu için mi iktidarda ve seçim kazanıyor?
Onlar Türkiye toplumunda geleneksel değerleri temsilen çıktılar. 2002-2006 yılları arasında oylarını artırma sürecinde ekonomideki büyüme ciddi etki yaptı. Bu süreçte ekonomik büyüme yüksekti. Toplum borçlansa bile daha çok harcadığı için kendini mutlu hissetti, bunlara daha çok oy verdi. Toplumun geleneksel değerlerini kucaklayıcı bir izlenim verdiler ayrıca daha özgürlükçü ve AB’den yanayız yanılsaması yarattılar.
CHP SİVİL GÖRÜNMÜYOR
Kitabınızda CHP’nin 1960-1970 döneminde oy kaybetmesinin ana nedenlerini arasında yeterince 'sivil' görünmemesinin de etkili olduğunu belirtiyorsunuz. Peki bugün CHP sivilleşti mi?
Yani CHP belki çok sivil görünmüyor ama AKP de çok ordu düşmanlığı yaptı, Ergenekon ve Balyoz davalarında. Bu kadar TSK mensuplarının yaka paça içeri atılması karşısında 'sivil görünelim de bunlar ne yaparlarsa yapsınlar' demek CHP açısından mümkün değildi. Ama askeri darbelerin en büyük mağduru CHP’dir.
Peki CHP nasıl daha sivil görünmeli, dindar seçmenin mesafeli olduğu görülüyor?
CHP’nin aslında bu konuda büyük bir handikapı yok. 1946 -50 arasında CHP’nin dini kurumların gelişmesi bakımından büyük adımları var. Bunu bugünkü Diyanet İşleri Başkanı da söylüyor. Dinle ilgili mesele algı meselesidir. Bu algıyı değiştirmek gerekir. Daha mütedeyyin kesimlere daha büyük hoşgörü ve anlayış göstermek gerekir.
Bu yapılıyor mu size göre?
Kemal Bey adımlar atmaya çalışıyor. Geniş adalet ve özgürlük anlayışı topluma verilmeli. 2011’de seçime gittik. 2014’e kadar Soma haricinde adalet konusundan ziyade laiklik ve cumhuriyet gibi konular üzerinde durduk. Türkiye’de şöyle bir his uyandırmış değiliz: 'CHP işsizlere iş bulacak, makarnayı istediğine değil herkese dağıtacak.' 'Bunlar makarnanın ucunu göstererek beni yönlendiremeyecek, o makarna o kömür benim hakkım, makarnanın yanına salça almak da hakkım.'
CHP EKSENLERİNİ DEĞİŞTİRMELİ
Her seçim sonrasında aynı mesele tartışılıyor, bir türlü seçim galibiyeti alınamıyor diye. CHP bunu yıllardır neden seçim galibiyeti alamıyor, söylediklerinizi neden yapamıyor?
Nedeni Türk siyasetinin eksenleri. Bu eksen, batılılık ve çağdaşlık ile geleneksellik üzerine kurulmuş. Bunu aşmak lazım. CHP’nin artık bu eksenleri tanımıyorum demesi lazım. Bana göre iki eksen var, özgürlük ve adalet.
CHP bu yeni eksene göre siyaset yapılırsa CHP’nin tarihi kimliği ve ideolojisi nerede olmalı?
Atatürk ilkeleri ve çağdaşlaşma hep var. Ama tek meselemiz bu değil. Sadece çağdaşlaşma üzerinden gidersek Çankaya’dan oy alırız ama diğer kesimden oy alamayız. Bu nedenle geniş adalet kavramı, hakkaniyet ve özgürlük üzerinden siyaset yapmalıyız.