Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski savcı Zekeriya Öz'ün firar ettiği Almanya'ya "Kırmızı bültenle Almanya’yı da göreceğiz ne yapacak" diye seslendi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize'de STK'larla buluştuğu toplantıda, eski savcı Zekeriya Öz'le ilgili Almanya'ya çağrıda bulundu.
"TÜRKİYE BİR MUZ CUMHURİYETİ DEĞİLDİR"
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, STK'larla biraraya geldi. Erdoğan, eski Savcı ÖZ'ün firar etmesine ilişkin "Önce Gürcistan, sonra Ermenistan… Şimdi de Almanya. Şimdi de Almanya, şimdi göreceğiz. Almanya’yı da göreceğiz. Şimdi öyle zannediyorum ki; süratle bunlarla ilgili büyük ihtimalle kırmızı bülten çıkacaktır. Kırmızı bültenle Almanya’yı da göreceğiz ne yapacak? Eğer yapmazsa, Almanya bizden herhangi bir suçluyu, Tayyip Erdoğan imzasıyla alamaz. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir." diye konuştu.
İşte Erdoğan'ın o açıklamalarından çarpıcı satırbaşları:
"HAKİMLER SAVCILAR KAÇAR MI' DİYORLARDI"
7 Haziran seçimlerinin ortaya çıkardığı Meclis tablosu, Suriye’de yaşanan kaos ortamının derinleşmesiyle birlikte, Türkiye yeni bir tehditle karşı karşıya kaldı.
Paralel örgütüyle, mezhepçi örgütüyle düşmanlığı bayrak edinmiş sözde aydınlarıyla, medyasıyla büyük bir ihanet şebekesinin koalisyonuna şahit oluyoruz. Buyrun şimdi görüyorsunuz, ne diyordu paralel örgütün önde gelenleri, hakimler savcılar yurt dışına kaçar mı ya? Onlar için adli kontrolle serbest bırakılma yakışır mı ya? Buyrun kaçtılar mı? Kaçtılar.
Ama bir şey çok anlamlıydı. Bir, onlar kaçmak suretiyle karakterlerinin cibilliyetlerinin ne olduğu ortaya çıktı. Şahsımla ilgili kaçacağımı söylüyorlardı, o 17-25 Aralık sürecinde, Cezayir seyahatine gittiğim zaman kaçıyor demişlerdi. Ne oldu? Ben buradayım.
"NE DİYORLAR, CUMHURBAŞKANI DA HER ŞEYE KARIŞIYOR..."
Ne diyorlar, cumhurbaşkanı da her şeye karışıyor. Cumhurbaşkanı koalisyon istemiyor, eee başbakan istiyor. Yani müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Dert o değil, alışmışlar. Geçmişte bunlar cumhurbaşkanlarına, seçilmiş cumhurbaşkanlarına pislik atarak, onları yıpratarak indirmeye alışmışlar.
Ya atanarak gelen cumhurbaşkanlarıyla çalıştılar veya parlamento içerisinden seçilmiş cumhurbaşkanıyla çalıştırlar. Suriye, terör, koalisyon meselesi de bunun dışında değil. hepsinin faturası da cumhurbaşkanına kesiliyor. 7 haziran seçimleri olduğunda, dünya ne söylüyor? Erdoğan kaybetti. Ya seçime giren ben değilim, niye benimle ilgili hale getiriyorsunuz? Dert başka.
"KUSURA BAKMASINLAR, BEN ONLARIN ARZU ETTİĞİ CUMHURBAŞKANI OLMADIM"
Kusura bakmasınlar. Ben onların arzu ettiği cumhurbaşkanı olmadım, olmayacağım. Çünkü bu makama seçilirken milletime verdiğim bir söz var. ben milletin tarafında olacak bir cumhurbaşkanı olacağımın sözünü vermiştim, hatırlayın.
Bana tarafsızlık diyorlar, hayır tarafsız olmayacağım dedim. Ben milletimin tarafında olacağım dedim. Biliyorsunuz biz mevcut anayasayı değiştirmek için hükümete geldiğimiz günden beri mücadele ediyoruz. Şimdi yeni anayasa diyorlar dimi. Ya dürüst ol, dürüst olun ya. Biz yeni anayasa kuralım diye, o kadar ilginç bir teklif getirdik ki… Arkadaşlarıma şunu söyledim, vekil sayıları ne olursa olsun, bizim o zamanlar 326 milletvekili sayımız var, diğerlerinin toplamı 219 veya 220. Onlar 9 üyeyle, biz 3 üyeyle yer alıyoruz komisyonda.