BIST 9.233
DOLAR 34,47
EURO 36,58
ALTIN 2.917,14
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan'dan yüzde 60 aptal sözüne cevap

Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçmene 'aptal' diyen sanatçı Müjdat Gezen'i, Hüsnü Mübarek'e gönderme yaparak eleştirdi: "Milletin 'yüzde 60'ı aptal diyenler', aynaya baktıklarında kendi 'Mübarek' yüzlerini görürler." Başbakan'ın verdiği cevap grupta uzun süre coşkuyla alkışlandı.

Erdoğan'ın gündeminde TSK'ya 'kağıttan kaplan' diyen CHP'li Süheyl Batum da vardı. Ana muhalefet partisi CHP'yi darbe şakşakçısı ilan eden Erdoğan, 'bedel ödemeli' dediği Batum için kürsüden suç duyurusunda bulundu.

Erdoğan Batum'un söylediklerinin karşılıksız kalması halinde TSK'nın içine düşeceği durumu da futboldan örnekle anlattı: "Bu karşılıksız kaldığı anda TSK ile futbol topu oynar gibi oynarlar"



Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, Mısır olaylarından, Filistin'e, Kıbrıs tartışmasından 'Cumartesi annelerine' kadar bir çok konuda ilginç açıklamalarda bulundu. Erdoğan Kıbrıs'ta açılan Türkiye aleyhtarı hakaret içeren pankart tartışmasına değindi. Göstericileri Güney Kıbrıs'ı ekmeğine yağ sürmekle suçlayan Erdoğan'ın eleştirilerinden Türkiye'deki muhalefet partileri de nasibini aldı:

KIBRIS'TA MUHALEFET BİZİMLE YARIŞAMAZ

"28 Ocak'ta Kıbrıs'ta kullanılan pankartlar nedeniyle bazı açıklamalarım oldu. Söz konusu gösteride Kıbrıs davasından uzak bizzat Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin verdiği mücadeleyi küçümseyen, mücadele ruhunu zedeleyen bir tavır sergilendi. Açılan pankartlar sadece edep açısından yakışıksız değil, aynı zamanda Kıbrıs Türkünün menfaatlerine zarar veren, Güney Kıbrıs'ın ekmeğine yağ süren mahiyettedir. Biz gereken uyarıları yaptık ancak muhalefetin her konuyu olduğu gibi anında istismar malzemesine dönüştürdüğünü görüyoruz.

Süheyl Batum’dan jet cevap…
CHP’li  Batum, ‘Şehitlere kelle diyen bir Başbakan mı suç duyurusunda bulunuyor? Yoksa Anıtkabir’de sap gibi durmaya gerek yok diyen bir Başbakan mı suç duyurusunda bulunuyor?’ diyerek Başbakan Erdoğan’a sert tepki gösterdi. CHP Genel Merkezi’nde olan Süheyl Batum’un basın açıklaması hazırladığı öğrenildi. 

KKTC'ye en bülük destek 8 yıllık iktidarımızda oldu. Böyle bir destek bizden önce söz konusu değildir. Kıbrıs mücadelesi ve çözüm iradesi en güçlü şekilde ortaya konmuştur. Hiç kimse KKTC üzerinden istismara kalkmasın, kendi küçük hesaplarına bu mücadeleyi alet etmesin. Kimse bizimle yarış edemez.

GÜNEY KIBRIS'IN AYAK OYUNLARI

Kıbrıs davasını kendi davası olarak görmeyenlerin şimdi KKTC'yi hatırlamalarını vatandaşın vicdanına havale ediyorum. Kıbrıs milli bir davadır. Güney Kıbrıs'ın ayak oyunlarına hizmet eden girişimler karşısında bizi bulur."

Filistin meselesine de değinen Erdoğan, olayın artık sınırları aştığını söyledi. Neden kendilerini de ilgilendirdiğini şu sözlerle izah etti:

FİLİSTİN NEDEN ORTAK MESELE

"Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki olaylar doğrudan veya dolaylı etkiliyor. Nitekim Filistin en somut örneği. Biz meseleye, ilkesel,insanlık merciinde, kardeşlik zavisiyesinde, kardeşlik, dostluk açısından bakıyoruz. Hiç kimse Filistin'e iç mesele diye bakamaz. Baskı sindirme her an her saniye bütün coğrafyada hisedilmiş ve insanlık meselesi haline gelmiştir. Filistin insani boyutuyla her denklemin merkezinde, parantezinde yer almaktadır. Filistin nasıl iç mesele değilse, aynı şekilde tüm bu bölgede halkın insanca yaşam haykırışlı da hepimizin meselesidir."

MÜBAREK'E YENİDEN SESLENDİ

Halka rağmen hiç bir iktidarın ayakta duramayacağını bir kez daha tekrar eden Erdoğan'ın hedefinde Hüsnü Mübarek vardı. Mübarek'i halkın sesine kulak vermeye çağıran Erdoğan, Mısır yönetimine işte böyle seslendi:

"Biz istiyoruz ki huzur olsun istikrar olsun. Ortadoğu halkın sesine kulak vermeyenlerden çok çekti. Halkın iradeleri muteberdir, kıymetlidir. Hamas o şartlara rağmen Mısır'daki kardeşlerine ekmek ve su ulaştırıyor.

MISIR'DA 'GEÇİCİ HÜKÜMET KURULSUN' ÇAĞRISI

Bu süreçte ABD başkanı Obama ile 6 gün içinde iki görüşmemiz oldu. Mısır'da uluslararası gözlemcilerin kapsamında düzenlenecek evrensel yeni bir hükümete geçiş sağlanmalıdır. Geçiş süreci derhal başlamalı ve kısa olmalıdır. Mevcut gösteriler sırasında şiddete başvuranlar adalete sevk edilmelidir. Geçiş sürecinde yeni bir seçim yasası benimsenmelidir. Mısırın geleceği sadece mısırlılar tarafından yönlendirilebilir ama seçim neticesi 1 hafta içinde neticelendirilmelidir. Mısır'ın geleceği adına acilen bu adımlar atılmalıdır."

ELMA İLE ARMUDU KARIŞTIRIYORLAR

Erdoğan daha sonra Mısır olaylarını iç siyasette kullanmak isteyenlere fena çattı. "Elma ile armudu karıştırıyorlar" diyen Erdoğan, isim vermeden halkın yüzde 60'ı aptal diyen Müjdat Gezen'e yüklendi:

MÜJDAT GEZEN'E YANIT

"Mısır konusu iç siyasette malzeme olarak kullanma gayretlerine son derece çarpık şekilde devam ediyor. Elma ile armudu karıştırıyorlar. Mısır'daki olaylardan asıl ders alması gerekenler adeta 'almaza' yatıyorlar. Ders çıkarması gerekenler anlamazdan geliyorlar. On yıllardır bu ülkede statükoyu, vesayeti, elitizmi savunanlar, millete 'göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı, yüzde 60'ı aptal diyenler' aynaya eğer bakarlarsa orada kendi 'mübarek' yüzlerini görür.''

CHP DARBE ŞAKŞAKÇISI


Ana muhalefet partisinin geçmişte olduğu gibi bugün de darbe şakşakçılığından vazgeçmediğini savunan Erdoğan, sözü CHP'li Süheyl Batum'a getirdi. Batum için çok sert konuşan Erdoğan, bakın neler dedi?

BATUM'A NELER DEDİ? BERFU NİNE'NİN SÖZLERİ... KENDİ İKTİDARINI NEDEN HESABA ÇEKTİ? OSTİM VE İHRACAT RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ... AYRINTILAR SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]



SENİN HER YERİN ANAYASA HUKUKÇUSU OLSA NE YAZAR

"Senin her yerin Anayasa hukukçusu olsa ne yazar. Bu tür kişiler hukukçu olamaz. Bu tür kişiler akademisyen olamaz. Olsa olsa elindeki Anayasa kitapçığını ezberlemiş kişiler olarak dolaşır.  Siyaset böyle bir şey ve şu anda meydana çıkmış vaziyette. Şu anda kalkıp da TSK'ya yönelik kartondan kağıtmış öbür tarafta ABD içini oymuş orduyu ABD yönetimine vermiş havada gösterme anlayışı bir suçtur. Zonguldak böyle bir işi başlattı. Ben de buradan suç duyurusunu yapıyorum.

TSK İLE FUTBOL TOPU GİBİ OYNARLAR

Gereğinin yapılması lazım. Bu karşılıksız kalamaz. Bu karşılıksız kaldığı anda TSK ile futbol topu oynar gibi oynarlar. Bedeli ödenmelidir, ödetilmelidir. Kimse burada demokratik süreçle bunu iç içe koyamaz.

Hiçbir zaman, TSK'yı, biz herhangi bir ülkenin yönettiği veya içini boşalttığı gibi bir yaklaşıma prim veremeyiz. Bir karton kutuya benzetme olayına prim veremeyiz, vermemeliyiz. Buna yönelik adımların da özellikle savcılarımız tarafından atılmasının gereğini burada özellikle vurguluyorum."

BERFU NİNE KAPIYI AÇIK BIRAKIYOR ÇÜNKÜ

Oğullarını 30 yıla yakın süredir arayan Cumartesi annelerini geçtiğimiz Cumartesi günü kabul eden Erdoğan, bu toplantıdan bazı izlenimlerini vekillere anlatı. 103 yaşındaki Berfu ninenin anlatıklarını Erdoğan kürsüde aktardı:

"Anneliğin siyaseti yoktur. Biz bu sürece anneler ağlamasın diye başladık. Orada 103 yaşına ulaşmış Berfo ana vardı. Bizimle hikayesini paylaştı. Kendisini dinlediğinizde, anneliğin siyaseti ve ideolojisinin olmadığını bir kez daha gördük. Evinize gelip oğlunuzu götürüyorlar. 31 yıldır evladınızdan haber alamıyorsunuz. '31 yıldır kapımı kilitlemiyorum' diyor Berfu ana. 'Belki bir gün gelir diye kapıyı açık tutuyorum' diyor. Suçluysa karşılığını bulur. 'Öldüyse hiç olmazsa mezarına gidelim' diyorlar. Evladının kemiklerini bulamayn anneler var bu ülkemizde. 8 yıldır bu analar için çetelerle mücadele ediyoruz. Bunun istismar edilmesini doğru bulmuyoruz."

İKTİDARLARINA ÖZELEŞTİRİ

Kendi iktidarları döneminde faili meçhul bir vakanın olduğunu bu toplantıda öğrenen Erdoğan şaşkınlığını paylaştı. Kayıp öğrenciyi anlatırken Erdoğan, "7 yılı ayrıca hesaba çekmemiz lazım" diyerek özeleştiride bulunmayı da ihmal etmedi:

''(İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a bakarak) Bunlardan bir tanesi 2004'te olmuş bir hadisedir. Dönemimizde faili meçhul yok diye bildim. Bunu, zaman zaman gerek Abdülkadir beyin gerekse sizin döneminizde paylaştım. Var mı yok mu diye? 2004'te böyle bir faili meçhulün olduğunu o gün orada öğrendim. Evladının İstanbul Teknik Üniversitesinde okurken, bir gidişle gittiğini ve İğneada'da kaybolduğunu, ondan sonra sadece ıslak fanile ve şortunun kendisine ulaştırıldığını... Orada farklı farklı şeylerin kendisine söylendiğini, bunların inandırıcı yanı olmadığını... Ben de ona inanıyorum doğru söylüyor. Bunlar yapıldı ama şimdi bunların aşılması gerekiyor ve bunların üzerine şiddetle gidip, 2004-2011, 7 yıl... Bu 7 yılı ayrıca hesaba çekmemiz lazım. Nedir, ne değildir? Bunun üzerine ayrıca gitmemiz lazım. Annesi ile tekrar tekrar görüşmemiz lazım. Şu anda Ergenekon'da ismi geçen bazı isimlerle bağlantılarının olduğu söyleniyor. Aldığımız raporların üzerine gideceğiz. Netice almaya gayret edeceğiz.''

DOSTLUK BARAJI

Hatay'da temeli atılan ve Suriye ile ortak yapılan Dostluk barajı konusunda da Erdoğan,  şu bilgileri verdi:

"6 şubat 2012 de gövdeyi bitireceğiz, baraj su tutmaya başlamış olacak. Sonraki senede inşallah (2013 6 şubat) elektrik ve sulama olayının biteceğinin sözünü aldık. 2 yıl içinde gerek baraj gerek enerji gerek sulama kanallarını bitirmiş olacağız."

BANA BİR ŞEY OLMAZ ANLAYIŞI

Ankara ve Antalya'da iş yerlerinde meydana gelen patlamalarda hayatını kaybedenlerin yakınlarına Allah'tan sabır diledi.  Sendikalar ve işverenlerden iş sağlığı ve güvenliği konusunda çok daha hassas olmalarını isteyen Erdoğan, bu tür olayların tekrarlanmaması için denetimlerin sıklaştırıldığını, tavizsiz şekilde eksiklerin üzerine gittiklerini ifade etti. Erdoğan, ''Ancak, takdir edersiniz ki her iş yerini her an denetlemek, her an gözlemek mümkün değil. İşçilerimizin, işverenlerimizin 'bana bir şey olmaz' anlayışından artık sıyrılarak muhtemel her vaka için önceden tedbir almalarını, uyarılara azami ölçüde dikkat göstermelerini bekliyoruz'' dedi.

İHARACAT RAKAMLARI

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bu yılın Ocak ayında 1969 yılından bu yana görülen en düşük enflasyon oranının gerçekleştiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

''Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, ihracatımız da Ocak ayında 2010 yılının Ocak ayına göre yüzde 23 oranında arttı. Sadece Ocak ayı için söylüyorum, ihracatımız 9 milyar 655 milyon dolar olarak gerçekleşti. Önemli bir ayrıntıyı da dikkatlerinize sunuyorum. Bunu çok önemsiyorum. Güneydoğu Anadolu Bölgemizden Ocak ayında yapılan ihracat rekor bir seviyeye ulaşarak 500 milyon dolar oldu. Geçen yılın Ocak ayında 346 milyon dolardı. Yani geçen yıla göre bu yıl yüzde 45 oranında artış sağlandı. Bu vesileyle bir kez daha tüm ihracatçılarımıza, üreticilerimize, işçilerimize bu sevindirici rakamlardan dolayı şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Dün de 2010 yılı sanayi üretimi oranları açıklandı. Sanayi üretimimiz beklentilerin çok çok üzerinde. Yüzde 17 oranında artış kaydetti.''