Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendileri hakkında yolsuzluk iddialarında bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu ithamlarını belgele...
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendileri hakkında yolsuzluk iddialarında bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu ithamlarını belgelemezse namert olacağını söyledi. Erdoğan, MHP’nin yönetimde olduğu 1999-2002 dönemi içinse, "Batık bankalar yoluyla Hazine’ye yükledikleri 231 milyar liranın belgesi var elimizde. Bunları göstereceğiz. Bir gecede Merkez Bankası’nın nasıl soyulduğunun belgesi var elimizde, bunları göstereceğiz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında muhalefete yüklendi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün TBMM’de yaptığı konuşmada Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile ilgili olarak kendisine yüklendiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Gazeteciler bir sorsunlar, şu ’BOP nedir veya içeriğinde ne vardır’ diye. İnanın bilmez. Bunu ciddi söylüyorum, bilmez" dedi.
BOP projesinin başlamasıyla bitmesinin bir olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Ortada artık zaten BOP diye bir şey kalmadı. Büyük Ortadoğu Projesi diye isimlendirilen bu projenin, Sayın Bush döneminde adımı atılmıştır. Başlamasıyla bitişi bir olmuştur" diye konuştu.
BOP için Türkiye, İtalya ve Yemen’in görevlendirildiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Üçünün de çalışma alanları farklıydı. Bir Ortadoğu barışı, kadın hakları ve ekonomi gibi bu alanlarda çalışmaların yapılacağı bir süreç. Bunlar dönemsel olarak yapılacak işlerdi. Ama artık zaten böyle bir şey kalmadı, bitti. Bu ortada yok. Ama bunu bitiremeyen MHP Başkanı Bahçeli ve zaman zaman da Kılıçdaroğlu. Oradan nemalandıklarını zannediyorlar" şeklinde konuştu.
"BAHÇELİ FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ YOKUŞ AŞAĞI SAVRULARAK GİDİYOR"
Başbakan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli’nin ’sipariş üzerine anket’ iddiasına da cevap verdi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
"Hiç heyecanlanma, bir sene sonra inşallah Türkiye’de seçim var. Zaten her şey ortaya çok daha net olarak çıkacak. Senin bu hakaretlerine, bütün bu edep dışı ifadelerine rağmen çıkacak. Saygısızca kullandığın hakaretlerine rağmen çıkacak. Çünkü benim milletim kendi dilini kullananlara saygı gösterir, onlara sahip çıkar. Bunu da göreceğiz. MHP Genel Başkanı, çaresizlik içinde, ne yapacağını bilemez bir halde. Geçen gün söyledim, orada ’kayış koptu’ demiştim. Burada da freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı savrularak gidiyor."
"BAHÇELİ ’YOLSUZLUK’ İDDİALARINI BELGELEMEZSE NAMERTTİR"
Başbakan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli’nin 1999-2002 yılları arasında Türkiye’ye ödettikleri ağır faturanın hesabını vermek yerine AK Parti’ye iftirada bulunduğunu söyleyerek, "Buradan sayın Bahçeli’ye hodri meydan diyorum" dedi.
"Bizi yolsuzlukla itham eden Bahçeli, bunu ispat edemezse, belgesini ortaya koyamazsa namerttir” diyen Erdoğan şunları söyledi:
“Bakın bu kadar açık konuşuyorum. Şimdi söylemek zorundayım. Bizi Bozüyük’te banka kurtarmak için gizli toplantı yapmakla itham eden Bahçeli, bunu ispat edemezsen namertsin. O ziyaretine gittiğim şahsın şu anda fabrikası var mı? Yoksa bu fabrikayı TMSF şu anda sattı mı? Biz işin bu tür takipçisiyiz. Söylüyorum, o da Toprak Holding’dir. Oradaki toplantılarımıza gittiğimizde, oradaki yatırımlarımızı yerinde görelim diye gittiğimizde, oraya da uğradık. Yaptığımız görüşme budur. Şimdi o şahsın, Toprak Holding’in neredeyse bütün gayrimenkullerinin büyük kısmı TMSF tarafından tasfiye edilmiştir. Bizim yaptığımız budur. Biz bu milletin kuruşunu yedirtmeyiz kuruşunu. Ve yedirtmedik. Bizim Hazineyi yağmalattığımızı iddia eden, utanmadan sıkılmadan bunu dile getiren Bahçeli, eğer bunu belgesiyle, bilgisiyle ortaya koymazsa namerttir. Biz nasıl hazine yağmalattık ki şu anda Merkez Bankamızın Bahçeli’nin iktidarında devraldığımız döviz rezervi 27,5 milyar dolardı, şu anda 132 milyar dolara yükseldi. Nasıl oluyor bu iş? Hazine bugün, en rahat hareket ettiği dönemi yaşıyor. O dönemlerde 9 ay vadeyle borç alınabiliyordu ey Bahçeli. Ama senin hesaptan kitaptan haberin yok tabi. Devrettiğiniz o zaman sipariş üzerine bir zata ve kredi bulurken öyle zorlanıyor öyle zorlanıyordunuz ki 9 ay vadeyle ve faiz oranları çok ama çok yüksek bir şekilde, yüzde 63 ile... Siz bunu yaptınız. Biz ise şu anda yüzde 5, 6, 7 ile ve üstelik de 40, 50 ayla borçlanabilme şansımız var. Böyle bir noktadayız ve çok da ihtiyaç duymuyoruz zaten. Böyle bir dönemin içindeyiz.
Her konuşmamda bilgiyle belgeyle konuşuyorum ama sen neyle konuşuyorsun bilemiyorum. İktidarları döneminde batırdıkları bankaların belgeleri var. Kardeşlerim, şöyle başınızı iki elinizin arasına alın, görev zararları diye ifade edilen neredeyse Ziraat Bankası’nı, Halk Bankası’nı batırtmaya bitirmeye götüren, Vakıfbank’ı çökertme götüren o süreci hatırlayın. Kimdi onun banileri; yavru CHP yani DSP, MHP ve ANAP. Bunlar yaptılar bunu. Ama şimdi böyle bir sıkıntımız var mı? Şu anda Ziraat Bankası, Avrupa’nın en saygın bankaları arasında. Halk Bankası keza öyle. Vakıfbank öyle. Böyle bir konuma geldik. Bunları bir defa germemiz lazım. Batık bankalar yoluyla Hazine’ye yükledikleri 231 milyar liranın belgesi var elimizde. Bunları göstereceğiz. Bir gecede Merkez Bankası’nın nasıl soyulduğunun belgesi var elimizde, bunları göstereceğiz. 2002’de bize Merkez Bankası’nı nasıl devrettiklerinin, bugün Merkez Bankası rezervinin nereye ulaştığının belgesini, kaydını göstereceğiz. Eğer Bahçeli iddialarını belgelemezse namerttir, müfteridir."
BAHÇELİ’NİN ’DÜNÜRLERİNİ İHYA ETTİ’ İDDİASINA CEVAP
Başbakan Erdoğan, dünürleriyle ilgili olarak MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin iddialarına da cevap verdi. Bahçeli’nin "Dünürlerini ihyat etti" şeklinde iddiada bulunduğunu belirten Erdoğan, "Sayın Bahçeli, sende hakikaten kafa karışıklığı bayağı fazla. Ruh ikizin de aynı şeyleri söylüyor. Bak benim dünürlerimin birisinin taksisi var, onunla parasını kazanıyor" dedi.
Bir diğer dünürünün gazeteci-yazar olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Hemen hemen herkes tanır. O da Sadık Albayrak’tır. Herhalde soyadı benzerliğiyle bir şeyler karıştırıyorsun. Olur ya kafa karışıklığı sende bol. Karıştırıyorsun. O da Sadık Albayrak’tır. O da benim için ağabeyimdir. Kitaplarıyla, eserleriyle bugüne kadar ne kazandıysa öyle kazanıyor ve kazanmaya devam ediyor. Bir dünürüm de inşaat mühendisidir ve o da maaşlı olarak bir firmada çalışmaktadır. Benim dünürlerim bunlar. Sen kendinden haber var" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, isim vermeden CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’e yüklendi. "CHP’li sicili lekeli bir milletvekili" diyen Erdoğan, kendisinin İstanbul’daki gökdelenlerde çocuklarına ait daireler bulunduğuna dair iddiada bulunulduğunu söyledi. Erdoğan, "Al birini vur öbürüne. Hiçbirinin farkı yok. Söylüyorum, eğer bu iddiasını ispat edemezse o sicili bozuk milletvekili de aynı şekilde yalancıdır, müfteridir, namerttir. Çünkü onun da Kadıköy’de ne olduğunu, ne mal olduğunu Kadıköy’de inşaat yapanlar çok iyi bilir" diye konuştu.
Erdoğan, ayrıca "10 yıl içinde bu kadar yolu, konutu, eseri nasıl yaptınız diye soruyorlar" diyerek, "Bu muhalefetin bize attığı taşları, yan yana, üst üste koysanız, zaten bu kadar yol, bu kadar konut inşa edilirdi. Biz hizmet ürettik onlar taşladılar. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu’na üçüncü dersini de vermek isterim; bu ülkede taşlayarak, taşlatarak Başbakan olunmaz. Anlayana bu üç ders yeter" dedi.
"İNŞALLAH BU TOPRAKLARDA TERÖR FİTNESİ BİR DAHA YEŞERMEYECEK"
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda tekrar çözüm sürecine vurgu yaptı. Çözüm süreci ile birlikte bölgedeki atmosferin değiştiğini anlatan Başbakan Erdoğan, artık bölgede kepenklerin her daim açık tutulmaya başlandığını ifade etti. Akil İnsanlar Heyeti’nin çalışmalarının da olumlu olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son derece temkinliyiz son derece tedbirliyiz. Tüm milletvekili arkadaşlarım, tüm teşkilat mensubu arkadaşlarım, kadın kolları gençlik kolları hepsi... Akil insanların illerimizde yaptıkları çalışmaya sizlerin de desteğini özellikle rica ediyorum. Her konuda olduğu gibi çözüm sürecinde de ayağımızı yere sağlam basıyor, dikkatle hassasiyetle ilerliyoruz. Özellikle, sabotajlara, tahriklere karşı teyakkuz halindeyiz. Ancak sürecin bu şekilde ilerlemesi, şiddetin son bulması baharın artık kalıcı hale gelmesi için de son derece gayretli, son derece kararlıyız. İnşallah bu sürecin, bu baharın geri dönüşü olmayacak. İnşallah bu topraklarda terör fitnesi bir daha yeşermeyecek. Şiddetin olmadığı, silahların konuşmadığı bir ortamda her meselemizi konuşarak, her meselemizi çözerek, kardeşlik içinde, dayanışma içinde geleceğe ilerleyeceğiz. Türkiye’nin önündeki son engeli, son prangayı, terör belasını da artık inşallah söküp atıyor, Türkiye’nin ufkunu olabildiğince genişletiyoruz."
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda ise Hakkari Yüksekova Havalanı’nın ve Şırnak Havaalanı’nın da açılışını akında yapacaklarını söyledi.
(İHA)