Erdoğan, Uzanlar'ı ülke meselesi olarak gördüğünü belirtirken İmar Bankası mağdurlarına da umut verdi.
Abone ol Almanya'da bulunan Erdoğan, Kanal D'de canlı olarak yayınlanan ''Teke Tek'' programında, Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. Uzan Grubu'na ilişkin yürütülen operasyonlarla ilgili sorular üzerine Erdoğan, Uzan Grubu'nun şirketleriyle ilgili yapılan operasyonların siyasi olmadığını vurguladı. ''Olay herhangi bir ön kabul veya ön yargıyla yapılmış bir adım değildir'' diyen Erdoğan, seçimlerde Genç Parti'nin ve kendi partisinin aldığı oyların ortada olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Türkiye'de bunu bir kenara koyun, gerçekler var. Tüm bu gerçeklerden sonra bizim mücadelemiz, yolsuzluk ve yoksullukla uğraşmak ve bu mücadele hangi şartlarda olursa olsun verilmelidir'' diye konuştu. ''Kesilmesi gereken tek musluk Uzanlar'ın musluğu mu?'' sorusuna karşılık da Erdoğan, ''Tek bu değil, arkası var. Bütün bunların hepsine belge bilgi gerekiyor. İktidar olarak siz, yürütmenin çeşitli organları olarak bir konuyu bitirmeden diğerine sıçramaya kalkarsanız zayıf düşersiniz. Bütün bakanlıklar olarak atılması gereken adımları atarak neticelendirmenin peşindeyiz'' dedi. Türkiye'de daha önce 22 bankanın fona devredildiğini, bunların Türkiye'ye çok ciddi bedeli olduğunu anlatan Erdoğan, ''Biz bu olayda da aynı duruma düşmek istemiyoruz. Bu olayın da bedeli çok ağır. BDDK, şu anda hangi bilgi, belgeleri çıkaracak bilmiyorum'' dedi. -''PARALAR ÖDENECEK''- İmar Bankası'ndan alacağı bulunan vatandaşların gerçekten alacağı olup olmadığı konusunun araştırılacağını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: ''Burada mağdur olan kimdir, bonozedeler gerçekten bonozede midir, bütün bu araştırmaları yapıp ondan sonra da ödeme planının yapılması konusunda planlamalar yapılacak. Burada, şöyle bir gerçek var; Şu anda bu bankanın hesaplarında böyle bir para var mı, yok mu? Böyle bir para yok, öyleyse bu para nerede? Vatandaş şunu bilmeli ki, bu para ödenecek. Ama (bu bankanın hesabında bu kadar para yoksa bizim verdiğimiz paralar nereye gitti) sorusunu da sormalıdır. Bu sorunun cevabını bulduğumuz anda paraların nasıl götürüldüğünü vatandaş daha iyi anlayacaktır.'' Yeni yasama döneminde, bu konularla ilgili yapılacak düzenlemelere ilişkin de bilgi veren Erdoğan, ''Önümüzdeki yasama döneminde, ilk hedef; (artık bu devlet, hazinesiyle kenarda, köşede kalmış bankaların garantörü olamaz). Bu konuyla ilgili bankalar birliğini oluşturup, sigorta kuruluşlarını kurar ve mudiye ödeyeceği faizden primini keser ve faizini öder...'' diye konuştu. Batan bankalardan tahsil edilmesi gereken paraların alımında da sorun yaşandığını belirten Erdoğan, yeni yasama döneminde tahsilatı hızlandırmak için de çalışmalar yapılacağını bildirdi. Erdoğan, ''Bunu çözeceğiz, bu sıkıntıları gidermeye yönelik adımları atıp, gerekli yasaları çıkarıp bu işin üzerine gideceğiz. İlgili arkadaşlara görevi verdim, kanunu tasarılarımızı Meclis'e göndereceğiz'' diye konuştu. Erdoğan, ''Uzan meselesi, kişisel bir olay değil, bu ülkemin meselesidir'' dedi. -YÖK YASA TASLAĞI- YÖK yasa tasarısı taslağı üzerindeki tartışmalarla ilgili bir soru üzerine de Başbakan Erdoğan, ''Biz bu tasarıyı rektörlerimize de gönderdik, kabul etmediğiniz yerler varsa çizin, olması gerekeni yazın, dedik. Ama hiçbir çalışma gelmedi. Bu noktada heyetleri kurun, heyetler çalışsın, dedik. Şimdi bu çalışmaların başlamasını bekliyoruz'' dedi. Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışına ilişkin bir soruya karşılık da Erdoğan, şu yanıtı verdi: ''Yasa çalışmaları yapılırken, TEMA gibi sivil toplum örgütleriyle görüşüldü. Bana herhangi bir sivil toplum örgütüyle görüşülmediği şeklinde bir uyarı gelse, ben Sayın Bakan'a bunu söylerim, görüşmelerini sağlarım. Burada asıl mesele bu değil. Şimdi, 5 milyar metrekarelik alan işgal altında. Buradan beklentimiz, 25 milyar dolar. Öyle namuslu, dürüst vatandaşlarımız var, parasını ödemiş evini yapmış, tapusunu almış. Bizim yaptığımız, hiç bedel ödemeden işgal edilmiş arazileri kazanmak. Orman yangınlarını da bu yasaya bağlamak isteyenler var. Halbuki bütün dünyada orman yangınları devam ediyor. Hem de büyük boyutlarda. Kaldı ki, yanan ormanların yerine, Orman Bakanlığımız süratle ağaçlandırma çalışmalarını yapıyor. Bu arazilerin satışı mümkün değil. Yasayı Cumhurbaşkanı'na gönderdik, tekrar geri dönmesi benim için gerçekten sürpriz oldu.'' -''DEHAP KONUSU SEÇİM SONUÇLARINI DEĞİŞTİRMEZ''- Erdoğan, Altaylı'nın, Yargıtay'ın DEHAP'la ilgili vereceği kararın seçim sonuçlarının bazı yerlerde düzeltilmesi ya da erken seçimi gündeme getirebileceği yolunda görüşler ortaya atıldığını belirtmesi üzerine, şunları kaydetti: ''Herşeyden önce Yargıtay'ın kararı, seçim sonuçlarını değiştiremez. Bunu Yüksek Seçim Kurulu yapabilir. Yüksek Seçim Kurulu, Yargıtay Başsavcılığı'ndan her partinin adayları ile ilgili bilgileri almıştır. Ondan sonra seçimlere gidilmiştir. Bana göre, böyle bir ihtimal olmaz. Ama böyle bir ihtimal ortaya çıkarsa da, 3 Kasım seçimlerinden daha güçlüyüz, diyebilirim. Onun için bizim parti olarak bir korkumuz yok, ama insanlarımızı sürekli bir seçim havasında tutmanın da bir gereği yok.'' |