Erdoğan, Uluslararası Yüksek İdari Yargı Birliği Kongresi'de yaptığı konuşmada yargı içindeki cemaat örgütlenmesi için sert ifadeler kullandı.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Yüksek İdari Yargı Birliği Kongresi'de açıklamalarda bulundu.
Yargı içindeki cemaat örgütlenmesi için sert ifadeler kullanan Erdoğan "Bir başka çete de özellikle yargı içine yerleştirdiği elemanları aracılığıyla kendi devletine ve milletine saldırdı... Türkiye bu çeteyle mücadelesini kararlı bir şekilde yürütüyor" dedi.
Erdoğan, küresel düzeyde adalet sorunu olduğunu kaydettiği konuşmasında Suriye iç savaşının bilançosunu hatırlattı. Türkiye'nin mülteci sorunu karşısındaki çabalarına vurgu yapan Erdoğan "maalesef dünyamız daha adaletli, daha huzurlu bir yer haline dönüşmedi, dönüşemedi." dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
600 BİN ÖLÜ MİLYONLARCA MÜLTECİ
İşte yanıbaşımızıdaki Suriye'de insanlar her gün katlediliyor. Rejimin ve destekçilerinin saldırıları neticesinde 600 bin insan hayatını kaybetti. Milyonlarca insan çocuklarıyla beraber mülteci haline geldi.
Türkiye olarak şu an itibariyle denizlerden topladığımız mülteci sayısı 110 bine ulaştı.
BM GÜVENLİK KONSEYİ'NIN YAPISI ADALETSİZ
İnsanlığın vicdanını kanatan, kanatması gereken bu acı manzaraya rağmen, küresel adaleti tesis etmekle yükümlü kurumlar büyük bir atalet ve tıkanıklık içinde. Çıkar kaygıları, insan hayatının önüne geçmiş durumda. Bunun için biz 'dünya 5'ten büyüktür' diyerek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısındaki adaletsizliğe dikkat çekiyoruz.
TEKNOLOJİ DÜNYAYA ADALET GETİRMEDİ
Günümüzde küresel düzeyde en çok ihtiyacını hissettiğimiz, en fazla kıtlığını çektiğimiz konuların başında adalet geliyor. Elbette son bir asırdır dünyada her alanda büyük ilerlemeler kaydedildiğinin farkındayız ancak, tüm yeniliklere, gelişmelere, teknolojik alandaki devrimlere rağmen maalesef dünyamız daha adaletli, daha huzurlu bir yer haline dönüşmedi, dönüşemedi.
PKK VE CEMAAT VURGUSU
Adalet çemberi, kadim devlet anlayışımızla birlikte yönetim ve siyaset tarzımızın da pusulasıdır. Bu anlayışla 2002 yılından bu yana hayata geçirdiğimiz reformların sosyal, siyasal, ekonomik düzenlemelerin tamamında adalet dairesini gözetmenin gayreti içerisinde olduk. Ancak adaletsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalarımızın önüne, maalesef her aşamada engeller çıktı, çıkartıldı. Bu engellerden birisi de terördür. Bölücü terör örgütü, bilhassa Doğu ve Güneydoğu bölgemizdeki altyapı yatırımlarımızı sabote etmek için her şeyi yaptı. Terör örgütü, bugün de bulduğu her fırsatta okulları ateşe vermeye, kamu binalarını tahrip etmeye, camileri, hastaneleri, iş yerlerini yakmaya, yıkmaya devam ediyor. Bir başka çete de özellikle yargı içine yerleştirdiği elemanları aracılığıyla kendi devletine ve milletine saldırdı.
Türkiye, Paralel Devlet Yapısı adını verdiğimiz legal görünümlü kuruluşlar altında illegal faaliyet yürüten, şantaj, tehdit, siyasi cinayet gibi her türlü suça bulaşan bu örgütle mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Bu saldırıların amacının bizi demokratik ve ekonomik hedeflerimizden uzaklaştırmak olduğunu biliyoruz. Fakat milletimizin desteğiyle bu saldırıları bertaraf ederek, 2023 hedeflerimiz doğrultusundaki yürüyüşümüze devam ediyoruz.