Almanya'da yayınlanan Welt am Sonntag'a mülakat veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerdeki türban yasağını düzelteceklerine dair sinyaller verdi...
Abone olAlmanya'da yayınlanan haftalık gazetelerden Welt am Sonntag'ta yayınlanan mülakatında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kızım, eşim ve ben inançlı Müslümanlarız" dedi. Almanya'da yayınlanan haftalık gazetelerden Welt am Sonntag'ta yayınlanan bir röportajında Başbakan Erdoğan, "Kur'an'a göre bir kadının toplumda türban takması gerekiyor. Kızım Kur'an'a saygı gösterdiği için bu şartı da yerine getiriyor. Ama bundan benim din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olmasına karşı olduğum sonucuna varılamaz. İnsan bunun ikisini de uygular ve birbirinden de ayırır. Bu, Türkiye'ye özgü birşey değil, aksine her modern ülkenin bir özelliğidir" dedi. Röportajda yer alan "Yüksek okullarda türbanı yasaklayan yasayı değiştirmek mi istiyorsunuz" sorusuna, "Evet, bunu gözden geçiriyoruz, ben böyle bir adımı doğru bulurum. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını zayıflatmak için değil, Türk vatandaşlarının dini özgürlüğünün sağlanması için" yanıtını verdi. Türkiye'de din ve devlet işlerinin birbirinden tamamen ayrı olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, bu durumun Atatürk'ün hayata geçirdiği şekilde Türkiye'nin tüm anayasalarında vazgeçilmez bir ilke olarak yerini aldığını belirtti. Başbakan Erdoğan, gazetenin, "Madem din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olmasını savunuyorsunuz, o halde kızınızın yüksek okulda dini sembollerden feragat etmesini savunmanız gerekmez miydi" şeklindeki bir sorusuna, demokratik bir ülkenin din özgürlüğünü de garanti etmesi gerektiğini, bir kız öğrenciye başörtü takma izni verilmesinin, okutulacak şeylerin içeriğini değiştirmek, profesör yerine bir din adamının ders vermesi anlamına gelmeyeceğini, bu nedenle başörtü yasağının liberal olmadığını, bu yasağı yapanların hedeflerini aştıklarını ifade etti.