Başbakan Erdoğan suikast iddialarından sonra 'kurumlararası kavga yaşanıyor' eleştirilerine sert çıktı.
Abone olBaşbakan yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla gözaltına alınan albayların ardından, dün geceden beri savcılar karargahta arama yapıyor.
Bu durumu hükümetle ordu arasında bir güç kavgası şeklinde yorumluyanlar da var.
Ancak Erdoğan Erdoğan kurumlar arası çatışma iddialarına sert çıktı. Hükümetle TSK arasında bir sorun olmadığını söyledi. Erdoğan, "Kurumlar arasında sorun yok. Hukuk çerçevesinde her şey devam ediyor. Kurumlar içinde suç işleyen varsa bunlar tüm bir kuruma mal edilemez." dedi.
Başbakan Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) Ceylan Hotel'de düzenlenen Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katıldı. Ekonominin durumuyla ilgili değerlendirmeler yapan Erdoğan 2010 bütçe görüşmelerinde sert eleştiriler getiren muhalefete yüklendi. Erdoğan, "2010 bütçesi küresel krizden çıkış bütçesi olarak hazırlandı. Küresel krizin tüm boyutlarıyla istismar edildiğine şahit olduk. Rakamlar çarpıtıldı, göstergeler eğildi. Kriz üzerinden hükümetimize yönelik nezaket sınırını aşan hakaretler savruldu. Ekonominin taraflarına aziz milletimizde neyin ne olduğunu net olarak görüyor, biliyor, anlıyor" dedi.
KURUMLAR ARASI ÇATIŞMA YOK |
"İnadına demokrasi, inadına kardeşlik" diyen Erdoğan şöyle konuştu: "Bu meydanı teröre, terörden beslenenlere bırakmaya niyetimiz yok. Türkiye'ye karamsarlık pompalamak için bazı çevrelerin nasıl bir çalışma içinde olduğunu görüyoruz. Bir yerdeki bir olayı al döndür döndür olmaz ki. Ayıptır. Milletin huzuruna kastetmektir. Bu devletin bir tanımı var. Suç işleyen ayrım gözetmeksizin yargının önüne çıkıyor. Ak ile karayı ortaya çıkarıyor. Hükümet olarak bizde sorumluluğumuz çevresinde meselelerin takipçisi oluyoruz. Kurumlar içinde bir suç işleyen varsa tüm kuruma mal edilemez. Kimin nerede durduğunu ve neye hizmet ettiğini herkes görüyor." |
BUNLAR TEĞET'İN ANLAMINI BİLMİYOR
IMF ve Dünya Bankası'nın 2010'da Türkiye ekonomisinin büyüme hacmini 3.7 olarak gösterdiğini kaydeden Erdoğan, "Bizim tahminimiz ise mütevazı olarak söylüyorum yüzde 3.5'dir" dedi. İşsizlik ile ilgili olarak dünyadan örnekler veren Erdoğan, "Türkiye'de 2007'de 10.3'tü. Biz göreve geldiğimizde 10.7 ile devraldık. 2009'da 13.4. gerçekleşen seviye bu. Buna rağmen kıyametler kopuyor. İşine gelene inanıyor. Gelmeyeni görmezden geliyor, inkar ediyor. Küresel kriz Türkiye ekonomisi üzerinde etkili oldu. Elbette büyümede, istihdam da işsizlik de etkiledi. Ama teğet geçmiştir. Teğetin anlamını bilmiyorlar. Sürtünerek geçer ama çok çok az bir şeyler götürür" ifadelerini kullandı.
TEKEL İŞÇİLERİNE UMUT YOK
Erdoğan, TEKEL işçilerinin eylemine de değinerek, son zamanlarda çok ciddi bir spekülasyon oluşturulduğuna dikkat çekti. "2 yıl önce yaptığımız toplantıdan sonra maalesef 2 yıldır biz onlara katlandık" diyen Erdoğan, TEKEL işçilerinin iş yapmadıklarını, sadece tütün depolarında bekleyerek maaş aldıklarını söyledi. İşçilerin aylık maliyetinin 40 trilyon olduğunu kaydeden Erdoğan, "Kimin parasını ödüyoruz bunlara, halkın parasını. Biz buralar artık çalışmıyor, burası depo, üretim söz konusu değil. Biz 2 yıl önce kapatıyoruz hazırlıklarınızı yapın. Türk-iş ile konuştuk. Buna rağmen son zamanlarda yapılanları gördünüz. Bu ideolojik değil midir. Kimin gönlü işsizin havuza atlamasına, soğukta beklemesine elverir. Ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını orada oturarak kimseye yedirmem. Ben menfaatçilik yapmıyorum. Bunu birisinin yapması gerekir. İhbar tazminatını, kıdem tazminatının hepsini veriyoruz. 4C diye bir şey kuruldu. Sizi 4C'de istihdam edelim dedik. Bunu yapalım dedik. Hayır olmaz dediler. Aynı şartlarda 4B'de değerlendireceksiniz dediler. Fazla istihdamlardan ülkemizi kurtaracağız. Devlet bu şekilde üretime yönelik olmayan bir istifham alanı sağlama alanı değildir. Devletin malı deniz yemeyen domuz mantığı ile bu iş yürümez. Ama sorumluluk altında olmayanlar bunları çalıştırın dediler" dedi.
1 MİLYONA TUVALET DÖNEMİ BİTTİ
Başbakan Erdoğan, 1 Ocak 2010'dan itibaren Türk lirasına dönüş yapılacağını ve YTL'nin tamamen tedavülden kalkacağını söyledi. Bu uygulamaya geçerken de tepkiler aldıklarını anlatan Erdoğan, "Sadece cebimizde taşıdığımız para değil para üzerinden Türkiye'nin de gücü değeri arttı. Allah o günleri bir daha yaşatmasın. Eskiden zengine milyoner denirdi, tuvalet parası 1 milyondu. Ama bundan sonra geriye dönüş olmayacak" dedi.
AÇILIMA DESTEK VERİN
Demokratik açılım konusunda TOBB, DEİK ve sivil toplum örgütleri ve özellikle iş çevrelerinin sürece katkı sağlamalarını beklediklerini kaydeden Erdoğan, "Kimseye gidin orada yatırım yapın, işsizliğe çözüm bulun demiyorum. Öncelikle zemini hazırlayıp, sonra yatırım yapacağız. Bu sorunların Türkiye'nin gündeminden çıkmasının herkese ne büyük bir katkısı olacağını eminim sizlerde benim kadar biliyorsunuz. Türkiye bu meseleleri arkasında bıraktığında, huzurunu kardeşliğini pekiştirdiğinde hepimiz kazanacağız. Bu sürece destek verenlerin bu süreci akamete uğratmak isteyenler kadar cesur olması gerekmektedir. Bizim üst çatımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Bu noktada kimse ayrımcılık, bölücülük diyemez. Bütün etnik unsurlarda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında bulunmaktan taaccüp etmemeli. Çatıştırmayı sürekli hale getirmek isteyenler
var. Bunlara kulak asmayacağız. Şikayet etmek, tribünlerden izlemek kolay olandır. Ama biz zor alanı seçtik ve elimizi taşın altına soktuk. Biz bu süreci devam ettirmeye kararlıyız" dedi.