Erdoğan, Türkiye'nin önündeki hedefleri ve bunlar için yapılabilecek katkıları anlatırken konuşması bunla sınırlı değildi
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde bir samimiyet sınavından geçmekte olduğunu belirterek, ''Başarılı olmak için masaya yaklaşmak, etrafında yer almak ve düşüncelerinizi söylemek durumundasınız. Yoksa başarılı olamazsınız'' dedi. İngiltere ziyaretinin son gününde kaldığı otelde Londra'da yaşayan Türk toplumunun temsilcilerini kabul eden Başbakan Erdoğan, onlara Türkiye'nin önündeki hedefleri ve bunlar için yapılabilecek katkıları anlattı. Londra'da yaşayan Türk toplumunun arasında oluşacak dayanışmanın önemine işaret eden Erdoğan, 1960'lı 1970'li yıllarda İngiltere'ye yerleşen Türklerin şimdi bu ülkede önemli bir güç oluşturmaya başladıklarına dikkat çekti. ''Bir zamanlar bu ülkeye işçi olarak gelen sizler, çok sevindirici bir gelişme gösterip bu ülkede istihdam yaratan işverenler haline geldiniz'' diyen Erdoğan, yurtdışında yaşayan Türklerden, ikinci ve üçüncü kuşak gençlerin daha iyi eğitilmesi için çaba göstermelerini istedi. Dışlanmamak açısından ''kendi değerlerini koruyarak'' içinde yaşanılan topluma entegre olmanın önemli olduğunu belirten Erdoğan, ''Bizler bunu başaracak kabiliyete sahibiz'' dedi. Kolektif düşünceyi oluşturamayanların bunun bedelini ödeyecekleri uyarısı yapan Erdoğan, ''Birbirinizin akına kara, karasına ak demek yerine, aka ak, karaya kara demeyi öğrenin. Birbirinize destek olup, ortak bir hedef için çalışın'' çağrısında bulundu. Sorunların çözüm yerinin masa olduğunu da belirten Erdoğan, masaya yaklaşmayanların sorunu çözme şansları olmayacağını vurguladı. Erdoğan, ''Masaya yaklaşıp, etrafında yer alıp, düşüncelerinizi ortaya koyacaksınız. Biz zaten uzun yıllar AB fırsatını da böyle kaçırdık'' diye konuştu Türkiye'nin AB'ye 40 yıl önce müracaat ettiğini, ancak daha sonra uzun yıllar hiçbir şey yapılmadığını ifade eden Erdoğan, ''En son 17 yıl önce belli çabalar ortaya konuldu. Sonra yine bunların devamı gelmedi. Son 3 yılda ise yeni çabalar ortaya çıktı. Ama en son 1.5 yılda tek parti iktidarı olmanın da verdiği avantajla ciddi adımlar atıldı'' açıklamasında bulundu. Başbakan Erdoğan, ''Kapıyı çalıp, tekrar tekrar çalıp (ben buradayım) demezseniz unutulursunuz'' uyarısında bulundu. AB üyeliği sürecinde yapılan yasal ve anayasal reformların önemine de işaret eden Erdoğan, şimdi bunların uygulanması konusundaki çalışmalara hız verildiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, ''Bunları da süratle tamamlama gayreti içinde olacağız. Tabii ki bunlar 2004 yılının Aralık ayına kadar kolay kolay bitirilemez. Bitirilir desek de doğru olmaz. Kimseyi aldatmayalım. Ama zaten AB'ye tam üye olanlar da hala eksiklerini tamamlamaya çalışıyor'' dedi. ''Biz zaten 2004 Aralık ayında tam üye olmayacağız. Sadece süreç başlayacak. O zamana kadar da postu serip yatacak değiliz. Çalışmaya devam edeceğiz'' diyen Erdoğan, ana dilde eğitim, ana dilde yayın gibi pürüzlü sorunların da aşıldığını ifade etti. Erdoğan, bu tip konulardaki aşırı direncin anlamlı olmadığını belirterek, ''Bunlardan ürkmeye gerek yok. Marjinal mantığa gerek yok. Rahat davranılınca sorunlar da rahat aşılıyor'' diye konuştu. Aynı şeyin inançla ilgili alanda da yaşandığını, ibadethanelerin imar planlarına alınmasında güçlük olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Başka dinlerin mensuplarına da sizin ülkenizde ibadethane açma hakkı tanıyacaksınız. Yeter ki bu çabada samimi olunsun'' dedi. Zorlukların eninde sonunda aşılacağını, bu arada zihniyet değişikliği ve alışkanlıkların kırılması gibi güçlükler yüzünden bazı sorunların ortaya çıkabileceğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin AB sürecinde ciddi bir samimiyet sınavından geçtiğini, hala da geçmekte olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, yurtdışında yaşayan vatandaşlardan da lobilerini oluşturup, Türkiye'nin AB hedefine yardımcı olmalarını istedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda belki tam olarak istediklerini elde edemediğini, ancak psikolojik mücadeleyi kazanmayı başardığını bildirdi. İngiltere ziyaretinin son gününde kaldığı otelde Londra'da yaşayan Türk toplumunun temsilcilerini kabul eden Başbakan Erdoğan, KKTC'nin uzun yıllar boyunca çözüme yanaşmayan, uzlaşmacı tavırdan uzak, masadan kaçan taraf olarak görüldüğünü hatırlattı. Erdoğan, ''Ancak Davos'ta sayın (BM Genel Sekreteri Kofi) Annan'a 'biz sonuna kadar varız' dedik ve bunun gereğini de yerine getirdik. Sözümüzün arkasında durduk. En zor şartlarda bile, 'bir Türk verdiği sözün arkasında durur' tezini ispatladık, çözümü destekledik'' dedi. Tilkilik yapıp, al-ver hesapları içine girmediklerini, bunun yerine ''kazan-kazan'' düşüncesiyle hareket ettiklerini belirten Erdoğan, çözümün adil olması için çaba gösterdiklerini ifade etti. ''Sonunda samimiyetten yana bir netice doğdu'' diyen Erdoğan, ''Şimdi Avrupa'da da Türkiye'de de herkes 'Türkler haklı' diyor. Belki tam olarak istediklerimizi elde edemedik ama psikolojik mücadeleyi kazanmayı başardık'' açıklamasında bulundu. Türk diplomasisinin ciddi bir sınavdan başarıyla geçtiğini de belirten Başbakan Erdoğan, şimdi artık her şeyin Türkiye'nin lehine gelişmekte olduğunu bildirdi. İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Abdulvahed Belkeziz'in KKTC ziyaretini, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat'ın hem ABD hem de Avrupa Parlamentosu tarafından konuk edildiğini hatırlatan Erdoğan, bunların birer başarı olduğunu ifade etti. KKTC'nin dünyayla arasındaki mesafelerin aşılmaya başlandığını, ekonomik alandaki izolasyonun da azaldığını söyleyen Erdoğan, AB'nin de kendi kendisiyle çelişmemek için gereken adımları atacağını bildirdi. ''Türkiye büyük bir devlettir, yeter ki biz birbirimize bağlı olalım'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Ama biz büyüğüz demek de yetmiyor. Bunun gereğini yerine getireceksiniz. 'Bal bal' diye diye ağız tatlanmaz. Tatlandırmak için o balı yemek gerek'' dedi. O güce ulaşmak gerektiğini de vurgulayan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik alanda gelişip dünya ülkeleriyle rekabete girmesi, istediklerini söke söke alacak duruma gelmesi gerektiğini anlattı. Bunun için ihracatın artırıldığını, turizm alanında önemli adımlar atıldığını anlatan Erdoğan, turizmde kıyı turizminin yanı sıra kongre ve yayla turizmi gibi alternatif alanlarda da önemli gelişmeler kaydedilmekte olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, İngiltere'de yaşayan ikinci ve üçüncü kuşak Türklerin Türk dili ve kültürü alanında eğitimleri konusundaki sıkıntıları da tespit ettiklerini, bunları gidermeye çalışacaklarını bildirdi. Başbakan Erdoğan, daha sonra basına kapalı olarak Türk toplumu temsilcilerinin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Bu bölümle ilgili olarak basına verilen bilgide, Erdoğan'a daha çok AB'ye üyelik ve yurtdışında yaşayan öğrencilerin sorunlarının giderilmesi konularında soru yöneltildiği bildirildi. Başbakan Erdoğan'ın İngiltere'de yaşayan Türk öğrencilerin üniversitelere yüksek ücret ödemesi sorununun AB ile müzakere sürecinin başlamasından sonra gündeme getirileceği sözünü verdiği de ifade edildi. Erdoğan'ın, ''İngiltere'de yaşayan Kürt toplumu'' adına soru yönelten bir gencin, ''Türkiye'de ne zaman Kürtlerin varlığı tanınacak?'' şeklindeki sorusu üzerine, Türkiye'de bu konuda bazı sıkıntılar bulunduğunu belirterek, ''Ancak tanınmama gibi bir durum yok'' yanıtını verdiği kaydedildi. Başbakan Erdoğan'ın ayrıca, kendisinin Rizeli, eşinin ise Siirtli olduğunu hatırlatıp, ''Türk toplumu arasında hiçbir zaman böyle bir sorun yaşanmadı'' dediği aktarıldı. ''Böyle derseniz haksızlık etmiş olursunuz'' diyen Erdoğan'ın, ''Biz AB süreci içinde sadece Kürt kökenli Türk vatandaşlarımızın değil, bütün vatandaşlarımızın haklarına yönelik çalışmalar yaptık'' dediği belirtildi. Başbakanın bu noktada ana dilde yayın çalışmalarına dikkat çektiği ve ''Partimizin üç kırmızı çizgisi vardır. Bunlardan birincisi dine dayalı milliyetçilik, ikincisi etnik ve ırka dayalı milliyetçilik ve sonuncusu da bölgesel farklılıklar üzerine yapılan milliyetçiliktir. Bunların hiçbirine izin vermeyiz'' dediği ifade edildi. Erdoğan'ın, bu konudaki sözlerini tamamlarken, ''Önemli olan Türkiye'de Türk vatandaşlığı ortak paydasında her şeyi oluşturmaktır'' dediği kaydedildi. Başbakan Erdoğan daha sonra Kraliyet Sanat Akademisi yöneticilerini kabul ederek bir süre görüştü. Başbakan'ın toplantısı sürerken, Hilton otelinin önünde bazı Türk derneklerinin üyelerinden oluşan küçük bir grup protesto gösterisi yaptı.