Avrupa Parlementosu'nun Türkiye'yle müzakerelerin dondurulması yönündeki kararına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ilk yorum geldi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle müzakerelerin dondurulmasına yönelik teklifi onaylayan Avrupa Parlementosu kararını ağır dille eleştirdi.
Avrupalı parlamenterlere "Topunuz tasarıya ev dese ne yazar" diye seslenen Erdoğan, birlik üyesi ülkelerin yöneticilerine resti çekti:
"Toplanmışlar, gelmişler bir araya 30-40 kişi, verilen o bildiriye 'hayır' diyor, yok diğerleri 400-500 kişi 'evet' diyor, topunuz dese ne yazar?
Kapıkule'ye 50 bin mülteci dayandığı zaman feryat ettiniz, 'Acaba Türkiye sınır kapılarını açarsa ne yaparız' demeye başladınız. Bana bak, eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz. Öyle kurusıkı tehditlerden ne ben anlarım ne bu millet anlar, bunu da bilesiniz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının detayları şöyle:
CİNSEL İSTİSMAR TEKLİFİ
Tartışmalar üzerine dikkat çeken bu kanun değişikliği teklifinin özenli hazırlanmadığını, istismarara açık bulunduğunu gördüm. Atılan iyi niyetli adımın daha hassas bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Mevcut haliyle çıkartılması yerine daha geniş mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim. Hükümetimiz de değişiklik teklifinin geri çekti. Tahmin ediyorum geniş mutabakatla parlamamentoya gelecektir.
SINIRLARI AÇARIZ
Aylan bebek kapaklarda yer aldı, ardından Ümran bebek yer aldı. Sadece 3 milyon mültecinin olduğu, mültecilerin olduğu dünyada sorun Aylan bebek Ümran bebek midir? Milyonlarca Aylan bebek cevap bekliyor. Şefkat bekliyor, atılan adım var mı? Atılan bir adım yok. Türkiye AB’ye girsin mi girmesin mi? Atılan adım bu. Niye? Erdoğan, doğru açıklamalar yapıyor. Toplanmışlar gelmişler bir araya, bildiriye evet diyorlar. Topunuz dese ne yazar? Hiçbir zaman siz insanlığa dürüst davranmadınız. Aylan bebekleri sahile vurduklarını, Ümran bebekleri siz almadınız? 3 milyon mülteci için verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Kapıkule’ye 50 bin mülteci dayandığı zaman feryat ettiniz. Daha ileri giderseniz bu sınır kapıları açılır, bunu da böyle bilesiniz. Öyle kuru sıkı tehditlerden ne ben ne de bu millet anlar.
YETTİ ARTIK!
Yetti artık, yetti bu aldatmaca. Ey 5 daimi üye gelin deyin ki, ‘BM’nin reforme edilmesi lazım, güncellenmesi lazım’. Hepsi daimi üye olacak, geçici üye olmayacak. Her dinden her kıtadan, her ırktan temsilciler olacak. 5 daimi üye, kıtalarını temsil ediyor. Diğer kıtalardan temsilci yok. Müslümanlar orada temsil edilmiyor. Müslümanların derdini kim anlatacak, kim savunacak? Buradan adalet çıkmaz. Adalet bir kenara, köşeye sıkışan bir kavram değildir. Dünya 5’ten büyüktür. Bunu savunmak lazım ama birilerinden korkmamak lazım.
Birilerine hoş görünmek için zulmü alkışlamayız. Korkup susarsak ecdadımıza da geleceğimize mahçup oluruz. Dünya 5'ten büyüktür diyerek yola devam ediyoruz.
ZAFER TESLİM OLANIN DEĞİL MÜCADELE EDENİN ULAŞABİLDİĞİ BİR YERDİR
Ülkemdeki ana muhalefet partisi lideri ‘Bu bir yaptırımdır, yeni yaptırımlar gelecek’ diye tehdit ediyor. 53 yıldır kapısını açmayanlar yaptırım mı uyguluyorlar. Yaptırım uyguluyorlarsa bittik mi, çöktük mü? Bu tür yaptırımlar bizi çökertmez. Unutmayın batının Türkiye’ye ihtiyacı var. Şu anda 3 miyon mülteciyi barındıran Türkiye, Avrupa’dan destek gelecek diye açmadık. Biz o insanları zalimlerin insafına bırakamazdık. BM’den bize gelen 550 miyon dolar. Avrupa’dan gelen 700 civarında. Biz 15 milyar dolar harcadık. Veren el, alan elden üstündür. Haksızlıklar karşısında susarak coğrafyamıza sırt çevirmeyeceğiz. Zafer teslim olanların değil, sadece mücadele edenlerin ulaşabildiği bir şeydir.
KADINLAR İÇİN SÖYLEDİKLERİ
15 Temmuz'da cesaret konusunda kimseden geri kalmadıklarını hanım kardeşlerim göstermişlerdir. Şehit olan hanım kardeşlerimiz vardı, bizim bunları unutmamız mümkün mü? Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu millet Nene Hatun'lardan doğan bir millettir. 248 şehidimizi, özellikle 11 kadın kahramanımızı rahmetle minnetle yad ediyorum.
Lütfen başkalarının sizin için bir şeyler yapmasını beklemeyin. Harekete geçin, zaten bu kardeşiniz yanınızda olacaktır.
-Bizim inancımıza göre insanlar Adem ile Havva’dan doğmuş, çoğalmış bugünkü 7.5 milyara ulaşmıştır. Kadın erkekten, kadın erkekten üstün diye bir hüküm yok. Yaradılışta eşitlik var. Kadınları cinsiyetlerinden tahkir eden anlayışı reddediyoruz. İnsanlar çeşitli sebeplerle ezilmiş, haksızlığa uğramışlardır. Cinsiyetten kaynaklanan haksızlık ve adaleletsizlik sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yoksulluğun faturası kadına kesiliyor, evdeki mesaisi görmezden geliyor. İşyerinde ayrımcılığa uyuyor. Sömürü zaman içinden örf, adet denilerek kurumsallaşmaktadır. Biz kadınların yükünü hafifletmeyi bir sorumluluk olarak addettik.