Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dört bakanla ilgili son dakika açıklama yaptı. Erdoğan, 'paralel yapı' olarak adlandırdığı Cemaat için "Üzerlerine üzerlerine gideceğiz" dedi.
Abone olİNTERNETHABER.COM - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM'nin Yolsuzluk ve Rüşvet İddialarını Soruşturma Komisyonu'nun kararına ilişkin, "17-25 Aralık'ı millet zaten 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde yargıladı" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM'nin Yolsuzluk ve Rüşvet İddialarını Soruşturma Komisyonu'nun, AK Partili üyelerin oylarıyla, 17 Aralık sürecinde hükümetten istifa etmek zorunda kalan dört eski bakan hakkında verdiği Yüce Divan yargılamasına gerek olmadığı kararına ilişkin olarak, "17-25 Aralık'ı millet zaten 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde yargıladı" yorumu yaptı.
Erdoğan, Gülen Cemaati içinse "Üzerlerine üzerlerine gideceğiz" dedi. Gülen Cemaati'nin Türkiye aleyhinde propaganda yaptığıne işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Bakıyorsunuz bir haşhaşi grup buralarda senatolarında parlamentolarında her türlü haberi her türlü oralarda kumpaslar vesaireler bunları yürütüyorlar. Bunu bozacak olan kim? Siz değerli büyükelçilerimiz olacaksınız. Bize ulaştırılması gereken neyse o bilgileri belgeleri bizlere aktarın. Biz gümbür gümbür bunları konuşuruz. Geri adım atmak gibi asla söz konusu olamaz. Üzerlerine üzerlerine gideceğiz. Kimse bizim gündemimizi belirleyemez."
Milli Güvenlik Kurulu'nun, paralel yapı için tavsiye kararını aldığını hatırlatan Erdoğan, "Hükümetimiz, Bakanlar Kurulu'ndan bunu geçirmiştir ve şimdi 2015 milli siyaset belgesi içinde de yerini alacaktır. Bu artık böyle bir örgüttür" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla öğle yemeği verdi. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
TAMAMEN UMUTSUZ BİR SÜREÇ
Eskiden olduğu gibi Türkiye faiz kan savaş lobilerinin servetlerine servet kattıkları bir ülke olacaktı. 17-25 Aralık darbesinde başarısız olanlar ümitsizlik içinde yeni birtakım operasyonları devreye almak için uğraştılar, uğraşıyorlar. Dört eski bakan üzerinden kurgulanan süreç, tamamen umutsuz bir süreçtir. Orada başaramadılar, acaba burada başarabilir miyiz?
KAÇINACAK YANIMIZ YOK
O zaman başbakanım. Başbakan olarak, illa bununla ilgili soruşturma komisyonu kuralım dedikleri zaman, ‘e kuralım’ dedik. Bizim bundan kaçınacak yanımız yok. Kurduk. Kurduktan sonra komisyon çalıştı nihayet dün kararını verdi.
Bilirkişi raporları vesaire. Şimdi tabi komisyonun adeta bu ara karar. Bundan sonraki süreç tabi ki parlamento genel kurul. Ama dert bu mu? Dert başka. Acaba buradan biz ne elde edebiliriz, bunun gayreti içerisindeler.
EN ADİL, EN İDEAL KARAR
Ben inanıyorum ki bu parlamento, şu anda özellikle komisyonun aldığı üzerinde çalışılmış bu karar neticesinde nihai kararını en adil, ideal şekilde verecektir ve Türkiye bu tür oyalama süreçleri içerisinde üzerinde spekülasyonların yapılacağı bir ülke değildir. Olmadığını da bu parlamento gösterecektir.
17-25 ARALIK MİLLET TARAFINDAN YARGILANDI
17-25 Aralık iddiaları, 30 Mart ve ardından 10 Ağustos seçimlerinde millet tarafından yargılanmıştır, millet kararını sandıkta vermiştir. Asıl önemlisi, 17-25 aralık mahkemelerde yargılanmış ve oyun o mahkemelerde bozulmuştur. Şimdi yargı içindeki birtakım odakların, siyaseti dizayn etme arzularına öyle umuyorum ki izin verilmeyecektir.
TÜRKİYE BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖSTERDİ
Yeni Türkiye’nin inşası, Türkiye’nin tüm kurumlarıyla normalleşmesi, geri döndürülemez şekilde hedefine ilerleyecektir. Değerli büyükelçiler, yaşanan bütün badireler karşısında gösterdiği kararlılıkla Türkiye büyüklüğünü göstermiştir. Türkiye üzerinde yapılmak istenen ameliyatlar milletin gücü karşısında erimiştir. Mevcut sorunları da aşarak artık enerjimizi içerdeki yapay sorunlardan ziyade güçlü ekonomiye yoğunlaştırmak zorundayız.
TÜRKİYE DEMOKRASİDEN NASİBİNİ ALMAMIŞ GİBİ...
Büyükelçilerimizin bütün bu operasyonlara karşı son derece dikkatli olmaları gereken bir süreçten geçiyoruz. Özellikle batıda medya ve bazı odaklar Türkiye’ye karşı yoğun bir algı operasyonu içindeler. Batı medyasında Türkiye'deki hadiselere ilişkin olarak çok sayıda haber yorum, bunların yanında Türkiye’nin demokrasiden nasibini almamış bir ülke gibi gösterme gayretleri bizlerin de dikkati çekiyor. Tüm bu haberlerin yalan olduğunu görüyoruz. Geliyorlar, bizimle oturuyorlar konuşuyorlar, belgeleri gösteriyoruz, bunlara rağmen bildiklerini okuyorlar. Ben özellikle şunu istiyorum, bunların karşısında dik durun. Onlara yaptıkları ahlaki olmayan bütün bu yalan haberleri, bu asparagas haberleri bunların yüzüne yüzüne çalmanız lazım.
HAŞHAŞİLER KUMPASA DEVAM EDİYOR
Bakıyorsunuz bir haşhaşi grup buralarda senatolarında parlamentolarında her türlü haberi her türlü oralarda kumpaslar vesaireler bunları yürütüyorlar. Bunu bozacak olan kim? Siz değerli büyükelçilerimiz olacaksınız. Bize ulaştırılması gereken neyse o bilgileri belgeleri bizlere aktarın. Biz gümbür gümbür bunları konuşuruz. Geri adım atmak gibi asla söz konusu olamaz. Üzerlerine üzerlerine gideceğiz. Kimse bizim gündemimizi belirleyemez.
BİZ CEMAAT'TEN DAHA GÜÇLÜYÜZ
Nerelere nasıl paralar savurduğunu biliyoruz. Nerelerde kendilerine yemek masası ayırt ettiklerini bunu da biliyoruz. Arkadaşlar biz onlardan daha güçlüyüz. Öyleyse şu anda milli siyaset belgesi içerisinde yer almaya namzet olan bu paralel yapı artık dünyada gereken yere oturacaktır. MGK bununla ilgili tavsiye kararını almıştır. Hükümetimiz bakanlar kurulundan bunu geçirmiştir. Şimdi 2015 milli siyaset belgesi içinde yerini alacaktır. Bu artık böyle bir örgüttür. Büyükelçilerimizin tüm personelleriyle gerçeklerin duyurulması için daha gayretli olmaları gerektiği açıktır.
TERÖR ÜZERİNDEN TÜRKİYE KÖTÜLENMEK İSTİYOR
Basın özgürlüğü üzerinden teröre karşı alınan tedbirler üzerinden, terör örgütleri üzerinden Türkiye kötülenmek isteniyor. Bakıyorsunuz bir tahşiye olayı çıkıyor bu olaydan dolayı bir operasyon. Hemen olay basın özgürlüğü, basın özgür değilmiş. İddia ile konuşuyorum. Ne Avrupa’sında ne diğer ülkelerinde, türkiye’deki basın kadar özgür bir medya yoktur. Bunların hepsini gördük. Sıkıysa siz oralarda kalkın, cumhurbaşkanına başbakana saldırın, saldıramazsınız. Amerika’da Almanya’da Rusya’da yapamazsınız. Bunların yüzüne yüzüne, onların görsel medyada çıkan şeylerini önlerine koymanız lazım.