BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan Silvan'a özel vurgu!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ulusa Sesleniş'i seçim beyannamesi gibi oldu ancak bir noktaya da dikkat çekti!

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan seçim beyannamesi gibi 'Ulusa Sesleniş' konuşması geldi. Ancak dikkat çeken ayrıntı Silvan vurgusu oldu.

Diyarbakır'da sur içindeki 500 civarında sivil mimari örneği yapıyı aslına uygun şekilde yeniden inşa edeceklerine işaret eden Başbakan Erdoğan, konuşmasının devamında Silvan projesi ile ilgili olarak şunları söyledi:''KÖYDES ve BELDES programlarıyla köylerimizde ve beldelerimizde içme suyu, yol ve benzeri temel ihtiyaçların karşılanması için hummalı bir çalışma yaptık. KÖYDES programını kaynaklarını artırarak kapsamlı bir kırsal kalkınma programına dönüştüreceğiz.Diyarbakır'da askeri ve sivil havaalanlarını birbirinden ayırıyoruz. Diyarbakır'ı yüksek standartlı bir otoyolla hem Habur'a, hem de Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin, Niğde, Ankara, Bolu, Düzce, İstanbul ve Edirne'ye kesintisiz bağlıyoruz." 

SİLVAN PROJESİ

Erdoğan konuşmasının devamında, "

''GÜVENLİK VE ÖZGÜRLÜK DENGESİNDEN ASLA TAVİZ VERMEDİK''

''Türkiye olarak daha mutlu ve müreffeh bir ülke olma yolunda çok önemli mesafeler aldık; bunu iyi değerlendirmek, kazanımlarımızın ve istikrarımızın değerini iyi bilmek zorundayız'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Türkiye, istikrar ve güven zemininde bu seviyelere ulaştı, demokratik reformlarla, kardeşliği daha da yücelterek bugünlere geldi. Aynı şekilde ilerleyecek, kardeşliğimizi daha da pekiştirerek ülkemizi daha da büyüteceğiz. 
Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini, bölgesinde güçlü bir ülke olmasını çekemeyen güçler, bunu engellemek için devreye giriyor veya taşeronlarını devreye sokuyor. Şunun bilinmesini isterim ki terör, Türkiye'nin büyümesine, ilerlemesine, kalkınmasına, refahına ve en önemlisi de kardeşliğine kastetmektedir.

Terörden medet umanlar, kandan ve kinden beslenenler, kardeşliği hedef alanlar hiçbir şekilde sonuç alamayacaklarını bilmelidir. Her insanımızın canı bizim için nasıl azizse, her bir insanımızın derdini, sıkıntısını, ihtiyacını gidermek de bizim için aynı derecede önemli bir görevdir.'' Erdoğan, ''Başta Silvan'da yaşananlar olmak üzere bu elim hadiseleri bütün boyutlarıyla inceliyoruz, soruşturuyoruz. Oluşan yeni şartları ilgili bütün kurumlarımızla birlikte kapsamlı olarak değerlendiriyoruz. Yeni stratejileri, yeni yöntemleri hayata geçirerek, terörle mücadeleyi hiçbir zaafa izin vermeden sürdüreceğiz. Altını çizerek ifade ediyorum; biz, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmasına izin vermeyecek, demokrasi, özgürlük, güvenlik dengesinden asla ve asla taviz vermeyeceğiz'' diye konuştu.

UZLAŞMACI ANAYASA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin demokrasinin askıya alındığı bir dönemin olağanüstü şartlarında hazırlanan bir anayasa ile yoluna devam edemeyeceğini belirterek, ''12 Haziran'da sandıktan çıkan sonuç, yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla hazırlanmasını, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini yansıtan bir uzlaşma metni olması gerektiğini ortaya koymaktadır'' dedi. Erdoğan, televizyonlardan yayınlanan ''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında 12 Haziran'da gerçekleşen genel seçimle birlikte, vatandaşların Türkiye'nin gelecek dört yıllık süreçte izleyeceği rotayı, istikameti de belirlemiş olduğunu ifade etti. Vatandaşların yüzde 87 gibi çok büyük bir kısmının sandık başına giderek oylarını kullandılarlarını ve demokratik katılımın en güzel örneğini verdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, bütün vatandaşlara bundan dolayı şükranların sunarak, şunları kaydetti: ''Bir kez daha seçimin bütün sonuçlarıyla birlikte ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. 12 Haziran seçimleri, Türkiye'de demokrasinin olgunlaştığını, ileri standartlara ulaştığını, her sorunun milletin hakemliğiyle çözüldüğünü net şekilde ortaya koymuştur. Vatandaşlarımızın oylarıyla belirledikleri istikamet, Türkiye'nin her alanda yaşadığı büyük değişimin devam etmesine yöneliktir. Milletimiz hızla büyüyen, gelişen, kalkınan, sıkıntılarının üstüne cesaretle giden, huzurlu, istikrarlı, güçlü bir Türkiye yönünde iradelerini ortaya koymuşlardır. Son 9 yılda Türkiye'nin her alanda adım adım ilerleyerek ulaştığı büyük hedefler milletimizce takdir edilmiş, daha ileri hedefler için güvenoyu verilmiştir. Milletimizin büyük teveccühüne layık olmak için her zaman olduğu gibi bundan sonra da büyük bir aşk ve heyecanla ülkemize hizmet etmeye devam edeceğimizi ifade etmek isterim. Şundan emin olunuz ki Türkiye çıktığı bu medeniyet yolculuğundan asla geri dönmeyecek, 2023 hedeflerimize doğru kararlılıkla yol alacaktır.''

''DIŞLAYICI DEĞİL KAPSAYICI''

Erdoğan, Türkiye olarak her alanda başlatılan değişim sürecini yeni dönemde devam ettirmek, daha ileri hedeflere ulaşmak için mesafe kat etmek durumunda olunduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu doğrultuda en büyük görevimizin bugünün ihtiyaçlarına cevap veren, eksikliklerinden arındırılmış, demokratik ve özgürlükçü yeni bir anayasa hazırlamak olduğuna inanıyorum. Siyasetten ekonomiye, adaletten özgürlüklere, sosyal devlet anlayışından kültürel açılımlara kadar hemen her alanda büyük bir değişim yaşadığımız böyle bir dönemde en büyük ihtiyacımız bu değişim ruhunu taşıyan ve milletimizin iradesini yansıtan sivil bir anayasa yapılmalıdır. 12 Haziran'da sandıktan çıkan sonuç, yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla hazırlanmasını, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini yansıtan bir uzlaşma metni olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bunu önemli bir fırsat olarak görüyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisimizin bu fırsatı ülkemiz ve milletimiz lehine çok değerli bir kazanıma dönüştüreceğine inanıyoruz. Yeni anayasa hiç şüphe yok ki milletimizin değişim iradesi ve demokratik beklentileriyle uyumlu, Türkiye'nin ve dünyanın gerçeklerini yansıtan gerçekçi bir anayasa olacaktır. Bu anayasa, geçmiş dönemlerin demokratik ayıplarından arındırılmış, dışlayıcı değil kapsayıcı, ötekileştirici değil kucaklayıcı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici, baskıcı değil özgürleştirici bir anayasa olacaktır. Bireyi ve onun haklarını esas alan, milli birliğimizi ve ortak değerlerimizi koruyan, toplumsal çeşitliliği zenginlik kabul eden, tek sesliliği değil, çoğulculuğu öne çıkaran bir anayasa olacaktır. Bu çerçevede siyasetçilerimizden aydınlarımıza, hukukçularımızdan sosyal bilimcilerimize, medyamızdan sivil toplum örgütlerimize kadar her insanımız üzerine düşen sorumlulukla yeni anayasa hazırlıklarına katkı sağlamalıdır.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''2023 yılına kadar tarımsal milli gelirimizi 150, tarım ürünleri ihracatımızı ise 40 milyar dolar seviyesine çıkararak tarımsal ekonomik büyüklükte dünyada ilk 5'e girmek istiyoruz'' dedi.

TÜİK verilerine göre 2011 yılı ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 11 oranında büyüyerek bir rekora imza attığını ve ilk çeyrek itibarıyla dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılını kutlayacağımız 2023 yılına inşallah dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz ve böyle yürüyoruz. Tek haneli oranlara indirdiğimiz enflasyon ve faizi daha da aşağı seviyelere çekeceğiz. 2002 yılı sonunda 36 milyar dolar olan ihracat hacmi, olumsuz küresel ve bölgesel şartlara rağmen görünen o ki 2011 yılında 132 milyar dolar seviyesini yeniden yakalamış olacak. İhracatımızı 2015 yılında 200 milyar dolara, 2023 yılında ise 500 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz.''

''İŞSİZLİK BİR ÖNCEKİ YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 2,1 ORANINDA AZALDI''

Erdoğan, ekonomideki büyümenin istihdama daha etkin biçimde yansıması için işgücü piyasasında gerekli reformları yapmaya devam ettiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: ''2008 yılında yüzde 11 olan işsizlik oranı, 2009 yılında krizin etkisiyle yüzde 14'e yükseldi ve ardından 2009 yılının ikinci yarısından itibaren yeniden düşme eğilimine girdi. Ve nihayet 2011 yılı Nisan ayı itibarıyla işsizlik bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,1 oranında azalarak yeniden kriz öncesinin rakamlarına yaklaşmış oldu. Hazırladığımız aktif işgücü programlarıyla 2013 yılından itibaren inşallah her yıl 400 bin işsizi bu programdan yararlandıracağız. Uzmanlaşmış meslek edindirme merkezlerimizle işsizlerimize beceri kazandırmak, her yıl 200 bin 5 yıl içinde toplam 1 milyon işsizimizi meslek sahibi yapmak amacındayız. İşsizliği kalıcı bir şekilde çözmeyi amaçlayan 'Ulusal İstihdam Stratejisi'ni kararlılıkla uygulayacağız. Sanayide orta ve yüksek teknolojili sektörlerin katma değerini, üretim ve ihracat içindeki payını artıracağız.''  

''UZUN DÖNEMLİ VİZYONUMUZ''

''Uzun dönemli vizyonumuz orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya'nın üretim üssü olmaktır'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''2009 yılında uygulamaya başladığımız yeni yatırım teşvik sistemini geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomideki dinamizmin kaynağı olan esnaf, sanatkar ve KOBİ'lerimize bugüne kadar olduğu gibi bu yeni dönemde de büyük önem vereceğiz. Hükümetimiz döneminde savunma sanayinde çok ciddi gelişmeler kaydettik ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin silah ve teçhizat ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranını yüzde 50'ye çıkardık. Bu sektörümüzdeki ısrarlı çalışmalarımız neticesinde ihracat 1 milyar Dolara, ciro 2,3 milyar Dolara çıkmış bulunuyor. İnşallah yürüttüğümüz projelerle 2023'te kendi tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna gelmiş olacağız.''

TARIM

Erdoğan, 5,8 milyon insanın geçimini sağladığı tarım sektöründe meyvelerini yavaş yavaş almaya başladıkları büyük bir yapısal dönüşümü gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi: ''2023 yılına kadar tarımsal milli gelirimizi 150, tarım ürünleri ihracatımızı ise 40 milyar dolar seviyesine çıkararak tarımsal ekonomik büyüklükte dünyada ilk 5'e girmek istiyoruz. Geleceğimiz açısından çok büyük stratejik öneme sahip olan enerji alanında da önemli çalışmalarımız, önemli hedeflerimiz var. Hükümet olarak ilk günden beri elektrik üretim kapasitesinin arttırılmasına ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine dönük ciddi atılımlar gerçekleştirdik. Bu doğrultuda yaklaşık 31 bin megavat olan elektrik kurulu gücünü, 2002 yılından bu yana yaptığımız çalışmalarla yaklaşık 50 bin megavata yükselttik. Çeşitli termik kaynaklar, hidroelektrik santraller, rüzgar enerjisi projelerinin hayata geçmesiyle birlikte toplam elektrik kurulu gücümüzü 2015 yılı sonunda 62 bin megavata çıkarmayı planlıyoruz. Biz göreve geldiğimizde sadece 9 ilimiz doğalgaz imkanından yararlanıyordu, Haziran 2011 itibarıyla bu sayıyı 70'e çıkardık.''

ULAŞIM

Başbakan Erdoğan, gelecek 4 yıllık dönemde yapacakları çalışmalarla Türkiye'de doğalgazı olmayan ilin kalmayacağını belirterek, konuşmasını şöyle devam ettirdi: '' Şu an itibariyle toplam bölünmüş yol uzunluğumuz 20 bin kilometreye ulaşmış durumda, inşallah 2015 yılında da 26 bin kilometreye ulaşmış olacak. Kullananlarınız mutlaka vardır, Ankara-İstanbul hızlı tren hattının Ankara-Eskişehir arasını daha önce bildiğiniz gibi hizmete açmıştık. Aynı şevk ve heyecanla çalışarak önümüzdeki dönemde de Eskişehir-İstanbul arasını ve İstanbul Boğaz demir yolu tüp geçişini tamamlayacağız. Yapımı tamamlanan Ankara-Konya hattına ilave olarak, Ankara-Sivas hızlı tren hattının yapımına da devam ediyoruz. 2015 yılı itibariyle hızlı tren ağımızı 3 bin 500 kilometreye ulaştırmak amacındayız. Havayolu ulaşımında da büyük bir gelişme içindeyiz. 

EĞİTİM VE SAĞLIK

''Okullarımızda kara tahta dönemine de artık son veriyor; çocuklarımıza yine ücretsiz olarak bütün ders kitaplarının yüklü bulunduğu e-kitaplar dağıtmaya hazırlanıyoruz. 2002'de toplam 76 üniversitemiz vardı, 89 yeni üniversite daha kurarak yüksek öğretimi 81 vilayetimizin tamamına yaygınlaştırmış olduk. Hükümet olarak önümüzdeki dönemde eğitim kalitesini daha da arttırmayı, derslik, altyapı, donanım ve öğretmen gibi gelişme kaydettiğimiz çeşitli alanlarda çıtayı çok daha yükseğe koymayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde ülkemizi sadece kendi halkımız için değil, bölge ülkeleri için de cazip bir sağlık üssü haline getireceğiz. Hizmet kalitesine artırmak ve maliyet etkin sağlık hizmeti dengesini kurabilmek amacıyla inşasına başladığımız şehir hastanelerini ülkenin dört bir tarafına yaygınlaştıracağız.''