Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ'de yaşanan olaylarla ilgili öğrencilere destek veren öğretmen ve akademisyenlere sert çıktı.
Abone olÖğrenci şiddetine müsamaha gösteren öğretim üyelerine tepki gösteren Erdoğan, "Bunu söyleyen profesör, doçent ya da şu bu olsun, onlar mesleği bıraksınlar. onlar aynen onlara katılmak suretiyle şiddetten gücünü alan kişiler olarak meydanlara düşsünler" sözleriyle eleştirisini sürdürdü.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi ziyaret eden Tunus Başbakanı Hammadi Cibali ile görüştükten sonra düzenlediği ortak basın toplantısında gündeme ilişkin soruları da cevaplandırdı.
ELEŞTİRİ GÜCÜNÜ ŞİDDETTEN ALIYORSA
Kendisine ODTÜ'de yaşanan olaylar ile ilgili bir soru yöneltilen Başbakan Erdoğan, "Sizler yazılı ve görsel medyanın temsilcileri olarak buradasınız. Sizlerin vasıtasıyla ülkemin ekranlarında bizleri izleyenleri de şöyle bir konuyu tezekkür etmeye özellikle davet ediyorum. Demokrasilerde eleştirilerin olmasının en doğal hal olduğunu programda da ifade ettim. Fakat eleştiri hiçbir zaman gücünü şiddetten almamalıdır. Eğer bir eleştiri gücünü şiddetten alıyorsa onu sahiplenen kim olursa olsun ben bir başbakan olarak onun karşısına dikilirim. İster rektör ister akademisyen olsun." diye konuştu.
MESLEĞİ BIRAKSINLAR
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir rektör veya bir akademisyen, elinde demir bilyeleri sapan ile polisine atan veya bir başkasına atmayı öğretmeyi gerektirmez veya bunu getirmez. Aynı şekilde okulun kampüsü içerisinde araba lastiklerini yakmayı da getirmez. Aynı şekilde sırtlarındaki çantalarda molotoflarla birlikte orada terör estirmez. Bir öğrenci üniversite kampüsünü bir terör alanına çeviriyorsa, orayı terörize ediyorsa, sadece o üniversitenin mensupları ile değil başka üniversiteden gelenlerle birlikte böyle bir eylemi gerçekleştiriyorsa, kimse kalkıp bunları samimi bir protesto ve eylem olarak değerlendiremez. Bunu söyleyen profesörler, doçentler veya şu bu; bana göre mesleği bıraksınlar, onlar aynen onlara katılmak suretiyle, şiddetten gücünü alan kişiler olarak meydanlara düşsünler. Çünkü akademisyen, öğrencisine bilgisayarı nasıl kullanacağını, bu ülkeye neler katabileceğini, özgürlükler noktasında da, düşünce planında da nelerle bunu ortaya koyabileceğini anlatsın. Yoksa sapan, demir bilye, bunlarla beraber oraya, öbür tarafta lastikleri yak, molotoflarla saldır, bunlara karşı güvenlik güçlerinin orada duruşundan da rahatsız ol. Güvenlik güçlerinin görevi budur ve güvenlik güçlerimiz görevlerini yapmışlardır. Ben de güvenlik güçlerini bu görevlerindeki başarıları sebebiyle tebrik ediyorum. Akademisyenlerimiz, öğretmenlerimiz bu tavırlarını devam ettirmeleri halinde de onları da kınıyorum. Kusura bakmasınlar."
'BÖCEK' SORUSU
Erdoğan'a ikinci olarak da ofisinde bulunan dinleme cihazları soruldu. Erdoğan bu konuda da şöyle konuştu:
"Öncelikle tabi bu mevcut programdaki böcek konusunu devam ettirmeyelim. İkiden üçe çıkmış. Herhalde art arda devam edecek. Sizin kadar takip edemiyorum. Bu konularla mücadelemiz devam ediyor, devam edecektir. Derin devleti tamamen sildik, bitirdik, yok ettik... Böyle bir iddianın içinde olmam mümkün değil. Dünyada hiçbir ülkenin kendi bünyesindeki derin devleti bitirdiğine, temizlediğine inanmıyorum. Her ülkenin derin devleti vardır ve temizlemek gibi bir duruma ulaşamazlar. Bu virüs gibidir ve uygun zamanda ortaya çıkar, yapmak istediğini yapmaya çalışır."