Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu 22. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Erdoğan'ın gündeminde Türkiye-Rusya krizi ve iki ülke arasında yaşanan sıcak gelişmeler vardı.
Abone olANKARA'da Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu 22. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan flaş açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın gündeminde Türkiye-Rusya krizi ve iki ülke arasında yaşanan sıcak gelişmeler vardı. Erdoğan, 'Türkiye IŞİD'den petrol alıyor' diyen Rusya'ya meydan okudu. İspat ederseniz ben bu makamı bırakırım, peki siz bırakabilir misiniz?' diye sordu.
Erdoğan'ın konuşmasından önemli satırbaşları...
"İNATLARINDAN VAZGEÇMİYORLAR"
Yeni anayasa meselesi, aslında tam anlamıyla bir memleket meselesidir. Türkiye tarihinde ilk defa, siyasetçilerin iradesiyle bir sivil anayasanın yapılabileceği dönem açıldı. 1 Kasım'da önümüze açılan yeni dönemi, hep birlikte en iyi şekilde değerlendirmeli ve fırsata çevirmeliyiz. Bu tarihi fırsatı değerlendirmek, yeni anayasanın altında imzası olan herkese, inanıyorum ki şeref kazandırır. Gelin bu şeref, 26. Dönem Meclisi'ne, bu Meclis'te görev alan milletvekillerine ait olsun.
"RUSYA, SURİYE İÇİN NE YAPTI?"
Dünya'nın görmezden geldiği Suriye krizi nihayet tüm dünyanın kapısını çalmaya başladı. Türkiye olarak, Suriye'de olanları yok sayamayız. Onun için diyorum; Rusya, Suriye için ne yaptı? Biz tüm komşularımız gibi Suriye'nin de toprak bütünlüğüne saygılıyız ancak şunu da görüyoruz; Suriye'de şu an bu toprak bütünlüğünü koruyacak bir etki yok. Esed rejiminin ülkede yüzde 14'lük bir hakimiyeti var. Bizim için Suriye'de meşru muhatap, Suriye halkıdır. Suriye toprakları uzun yüzyıllar boyunca Selçuklu ve Osmanlı'nın sınırları içinde yer almıştır.
"RUSYA SURİYE'DE NE ARIYOR"
Türkiye olarak nasıl Balkanlara, Kafkaslara, Akdeniz havzasına, Irak'a bigane kalmamız söz konusu olamaz ise Suriye'de yaşananları da kesinlikle yok sayamayız. İşte onun için diyorum Rusya, Suriye'de ne arıyor? Onun için diyorum efendim neymiş; 'Birleşmiş Milletler'in kendilerine verdiği böyle bir yetki var'. Neymiş o yetki; 'Eğer o ülkenin yönetimi davet ederse gidilirmiş'. Oraya gitmek mecburiyetinde değilsiniz, 380 bin insanı öldüren katil Esed'in davetine icabet etmek mecburiyetinde değilsiniz. O gayri meşru bir yönetimdir, meşru değildir bunu görmek durumundasınız, bunu ben sayın Putin'in kendisiyle çok konuştum."
"DAEŞ'TEN PETROL ALDIĞIMIZI BELGELERLE KANITLAMAK ZORUNDALAR"
Paris'teki iklim değişikliği zirvesinde de bunu söyledim, Türkiye Cumhuriyeti'nin DAEŞ'den petrol aldığını Rusya, belgelerle ispat etmek zorundadır. Aksi taktirde bu bir iftiradır. Bunu belgelerle kanıtlarsa ben Cumhurbaşkanlığı makamını bırakarım, ama kanıtlayamazsa o koltuğunu bırakır mı? Türkiye'nin petrol ve doğalgaz aldığı yerler bellidir.
AİLEMEİ BU İŞE KARIŞTIRMAK...
Hele hele ailemi bu işe karıştırmak, o bu işin çok da ahlaki olmayan bir yanıdır ki bunu daha önce İran televizyonları yaptı. İran Devlet Başkanı ile bunu konuştum, dedim ki 'bak siz çok büyük bir yanlışın içindesiniz, eğer bu böyle devam ederse bunun karşısı çok ağır olur, bedelini siz İran olarak çok ağır ödersiniz'. On gün filan sürdü, daha sonra sitelerinden bunu kaldırdılar. Niye? Çünkü iftira, yalan, takiye üzerine kurulu sistemler bu işi daha çok kullanıyor"
"TÜRKİYE'NİN PETROL ALDIĞI YERLER BELLİ"
Türkiye'nin petrol aldığı yerler belli. Rusya, İran, Azerbaycan, Katar, Cezayir zaman zamanda Nijerya'dan karşılıyoruz. İran Devlet Başkanı'na dedim ki büyük yanlış içindesiniz. Böyle devam ederse karşılığı ağır olur bedelini İran olarak ağır ödersiniz. İftira ve yalan üzerine kurulu sistemler bu işi kullanıyor. Bugüne kadar 12 milyonun yerinden edildiği, 380 bin insanın öldüğü Suriye'yi konuşuyoruz. Bu sorun çözülmeden ne terörde ne de mülteci krizinde sonuca ulaşamayız.
BU MİLLET AÇ KALIR İSTİKLALDEN VAZGEÇMEZ
Suriye ile ilgili görüş farklılığımız olan ülkelere karşı özel bir husumetimiz yoktur. Bununla birlikte egemenlik haklarımızla ilgili hassasiyetimizden en küçük bir taviz vermemizi de kimse bizden beklemesin. Bu millet aç kalır, açıkta kalır ama asla istiklalinden vazgeçmez. Sokullu Mehmet Paşa, İnebahtı Savaşı ile ilgili, 'Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, sizse İnebahtı'nda bizim sakalımızı traş ettiniz' diyor. Kesilen kol yerine gelmez ama kesilen sakal daha gür olarak yeniden çıkar. Türkiye, bugün de kendisine dost olanlara kazandıran, husumet besleyenlere kaybettiren bir konumdadır.