Başbakan Erdoğan, Kazakistan gezisi dönüşü Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi
Abone ol
Kazakistan ziyareti dönüşü basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Uludere tartışmalarına değindi. Erdoğan, "Bu konuda söyleyeceğimizi söyledik, bir daha farklı bir açıklamamız olmayacak" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan ziyareti dönüşü Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Erdoğan'a İdris Naim Şahin'in Uludere olayıyla ilgili gündem yaratan açıklamalar soruldu.
Konunun istismar edildiğini söyleyen Erdoğan, söylenecekleri önceden söylediklerini ve konuyla ilgili bir daha farklı bir açıklama yapmayacaklarını dile getirdi.
Erdoğan'dan sus emri |
Erdoğan Kazakistan dönüşü uçakta Uludere konusunda gazetecilere açıklamalarda bulundu:
"Bu konunun adli ve idari süreci devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak açıklamamı yaptım. Arkadaşlarımın da bu konuda açıklama yapmasını doğru bulmuyorum. Bu konuda ne kadar konuşursak, gündemde kalmaya devam edecek ve yaralı olanları üzecektir. 'Şu general, bu subay' gibi yaklaşımları doğru bulmuyorum. Olayı ortaya çıkaracak adli ve idari mercilerdir. Genelkurmayımız, Adalet Bakanlığımız takipçisidir. Belgeler gereken makamlara verilmiştir. Süreç devam etmektedir... Biz PKK'nın ekmeğine yağ sürecek değiliz. Terör örgütü her zaman propagandasının yapılmasından hoşlanır. Biz propagandasının yapılmasına el, ayak, dil mi olalım? Olmayalım. Teröre güç kazandırmak gibi bir şey içinde olmayız. Bu konuya nokta koyuyorum." |
Erdoğan şunları kaydetti:
"Ben başından beri bir şey söyledim. AK Parti'nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Yaptığı açıklamaları da arkadaşlarıyla değerlendirerek yapar.
Ve bu konuyla ilgili olarak da biz açıklamamızı yaptık. Burada bir hatanın olmuş olabileceğini başında söyledik. Ama bu bölgenin bir terör bölgesi olduğunu da söyledik. Fakat kimse de kaçakçılığı meşru gösterme gayreti içine giremez.
'YASAL TAZMİNATTAN FAZLASINI ÖDEDİK'
Bu konularla ilgili olarak da bizler yasaların belirlediği tazminatın çok çok ötesine geçmek suretiyle açılan hesaplara yatırdık. Başbakan yardımcım aileleri yerinde ziyaret etti, eşlerimiz aynı şekilde ziyaretleri yaptılar.
'İNSANİ GÖREVİMİZİ YAPTIK'
Eğer insani ise biz insanı görevlerimizi yaptık. Ancak terör örgütü ve uzantıları bizden başka beyanlar bekliyorlarsa kusura bakmasınlar.
'ADLİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR'
Bu işin idari ve adli incelemeleri devam ediyor. Bunun dışında yapabileceğimiz bir şey yok süreci takip ediyoruz. Kimsenin de dümen suyunda değiliz adaletin tecellisini beklemek bizim görevimizdir.
O özrün, atılan adımlarla yerine geldiği de çok açık ortadadır. Bu konuda başka bir şey söylemeyeceğim.
'OLAY İSTİSMAR EDİLİYOR'
Bu konuyu devamlı gündemde tutmaya çalışan terör örgütü ve uzantılardır. Burada samimiyetin olmadığı meydandadır. Olayı istismara dönüştürme gayreti içerisinde olanlar var. Medya da dahil bu konuyu kimse istismar etmesin, bizim söyleyeceğimiz budur. Bundan böyle grubumdan farklı bir açıklama gelmeyecek."
BDP İLE GÖRÜŞME KRİZİ
Erdoğan, BDP'li vekil Pervin Buldan ile Adalet Bakanı Ergin arasında yapılacağı açıklanan ancak iptal edilen görüşme krizine de değindi.
Siyaseti nasıl yapacaklarını veya bu tür müzakereleri nasıl yapacaklarını bilmemekle suçlayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Eğer siz kalkıp bu müzakereleri bile bir hukuk devletinin içerisinde olması gereken çerçevede değil de farklı talepler için yapacaksanız, o zaman bizim bu kadar boş vaktimiz yok. Nitekim şimdi de böyle bir Adalet Bakanı'ndan talebin içeriğinde İmralı konusu olunca, bu konuda zaten tavır bellidir. Bu bir siyasi müzakere değildir, bu çok farklı bir şekilde her şeyi belli olan bir netice için zaman kaybıdır.''
'CHP SAMİMİYETTEN UZAK'
Anayasa Mahkemesi, CHP'nin 4+4+4 yasasıyla ilgili 'iptal ve yürürlüğünün durdurulması' başvurusunu reddetti.
Erdoğan bu gelişmeyle ilgili soruya şu yanıtı verdi:
''CHP'nin şekil açısından, usul açısından yapmış olduğu Anayasa Mahkemesi'ne müracaatı, Anayasa Mahkemesi değerlendirdi ve malum reddetti.
Şimdi ise esasla ilgili olarak böyle bir müracaatı yapacaklarından bahsediyorlar. Tabi ben olayın detaylarına girmeyi lüzumsuz addediyorum ama bu bir şeyi tabi ortaya koyuyor.
CHP'nin, özellikle Genel Başkanı'nın ne kadar samimiyetten uzak olduğunu ortaya koyuyor."
'MİT'İ İMRALI'YA BEN GÖNDERDİM'
Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarını İmralı'ya kendisinin gönderdiğini söyleyen Erdoğan, "Açıkça söylüyorum yarın da gönderirim, öbür gün de gönderirim" dedi.
İstihbarat teşkilatının mensuplarının, bağlı bulunduğu merciiden izin alarak bu tür görevlerde bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Bunun dışında başka merciilerden izin almak suretiyle buraya gidilmez. Kimse de onlara bu attıkları adımlar sebebiyle hesap soramaz, çünkü görevlerinin özelliği budur, niteliği budur. Onlar da bu görevlerini cansiperane yapmaktadırlar. Medya da burada lojistik desteğini, terörle mücadelede her zaman hükümetinin yanında hissettirmelidir. Hissettirmiyorsa bilesiniz ki, yazılı ve görsel medya da bu işte vebaldedir'' ifadelerini kullandı.