Başbakan Erdoğan, akan şehit kanlarının yerde kalmayacağını ve kirli ellerin yakalanarak hesabının sorulacağını söyledi!
Abone olBaşbakan Erdoğan, afiş krizinin yaşandığı Osmaniye'de halka seslendi. Erdoğan, dün Kastamonu'da yaşanan terör saldırısını işaret ederek, hainlerden dökülen kanların hesabını soracağını söyledi. Osmaniye'de ekonomik verileri 2002 rakamlarıyla karşılaştıran Erdoğan, her fırsatta ekonomik programı eleştiren Bahçeli'ye seslenerek daha kötü durumdaysa istifa ederim resti çekti!
Partisince Osmaniye'de düznlenen mitinge katılan ve bir dizi açılışlar gerçekleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son zamanlarda yaşanan terör olaylarını sert bir şekilde eleştirdi.
Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: "Bu canın sahibi Allah'tır, bu canı alacak olan da sadece ve sadece Allah'tır". Diyor ki Necip Fazıl, "Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber; Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber!... Biz bu yola beyaz gömleğimizi giyerek çıktık. Biz bu yola, elimizi bedenimizi değil, canımızı koyarak çıktık. Hainlerin alçakların korkakların, kalleşçe saldırısına, bu güne kadar boyun eğmedik, bundan sonra da Allah'ın izniyle boyun eğmeyeceğiz.
"BU KANLAR YERDE KALMAYACAK"
O hainleri, o hainlere tetik çektiren efendilerini er veya geç bulacak, akan şehit kanlarını hesaplarını onlardan tek tek soracağız. Bu kanlar yerde kalmayacak.
Güvenlik güçlerimize yapılan bu alçak saldırılar, partimizin Türkiye genelinde teşkilatlarına yapılan saldıraların hiç biri tesadüf değil. Samsun'da olduğu gibi Kastamonu'da da yapılan saldırılar asla ve asla tesadüf değil. Şiddet eylemleri asla tesadüf değil. 12 Haziran seçimleri öncesinde birileri milleti korkutarak, sokakları ateşe vererek, bu ülkedeki özgürlük, güvenlik ve huzur ortamını hedef alıyorlar. Bunlar taşeron. Aldıkları görevi yerine getiriyorlar.
ADAM ÖLDÜRMEK TERÖRİSTLERİN İŞİDİR
Lafa geldiğinde demokratlar, lafa geldiğinde hak ve özgürlüğümüzü istiyoruz diyorlar. Hak ve özgürlüğün yolu sandıklardır. Adam öldürerek bu ülkede demokrasiden bahsedilemez. Adam öldürmek, eşkiyanin, çetenin, teröristlerin işidir.
Bunlara ihale verenler de ortaya çıkacak. Onların da maskeleri ortaya çıkacak. Hesabını soracağız. Bu açık ve aleni senaryodur. bu bayat senaryolardır, kardeşi kardeşe düşüren kirli senaryodur. Herkesi sağduyuya davet ediyorum.
"BURADAN O ALÇAKLARA SESLENİYORUM"
Devletimiz güçlüdür, gereği neyse yapılacak. Onların kirli tuzağına gelmeyeceğiz. Bu oyunu hep birlikte bozacağız.
Burada çetelerin terör örgütlerin kirli odaklı taşeronlarına sesleniyorum; Gençlerin eline molotof kokteyli verenlere, parti otobüslerinde molotof kokteyli saklayanlara, belediye binalarından molotof kokteyli atanlara sesleniyorum. 5 yaşındaki çocukların eline taş veren alçaklara canilere de sesleniyorum: Gençlerin kanından beslendiğiniz artık yeter! Döktüğünüz kan artık yeter! Söndürdüğünüz ocaklar artık yeter! insanlığınız, vicdanınız varsa sorumluluğunuzu hatırlayın ve bu çirkin yoldan dönün.
BASININ DAHA DUYARLI OLMASINI İSTEDİ
Bu mücadele kararlılıkla sürecek. Bilesiniz ki tarihte tarihte terörle yaşayanlar bir yere varamadılar, bundan sonra da varamayacaklar.
Yazılı ve görsel medyaya bir çağrım var; Bunları şu veya bu şekilde televizyon programlarında beslediğinizin farkında mısınız? Onları deşifre edelim derken propagandalarını yaptığınızın farkında mısınız? Yüzleri maskeli, elinde molotof kokteyli olan teröristlerin yanında olan fotoğraf karesini görmüyor musunuz?
Kusura bakma hak ve özgürlükleri istemenin yolu bu değil. AK Parti'de yeni kurulmuştu. 16 ayda bu ülke, AK Partiyi iktidara taşıdı. Bu halk, 'Cumhuriyetten eskiyiz' diyenleri niçin iktidara getirmiyor. Çünkü benim milletim, bir söz var ya 'Müslüman bir sokulduğu delikten birdaha sokulmaz. "İki kere sokulmak bize yakışmaz. Bu oyunu milletçe bozacağız."
[PAGE]EĞİTİM
Başbakan Erdoğan konuşmasında, eğitimle ilgili yaptıkları çalışmaları anlatarak, yeni projeler hakkında da bilgi verdi.
Erdoğan, geçen yıl, müracaat eden üniversite öğrencilerin hepsine kurs veya burs verdiklerini belirterek, "2002'den 2007'ye kadar çıkarlık dönemiydi. 2007 - 2011 kalfalık dönemiydi. 12 Haziran'dan sonra ustalık dönemi başlıyor. İnşallah bunun nemasını Osmaniye'de alacağız. İstikrar sürsün Türkiye, istikrar sürsün Osmaniye" dedi.
Okullarda akıllı tahta dönemini başlatacaklarını ve elektronik kitaplar dağıtacaklarını yineleyen Erdoğan, "Bütün ön hazırlıklar bitti, ihale aşamasına geldik. Seçim sonrası ihaleyi yapacağız. Ürettikçe tüm okullarımıza bunları yerleştireceğiz. Bütün bölgelermize dağıtacağız, hiçbir ayrım yapmayacağız.
SAĞLIK
Erdoğan sağlıkla ilgili çalışmaları anlatırken, kendilerinden önceki iktidar partilerini de eleştiri yağmuruna tuttu.
Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde kurumu batırdığını da anlatarak, "Hastanelerde illaç kuyruğuna girdiğimiz dönem O'nun dönemiydi. SSK ile devlet hastanelerini birleştirdik. Özel hastanelere dedik ki, "sizlerden de hizmet alabiliriz". Şimdi istediğimiz hastahaneye gidiyor muyuz, istediğimiz hizmeti alıyor muyuz?
Biz halkımıza efendi olmaya gelmeye gelmedik, biz halkımızın hizmetkarı olmaya geldik. Bizim farkımız bu. Çünkü biz "halka hizmet hakka hizmettir"e inanıyoruz.
18 helikopter, iki jet ambulansımız var. Üç tane daha alıyoruz ve 8 tane olacak. Burada önemli bir adımı daha sizerle paylaşmak istiyorum.
ULAŞIM
Sağlıkta bu atılan adımlarla birlikte Türkiye genelinde acaba ulaşımda ne yaptık. Cumhuriyet tarihinden bu yana, 6 bin 100 kilometre duble yol yapıldı. Biz 8 yılda 13 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptık.
BAHÇELİ'NİN HABERİ YOK!
MHP'nin el kitapçığında bir yazı gördüm, Ankara- Konya arasında hızlı tren yapacaklarını söylüyorlar. Üzüldüm, çünkü şu anda Ankara - Konya hızlı treni bitiriyoruz, sayın Bahçeli'nin bundan haberi yok.
Türkiye'nin 46 havaalanımız var. Artık hava yolları halkın yolu oldu. Yeni ustalık döneminde 15 bin km daha bölünmüş yol yapacağız.
Sağlık hizmetlerinde büyükşehirlerimizin tamamına şehir hastaneleri kuracağız. Bunların 1 milyon metre kare alanı olacaktır.
Adalet hizmetlerinin kalitesini yükseltmek için alt yapısını yaptık. Osmanlı ve Kadirli adalet sarayını biz tamamladık ve hizmete açtık.
Size verdiğimiz bir sözü gerçekleştiriyoruz, organize sanayiden İskenderun Körfezi'ne yol projesi ihale aşamasına geldik.
KÖYDES'den Osmaniye'ye 57 trilyon kaynak gönderdik. Sadece yol ve su sorununu halletmek için. Şu anda susuz 118 tane 383 tane de suyu yetersiz ünitemizin sıkıntısına son verdik.
Bir şey paylaşmak istiyorum. Biz 3 kasım 2002 Türkiyesinin IMF'ye borcu 23,5 milyar dolardı. Onlar borçlandı biz ödedik. Şuanda 5 milyar dolar kaldı. Biz bunu bir celsede öderiz. Ama, çok ucuz cüzi faizle aldığımız için 2012 yılının sonunda tamamını temizleyeceğiz. IMF'nin kapısına gittiler, bizim öyle bir niyetimiz yok, 3 yıldır hizmet almıyoruz. Biz bize yetiyoruz.
Bizim milli Merkez Bankamızın kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şimdi ise 93 milyar dolar var. Bunu ben söylemeyeyim mi, benim halkım, benim vatandaşlarım bunu bilsin. MHP iktidarı döneminde devletin borç stoğu yüzde 61 idi. Şimdi yüzde 25. Devletin borçlanma faizi yüzde 63 idi, şimdi yüzde 7 oldu. Bu faizler kimin cebinden çıkıyordu, benim Osmaniyeli kardeşlerimin, çitfçinin memurumun cebinden çıkıyordu.
"BİZ İSTİFAYA HAZIRIZ!..."
Enflasyon yüzde 30 larda bizim cebimizi sömürmüyor muydu? Şimdi 4.3, buraya düşürdük. Bu ne demek biliyor musunuz, aradaki farkı asgari ücretin üzerine koy.
Çok iddialı birşey söyleyeceğim: 2002 itirabiyle 2 lira princin kilosu. Asgari ücretle 92 kilo prinç alınıyordu. Şimdi 106 kilo alınıyor. Buğday unu, 0,95 idi MHP'nin iktidardan ayrıldığı dönemde asgari ücretle 194 kilo alınıyordu. Şimdi 397 kilo alınıyor. Artış yüzde 64. Ayçiçek yağı 64 kilo alınıyor, 126 kilo artış yüzde 97. Çay 5.8 lira, ne kadar alınıyordu 32 kilo. Şimdi 49 kilo alınıyor. Artış ne yüzde 53. Toz şeker, 1,6 lira 115 kilo alınıyordu. şimdi 242 kilo alınıyor. Artış yüzde 110.
Başka birşey anlatmaya gerek var mı? Halep ordaysa, Osmaniye burada. Bugünkü rakamlar o günkünden geri ise görevi bırakmaya hazırız, peki onlar hazır mı? Onu söylesinler.