BIST 9.930
DOLAR 35,18
EURO 36,66
ALTIN 2.971,48
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan önemli açıklamalar yeni güvenlik anlayışını ilan etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'de düzenlenen 28. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu, Türkiye'nin yeni güvenlik anlayışını anlattı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada siz muhtarların önünde ilan ediyorum, Türkiye artık bu yanlış güvenlik anlayışını terk etmiştir." dedi.

Sorunların kapısını çalmasını beklemeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, "Artık sorunların üzerine biz gideceğiz. Terör örgütlerinin gelip bize saldırmasını beklemeyeceğiz. Bu örgütler, nerede faaliyet gösteriyorsa, nerede yuvalanıyorsa, gidip orada tepelerine tepelerine bineceğiz." dedi.

Erdoğan, bu anlayışla Musul meselesini çözeceklerini söyleyen Erdoğan, "Suriye'de nasıl harekete geçtiysek, Musul'da da aynı şekilde davranmaya kararlıyız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 28. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın gündeminde Suriye Musul operasyonu vardı. İşte Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkan satır başları:

MİSAK-I MİLLİ NİYE RAHATSIZ EDİYOR

Misak-ı Milli niye rahatsız ediyor. Misak-ı Milli'yi gündeme getiren Gazi Mustafa Kemal. Neden rahatsız oluyorsunuz. Burada bir tarih yok mu? Burada bir milletin geçmişi yok mu? Onun için de bunu da öğrenelim bilelim dün neydi bugün ne? Bunu birileri anlamak istemiyor! Ama anlayanlar var hamdolsun. (Dünkü grup toplantısındaki açıklamalarından dolayı) Sayın Bahçeli'ye de teşekkür ediyorum. Siyasi hareketlerde doğruyu ortaya koymalıyız.

Osmanlı öylesine büyük bir devletti ki, bu devin yıkılışı milletin üzerinde maddi ve manevi derin yaralar açtı. 1914 yılında, 2.5 milyon kilometrekare olan topraklarımız, 9 yıl sonra 780 bin metrekareye düştü. Kurtuluş Savaşı'na girerken hedef Misak-ı Milli'ye sahip çıkmaktı.

Biz 780 bin metrekareye, 20 milyon metrekarelerden geldik. 2016 yılında 1923 psikolojisiyle hareket edemeyiz. Biz o tarihteki konumumuzu korumayı korumak üzerine kuramayız.

KABUĞUN İÇİNE HAPSETME ANLAYIŞINI REDDEDİYORUZ

Maalesef hem batı hem de güney sınırlarımızda Misak-ı Milli hedeflerimizi koruyamadık. Dönemin şartları itibarıyla bu durumu mazur görenler, göstermeye çalışanlar olabilir. Bu yaklaşımı bir yere kadar mazur görmek mümkündür. Asıl vahimi, zorunluluklardan kaynaklanan bu durumu esas olarak kabul edip kendimizi tamamen bu kabuğun içine hapsetme anlayışıdır. Biz işte bu anlayışı reddediyoruz. Türkiye'yi 1923'ten beri böyle bir kısır döngüye hapsedenlerin amacı coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, Selçuklu ve Osmanlı geçmişimizi bize unutturmaktır.

TÜRKİYE ARTIK YANLIŞ GÜVENLİK ANLAYIŞINI TERK ETMİŞTİR

Rahat nefes aldığımız dönemimiz hiç olmadı. Siyasette büyük bedeller ödedik. Ekonomide büyük bedeller ödedik. İnsani olarak büyük bedeller ödedik. Kardeş kavgalarında binlerce insanımızı yitirdik. Artık bedel ödemek istemiyoruz. Burada siz muhtarların önünde ilan ediyorum, Türkiye artık bu yanlış güvenlik anlayışını terk etmiştir.

TEPELERİNE TEPELERİNE BİNECEĞİZ

Bundan sonra sorunların kapımızı çalmasını beklemeyeceğiz, bundan sonra bıçak kemiğe dayanana kadar sabretmeyeceğiz, gırtlağımıza kadar bataklığa gömülmeye rıza göstermeyeceğiz. Artık sorunların üzerine biz gideceğiz. Terör sorunumuz mu var? Terör örgütlerinin gelip bize saldırmasını beklemeyeceğiz. Bu örgütler, nerede faaliyet gösteriyorsa, nerede yuvalanıyorsa, gidip orada tepelerine tepelerine bineceğiz.

KÖKÜNÜ KURUTACAĞIZ

Bölücü örgütüne destek veren, imkan sağlayan kim varsa hepsinin de kökünü kurutacağız. Şimdiden söylüyorum, biz kendilerini bulup yok etmeden, nereye gideceklerse gitsinler, bu kadar açık söylüyorum. Aynı şekilde yurt dışında üslendiği yerlerde rahat nefes alabildikleri tek günleri olmayacak.

YA İMHA OLACAKLAR YA TESLİM OLACAKLAR YA DA DEFOLUP GİDECEKLER

FETÖ ile mücadele ediyoruz, bu ihanet çetesinin kamudaki, sivil toplum kuruluşları içindeki, iş dünyasındaki tüm elemanlarını adım adım takip ediyoruz. Bu ülkede artık kimsenin yaptığı ihanet, yanına kar kalmayacak. Hiçbir terör örgütünü, hiçbir teröristi biz bu topraklarda barındırmayacağız. Ya imha olacaklar, ya teslim olacaklar ya da defolup gidecekler.

İSTİYORLAR Kİ TÜRKİYE SEYRETSİN SONRA BEDEL ÖDESİN

Türkiye'nin Musul operasyonuna girmesini engellemeye çalışanlar, Suriye'deki oyunlarını bozmamızdan rahatsız olanlardır. İstiyorlar ki Türkiye yerinde otursun, olup bitenleri seyretsin, sonra da payına düşen bedel neyse onu ödesin.

HEM SAHADA HEM MASADA OLACAĞIZ

Ey Irak yönetimi, bu 300 bin Iraklıya kapısını açarak, seni rahatlatan Türkiye değil mi? Başkaları yapmadı bunu, biz yaptık. Onun için Türkiye'ye bir laf atarken, bir söz söylerken bunu düşüneceksin. Böyle bir dost bulamazsın, sen bu dostu incittiğin takdirde kaybedersin. Onun için günlerdir 'Biz hem sahada olacağız, hem de masada olacağız' diyorum.

SURİYE'DE NASIL HAREKETE GEÇTİYSEK MUSUL'DA DA...

Musul meselesini Musul'da çözmek mecburiyetindeyiz. Musul'u feda edersek, sorunun kendi sınırlarımıza dayanmasını engelleyemeyiz. Tüm bölge bu süreçten zarar görecektir. Suriye'de nasıl harekete geçtiysek, Musul'da da aynı şekilde davranmaya kararlıyız.

MEZHEPÇİLİK UYARISI

Biz orayı farklı bir mezhebi anlayışa terk edemeyiz. Biz Şia'nın düşmanı değiliz, mezhepçiliğe karşıyız. Sünni, Şia din değildir, bizim için İslam tektir, İslam ne emrediyorsa onu yaparız.

MUSUL'DA OLACAĞIZ

Bizim 911 kilometre Suriye, 350 kilometre Irak sınırımız var. Biz burada sınırdaş olacağız, biz söz söylemeyeceğiz, sınırı olmayanlar, aman yarabbi, onlar istediği gibi kesecek, biçecek, ondan sonra da elbiseyi yapacak. Yok böyle bir şey. Bu tavrımızın ne savaş çığırtkanlığıyla ne Irak'ın egemenliğini ihlalle ne de başka herhangi bir art niyetle ilgisi yoktur. Biz kendi istiklalimizi ve istikbalimizi korumak için mücadeleyi nerede yürütmemiz gerekiyorsa orada olmak istiyoruz. Şu anda bunun yeri Musul'dur. Öyleyse biz Musul'da olacağız.

ABD İLE MUTABAKATA VARILDI

Hava unsurlarımızın Musul operasyonuna katılması konusunda ABD'lilerle mutabakata varıldı. Diğer konularda da ilerleme sağlanacaktır. Suriye'de de El Bab'a kadar inilerek, 5 bin kilometrekarelik güvenli bölge konusunda önemli mesafe kaydettik.

EN AZ 1 MİLYON İNSAN TÜRKİYE'YE GELECEKTİR

Halep'te yanan ateşi bir an önce söndürmek bizim oradaki kardeşlerimize olan borcumuzdur. Halep nerenin sınırı? Kilis, Gaziantep. Halep'te Allah göstermesin bir göç başlarsa nereden bakarsanız bakın en az 1 milyon insan Türkiye'ye gelecektir. Bunun bedelini kusura bakmayın da biz ödemeyiz.

PUTİN'LE HALEP GÖRÜŞMESİ

(Dün akşam Putin'le yaptığı telefon görüşmesi) Görüşmede Halep'i konuştuk. Saat 22.00 itibarıyla orada hava bombardımanlarını durduklarını ifade ettiler. El Nusra'nın orayı terk etmesi noktasında kendilerinin ricaları oldu. Arkadaşlarımıza bu konuda gerekli talimatı verdik, onlar da bu çalışmayı yapmak suretiyle, 'El Nusra'yı Halep'ten çıkarmak ve Halep halkının bu noktadaki huzurunu sağlamak için bir çalışmanın içerisinde olalım' diye aramızda böyle bir mutabakatı görüştük.

TUTUŞTURMAYA ÇALIŞTIĞINIZ ATEŞ BİZDEN ÇOK SİZİ YAKAR

Bugüne kadar binlerce DEAŞ'lıyı sınırdışı eden, onbinlercesine ülkemize giriş yasağı koyan bir ülke olarak, bu konuda birikimimizi ve öngörülerimizi kimse yabana atmasın. Türkiye'ye karşı PYD-YPG gibi terör örgütlerinin, Bağdat yönetimi gibi mezhep fanatiklerinin, Esed yönetimi gibi kendi halkını katledenlerin yanında yer alanları bir kez daha ikaz ediyorum. Yanlış yoldasınız, tutuşturmaya çalıştığınız ateş bizden çok sizi yakar.

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN EN BÜYÜK EKSİĞİ

Müslüman toplumların en büyük eksiği Aliya gibi bilge liderlere sahip olamayışlarıdır