Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'da PKK'nın yaptığı bombalı saldırı ve akademisyenlerin bildirisi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Beyazıt Öztürk'ün özür dilemesini eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Arena Spor Salonu'nda gerçekleştirilen "Kamu- Özel Sektör Tarafından Tamamlanan 99 Baraj ve Hidroelektrik Santrali'nin Toplu Açılış Töreni"ne katıldı.
Diyarbakır Çınar'da PKK tarafından yapılan bomba saldırı hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çınar saldırısı dahi tek başına terörün ve terör karşısında haysiyetli bir duruş sergilemeyenlerin alçak, ahlaksız, karanlık yüzünü göstermeye yeter" dedi.
"SÖZDE AYDINDAN İZİN ALARAK MI YÖNETECEĞİZ"
Erdoğan konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Biz, 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarını, 78 milyon vatandaşımızı, bu bin 100 tane sözde aydından izin alarak, icazet alarak mı yöneteceğiz? Biz, izni ve görevi milletten aldık. Şimdi de milletin bize verdiği yetkiyi kullanıyoruz, bunu sonuna kadar da kullanacağız."
"KAZMA KÜREK AL, SENDE HENDEK AÇIVER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyaz Show'da Ayşe Çelik isimli öğretmenin sözlerine karşılık özür dileyen Beyazıt Öztürk'ü hedef alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunu eleştirerek, "Ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, terör örgütünün propagandasına alet olmasından duyduğu pişmanlığı dile getiren bir televizyon programcısını 'dik duramadın' diye eleştiriyor. Bu genel başkana göre o televizyon programcısı bu durumdan üzüntü duymak bir yana, aynı tavrını sürdürmeli, yani terör örgütünün propagandasına devam etmeliymiş, öyle diyor genel başkan. Biliyorsunuz aynı zat daha önce hendekçi teröristleri de arkadaşı olarak ilan etmişti. Beyefendi bir kazma kürek de sen eline al, sen de git orada hendek açıver." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Toplu açılış törenini gerçekleştirdiğimiz 99 baraj ve HES’in ülkemize, milletimize, firmalarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Sayın bakanımız ve ekibiyle, işadamlarımıza, firmalarımıza teşekkür ediyorum. Refah düzeyi artan Türkiye’nin enerji talebini karşılamak için bu yatırımları kesintisiz olarak sürdürmeliyiz. Son yıllarda ülkemizdeki güven ve istikrar ortamına zarar vermeye yönelik saldırıların ilk hedeflerinden biri hep enerji yatırımları oldu.
"DARBE GİRİŞİMİNDE ENERJİDE PAY SAHİBİ KİŞİLERİN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
Gezi olaylarındaki taleplerden biri HES inşaatlarının durdurulmasıydı. 17-25 Aralık darbe girişiminde, işadamlarının enerjide pay sahibi kişiler olduğunu görüyoruz.
Türkiye çok büyük yatırımlara rağmen hidroelektrik potansiyelinin yarısını kullanabilmiştir. Peki siz bu ülkelerde HES yatırımlarından vazgeçilmesi için eylem yapıldığını gördünüz mü, duydunuz mu? Elbette göremezsiniz, duyamazsınız. Çünkü bu ülkelerde bizdeki gibi kendi ülkesine husumet besleyen kesimler, siyasetçiler ve medya kuruluşları bulamazsınız. Değerli kardeşlerim, maalesef ülkemizde bedeni bu topraklarda yaşayan ama ruhu bu coğrafyanın tüm birikimine, değerlerine düşman, sayıca az fakat sesi çok çıkan bir kesim var. Bunlar buldukları her fırsatta içlerindeki kini, husumeti, çirkinliği dışa yansıtıyorlar.
"AKADEMİSYENLER ÇIKIP MİLLETİNE KİN KUSTU"
Son örneğini Pazartesi yaşadık. Kendilerine akademisyen diyen bir grup, bir güruh çıkıp alenen terör örgütü yanında saf tutarak devletine ve milletine kin kustu. Bu barajların en büyük düşmanı hangi güruhtur biliyor musunuz, bölücü terör örgütüdür ve onu destekleyen siyasetçilerdir ve onu destekleyen akademisyenlerdir. Her ne kadar bu bildiriyi ülkemizdeki 151 bin akademisyenden sadece bin 200'ü imzalamış da olsa ortaya çıkan durum çok düşündürücüdür.
"KURŞUN SIKMAKLA PROPAGANDA YAPMAK ARASINDA FARK YOK"
Kendilerine 'akademisyen' diyen bu kitlenin tamamı yalandan, saptırmadan, propagandadan oluşan terör örgütünün dilini, üslubunu kamuoyuna dayatmasıdır. Terör örgütü adına elinize silah alıp kurşun sıkmanızla, onun propagandasını yapmanız arasında hiçbir fark yoktur. Bunun düşünce ve ifade özgürlüğüyle bir ilgisi kesinlikle bulunmuyor. Bu ülkenin, bu vatanın birliğine baraberliğine karşı olan herkes bilsin ki bizim karşımızdadır.
"MİLLETİMİZ BU MANDACI ARTIKLARINA CEVABI VERECEKTİR"
Şimdi bu tablo karşısında terör örgütünün yanında yer almak için ancak o bildiriye imza atan sözde akademisyenler gibi ruhunuzun kirlenmesi, kararması, her türlü insani hasleti yitirmiş olmanız lazımdır. Bu mümkün mü? Milletimizin bu mandacı artıklarına hak ettikleri cevabı vereceğinden ben şüphe duymuyorum.
"BURADAN ASLA TAVİZ VERİLMEZ"
Şimdi buradan ben ilgili kurumlarımıza sesleniyorum. Dün seslendim, bugün de sesleniyorum. İlgili kurumlarımızın da anayasamıza ve yasalarımıza göre açık suç teşkil eden bu ihanet karşısında, anayasal ve yasal gereklerini yapacaklarına inanıyorum. Buradan asla taviz verilemez.