Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Saray'la ilgili olarak eleştirilere sert çıktı. Erdoğan, "Neler söylediler, söylemeye devam ediyorlar. Hiç umrumuzda değil. Buna bakın övünün" dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, 1. 3 milyar liraya mal olan AK Saray'la ilgili konuştu. Eleştirilere ateş püsküren Erdoğan, "Neler söylediler, söylemeye devam ediyorlar. Hiç umrumuzda değil. Biz büyük bir devlet olmanın gayreti içindeyiz bu gayreti de sürdüreceğiz. İstanbul'da bir Dolmabahçe Sarayı'mız var hala onunla övünürüz. Bir Topkapı var hala onunla övünürüz. Bizden sonra gelen nesillere acaba bizden öncekiler bize ne bıraktı diye sorduklarında ortaya koyduğumuz bir eser var mı? Buna bakın övünün" dedi.
"Şu anda acaba Türkiye Cumhuriyeti devleti nereden yönetiliyor, nereden yönetildi sorusuna cevap vermek gerektiğinde bu cevabı bu duruşuyla bu saray verecektir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Burası Tayyip Erdoğan'ın sarayı değil. Burası Türk milletinin sarayıdır. Bu saray sadece Türk milletinin kendi imkanlarıyla inşa edilmiş bir saraydır. Bu saray içinde sadece Cumhurbaşkanlığının görevlilieri çalışacaktır. İkincisi millet burada ağırlanacaktır. Bu salonda sizlerle bir araya gelebiliyoruz. Bundan önce bu tip imkanlar yoktu. Devlet başkanlıarı geldiği zaman onurla gururla ağırlıyoruz. Onlar da çok daha farklı burada değerlendirmeler yapıyorlar.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, AK Saray'da yapılan törenle sahiplerini buldu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bugün ödüllerini tevdi edeceğimiz kıymetli sanatçı, bilim insanı ve kurumlarımızı tebrik ediyorum. Çok sayıda aday arasından titiz bir çalışma neticesinde bu anlamlı ödüle layık görülen sanatçı bilim adamı ve kurumlarımızı tespit eden seçici kurula ve törene teşrif eden dostlarımıza da teşekkür ediyorum.
LİSANIMIZI KÖRELTMEYE ÇALIŞTIKLARI HALDE...
Bu ödülleri kime verelim diye bir çalışma yaptığımızda karşımıza gerçekten bereket fışkıran bir liste çıktı. Bu topraklar bugün de alimler sanatçılar münevverler yetiştiriyor. Tohum toprağa öyle bir samimiyet ve dua ile atılmış ki toprağın üzerinde fırtınlar da olsa sel de olsa kuraklık da olsa o tohum canlı kalmaya uygun ortam bulduğundan filizlenmeye devam ediyor. Fikir eğer lisan varsa vardır. Lisanımızı köreltmeye çalıştıkları halde fikrimizi kurutamadılar. Sanat eğer ruh varsa, eğer heyecan varsa en önemlisi de irfan, hikmet ve ahlak varsa vardır. Bizim millet ve medeniyet ruhumuzu heyecanımızı köreltmeye çalıştıkları halde ahlak damarlarımıza kastettikleri halde sanatımızın ve sanatçılarımızın yetişmesine engel olamadılar.
BİZDE SANATÇI BAL GİBİ YETİŞİYOR
Uluslararası o belli ödülleri alamadı diye ne sanat sanatından değer kaybeder ne de ilim değer kaybeder. İlim tarihini egemenler yazıyor diye kompleksli bir hayranlık içinde olan biteni seyretmek millet olarak bize yakışmaz.
Çok zaman işitiyoruz. Bizde sanatçı yetişmiyor diye. Hayır efendim, bal gibi yetişiyor. Üstelik herşeye rağmen yetişiyor. Ümitsizliğe rağmen, tekellere rağmen, mahalle baskısına rağmen Allah'a hamdolsun yetişiyor hem de çok sayıda yetişiyor. Bu sanata ilme ve fikre hangi zaviyeden baktığınızla ilgili bir mesele.
NOBEL KARARLARINI OBJEKTİF Mİ VERİYOR?
Nobel kararlarını objektif mi veriyor? Asla. Bunları bizzat gördük görüyoruz. BM Güvenlik konseyi kararlarını objektif mi veriyor asla. Yine söylüyorum. Dünya beşten büyüktür. Bu beş ülke sadece Hıristiyanlardan oluşuyor. İçlerinde bir tane Müslüman ülke var mı?
Suriye’de 300 bin kişi öldü. Milyonlarca kişi evlerini terk etti. Karşımıza geldiklerinde “tebrik ederiz çok güzel işler yapıyorsunuz.”
Ya o lafı bırak bütün bu yükü almış Türkiye’ye ne kadar destek verdin. Ondan bahset. İstedikleri yerlere ise o destek kanallarını açıyorlar.
AFRİKA AFRİKA DİYORLAR...
Türkiye 1 milyon 600 bin mülteciyi misafir ediyor. Karşımıza geldikleri zaman "tebrik ederiz hakikaten büyük iş başardınız" diyorlar. Bu işleri bırak. Bu yükü sırtına alan Türkiye'ye ne kadar destek verdiniz. Onu söyle. Ama arzu ettikleri yere destek kanallarını açıyorlar. Afrika afrika diyorlar, ama sadece petrollerini araştırıyorlar. Başka bir şey yapmıyorlar.
SADECE YAZIK EDER
Mahallelerini veya muhayyilelerini genişletip baksalar çok değerli eserler görecekler. İdeolojik saplantıdan kurtulsalar yabancılaştıkları topraklara bu toprağın insanı gibi baksalar bu topraklardan ne büyük cevherler fışkırdığını görecekler. Niyazi Sayın üstadımız ömrünü ney'e vakfetmiş bir kutup. Kimine göre ney afedersiniz bir odun parçasıdır. Kimine göre içiboş bir kamış parçasıdır. Kimine göre müzik aletlerinden biridir. Ama hepimiz biliyoruz ki aslında ney hazreti Mevlana'nın ifade ettiği gibi sadası ateş olan aşk olan bizatihi kendisi sanat hikmet ve ahlak abidesi olan bir ilim çeşmesidir. Ney'in sadası ateştir. Hava sanma kimde bu ateş yoksa yazık ona. Neydeki o ateşi o aşkı göremeyen neyi sadece şöyle içinden nefes geçen bir kamış parçası olarak gören, Mevlana'nın da ifade ettiği gibi sadece yazık eder.
BURASI TAYYİP ERDOĞAN'IN SARAYI DEĞİL
Neler söylediler, söylemeye devam ediyorlar. Hiç umrumuzda değil. Biz büyük bir devlet olmanın gayreti içindeyiz bu gayreti de sürdüreceğiz. İstanbul'da bir Dolmabahçe Sarayı'mız var hala onunla övünürüz. Bir Topkapı var hala onunla övünürüz. Bizden sonra gelen nesillere acaba bizden öncekiler bize ne bıraktı diye sorduklarında ortaya koyduğumuz bir eser var mı? Buna bakın övünün. Şu anda acaba Türkiye Cumhuriyeti devleti nereden yönetiliyor, nereden yönetildi sorusuna cevap vermek gerektiğinde bu cevabı bu duruşuyla bu saray verecektir.
Burası Tayyip Erdoğan'ın sarayı değil. Burası Türk milletinin sarayıdır. Bu saray sadece Türk milletinin kendi imkanlarıyla inşa edilmiş bir saraydır. Bu saray içinde sadece Cumhurbaşkanlığının görevlilieri çalışacaktır. İkincisi millet burada ağırlanacaktır. Bu salonda sizlerle bir araya gelebiliyoruz. Bundan önce bu tip imkanlar yoktu. Devlet başkanlıarı geldiği zaman onurla gururla ağırlıyoruz. Onlar da çok daha farklı burada değerlendirmeler yapıyorlar.
İslam Ansiklopedisi'nin içinde "hervele" kelimesi de yerini almıştır. Ben inanıyorum ki artık bu millet hervele yapıyor. Bunu yakalamak durumundayız. İnanıyorum ki özgüveni artacaktır bu milletin. Dünya da Türkiye'ye farklı bakacaktır.
Ödül kazanan isimlerinden sinema oyuncusu Hülya Koçyiğit kürsüde yaptığı teşekkür konuşmasında şunları söyledi:
"Yurt içinde ve yurt dışında pek çok ödül kazandım. Ama hiçbiri Türkiye’nin en yüce makamının verdiği Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü kadar değerli olmadı.
Ve bu ödülü Türkiye’de ilk kez halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almak çok büyük bir onur. Ve ben de bu onuru ömrüm boyunca taşıyacağım. Çok teşekkür ediyorum."
EDEBİYAT ÖDÜLÜ ALEV ALATLI'NIN
Edebiyat alanında ödül kazana yazar Alev Alatlı ise konuşmasında, “Siz ‘dünya beşten büyüktür’ dediğinizde George Orwell ayağa kalkar sizi alkışlardı. O yetmez Daniel Defoe de kalkar o da alkışlardı. Sizin sahici dostlarınız sanatçılar ve edebiyatçılar arasındandır.”
TÖRENE KİMLER KATILDI?
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen törene aralarında Doğan Hızlan ve Murat Bardakçı gibi gazeteciler ile Bülent Ersoy, Yavuz Bingöl ve Muazzez Ersoy gibi ünlü isimlerin de bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.