Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Federal Meclisi'nin kabul ettiği Ermeni tasarısı için konuştu, ilişkilerin zedeleneceğini söyledi. Erdoğan, tasarıya oy veren Türk kökenli vekilleri de sert sözlerle eleştirdi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Federal Meclisi'nden geçen Ermeni tasarısını eleştirdi. Almanya'nın tarihe kendi soykırımlarının hesabını vermesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, oylamaya katılan Türk kökenli milletvekillerini de isim vermeden eleştirdi.
Erdoğan, Halkalı'daki İstanbul Zaim Üniversitesi'nin 2015-2016 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni'ne katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, eğitimlerini başarıyla tamamlayıp 2016-2016 Akademik Yılı'nda mezun olan öğrencileri gönülden kutladığını belirtti. Üniversitenin kurucusu Sebahattin Zaim hocanın, arkasından hayırla yad edilen güzel bir miras bıraktığını vurgulayan Erdoğan, "Zarf güzel. Ama mazrufun çok daha güzel olması lazım. İşte o da sizsiniz" diye konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları:
ALMANYA'YA SERT SÖZLER
"Şimdi, Almanya'da parlamentodan sözde soykırım tasarısı kabul edildi. Ey Almanya... Bak yine söylüyorum; önce Holokost'un hesabını vereceksin. Namibya'da 100 bini aşkın Namibyalıyı nasıl yok ettiniz, nasıl öldürdünüz onun da hesabını vereceksin. Siz, Türkiye'ye veya Türklere parlamentosunda kalkıp da sözde Ermeni soykırımı oylaması yapacak -varsa- belki de en son ülkesiniz. Kaldı ki bizim tarihimizde bu noktada zaten bir derdimiz yok, bir sıkıntımız yok. Bizim tarihimiz, katliamlar tarihi değildir. Bizim tarihimiz, merhamet tarihidir, şefkat tarihidir. Aramızdaki fark budur. Eee, Tayyip Erdoğan konuşuyor... Nasıl konuşmayalım?
"ERMENİLERİ KOVMADIK"
Şu anda Türkiye'de, yaklaşık, takribi söylüyorum, 100 bin Ermeni var. Bunun yarısı vatandaşımız, yarısı ise vatandaş değil. Fakat biz bunlar bize sığındı diye, biz bunları kovmadık. Aynen Suriye'den Irak'tan gelenleri nasıl misafir ettiysek Ermenistan'dan gelenleri biz aynen şu anda misafir olarak ülkemizde ağırlıyoruz. Değerli kardeşlerim, Allah aşkına, bu kadar yaklaşımı müşfik olan Türkiye'ye karşı bu adamların yaklaşımının acaba affedilebilir bir yanı var mı? Biz çok daha farklı yaklaşabilirdik. Eğer biz Ermeni düşmanı bir ülke olsak, bu gelenlerin hepsini Ermenistan'a geri gönderirdik. Almanya'da bir de onu konuşuyorlar, utanmadan, sıkılmadan, terbiyesizce. Güya, Ermenilere ait kiliseleri biz şu anda yıkmışız, el koymuşuz. Elinize, dilinize dursun... Tam aksine, Ermeni vakfiyelerindeki kiliseleri kendilerine teslim ediyoruz. Varlıkları varsa, kendilerine teslim ediyoruz. Diyorum ki, bak, bizim arşivlerimizde şu anda milyonu aşmış belge var, bunlar incelenmiştir. Eğer kendinize güveniyorsanız, onurunuz varsa, ilminiz varsa, çıkarın hukukçularınızı, tarihçilerinizi, arkeologlarınızı, gönderin. Kimleri göndereceksiniz, hangi ülkeden gelecekse gelsin, incelesinler, araştırsınlar... Orada eğer söylediğiniz gibi bir şey çıkıyorsa, biz herkesle yüzleşmeye hazırız. Ama bunu yapamadılar. Çünkü bu bir cibilliyet meselesidir.
İSİM VERMEDEN CEM ÖZDEMİR'İ ELEŞTİRDİ
Şimdi oradan çıkıyor bir ukala, bir şey hazırlıyor, Alman Parlamentosu'na sunuyor. Neymiş? Birileri de diyor ki, güya Türk... Ne Türk'ü be? Bunların kanlarının laboratuvar testinden geçmesi lazım. Onun kanının öyle olması, böyle olması bizi ilgilendirmiyor. Bunları bir üst akıl idare ediyor. Ama nasıl idare ediyor, bu önemli.
"SEVSİNLER SİZİ? NASIL ETKİLEMEZ?"
Efendim diyorlar, 'Parlamentodan bu karar çıktı ama bu bizim Türkiye ile münasebetlerimizi etkilemez.' Sevsinler sizi. Nasıl etkilemez? Ben bunun gereğini yapmaya devam edeceğim. Çünkü bu millet hiçbir zaman eğilmedi. Dik duracağız, ama dikleşmeyeceğiz. Eğer siz yaptıklarınıza, insanlık dışı suçlarınıza ortak arıyorsanız, o ortak biz değiliz. O ortağı gidin, başka yerde bulun. Bilimsel araştırmalar ve akademik çalışmalar değil, siyasetle, parlamentolar eliyle kirli emellerinizi gerçekleştirmeye çalışıyorsanız, bunu yapamazsınız. Bir kulaktan girer, öbür kulaktan çıkar... Yaptığınızın zaten uluslararası hukukta da en ufak bir kıymeti harbiyesi yok. Biz bu ülkelerin kendi cürümlerini hafifletmek için başvurdukları bu kurnazlıklara, bu ucuz numaralara asla boyun eğmeyeceğiz. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki, namazımızdan şüphemiz olsun. Biz rahatız... Dedim ya, arşivler ortada. Amaç üzüm yemekse, meseleyi çözmekse, biz buradayız. Ancak bu konuyu her başınız sıkıştığında, Türkiye'ye dövmek için bir sopa olarak kullanacaksanız, kusura bakmayın, buna izin vermeyiz."