İstanbul mitinginde konuşan Başbakan Erdoğan, kendisini eleştiren MHP ve CHP'yi çürük yumurtaya benzetterek meydan okudu.
Abone olPartisinin İstanbul'da düzenlemiş olduğu mitingde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti "çürük yumurtaya" benzetti. Kılıçdaroğlu'nun, yurtdışında bulunan oğlunu diline doladığını söyleyen Erdoğan, muhalefetin gözünün Merkez Bankası'nın dolu kasasında olduğunu iddia etti. İşte Erdoğan'ın İstanbul'daki kurşun gibi ağır sözleri;
Konuşmasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren ve SSK'daki yolsuzlukları anlatan Başbakan Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, merhum Bülent Ecevit'e milletvekili olmak için gitti. Ancak Ecevit kabul etmedi. Şimdi milletvekili oldu da ne oldu. Şimdi diyor ki 'elimde dosya var.' Sayın Kılıçdaroğlu, niye bu dosyayı yargıya götürmedin seni tutan mı vardı? Bunların dürüstlükle alakası yok. Diyor ki 'geldiğim zaman ne yapacağım bak gör.' Aynısını MHP Genel Başkanı'da diyor. Kırk çükürük yumurtadan bir sağlam yumurta etmez. Bunu böyle bilin. Hadi gelin bir araya!... Varsa bir yolsuzluk, Erdoğan'a bunu yapın (dava açın). Biz buraya yolsuzlukla mücadele ede ede geldik" dedi.
"BUNLAR TÜRKİYE'YE FRANSIZ"
IMF'ye olan borçların ödenmesi ve yetkililerle yaptıkları görüşmeleri hatırlatan Erdoğan, AKPM'de yaptığı konuşmayı hatırlatarak, "Türkiye'de de bu ülkeye Fransız olanlar var. Bunların, 10 yıllar boyu ne yazık ki, batılı karşısında el pençe durduklarını iyi bilirsizin. O günler geride kaldı" eleştirilerine devam etti.
"MERKEZ BANKASI'NIN DOLU KASASINA GÖZ DİKTİLER"
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Bunlar 'milliyetçiyiz diyor' dimi. Ne milliyetçisi, onlar bu işin lafını yapıyor. Merkez Bankası'nın şuan da döviz rezervini 23 milyar dolardan alarak 93.3 milyar dolara çıkardık. Kılıçdaroğlu buna sulandı. Onlar, dolu kasaları boşaltmaya alışmışlar. Milletimiz uyandı, bu dolu kasaları boşaltmanıza yardım etmez."
Eğitim ile iligili yapılanları anlatan Erdoğan, Türkiye'de 163 bin derslik yaptıklarını, göreve geldiklerinde sınıf sayıları 70'lerden 31'lere düştüğünü ve düşürmeye de devam edeceklerini kaydetti. Erdoğan ayrıca, elektronik kitap, akıllı tahta projelerinin ön hazırlıklarımız tamam olduğunu 4 yıl içerisinde biteceğini belirtti.
Erdoğan eğitim ile ilgili ise şunları anlattı: "Her yıl sizlere sıraların üzerine kitapları koyduk mu? Ücretsiz olarak kitapları verdik mi? Biz buyuz verdiğimiz sözü tutarız. Biz onlar gibi kaynak Kemal'dir veya Tayyip'tir demedik. Biz, kaynağımız Türkiye'dir dedik.
Üniversitelerde bizden önce 45 lira cık burs veriliyordu. Şuan 240 lira veriyoruz. Özürlülere evlerde asgari ücret olarak bakım ücreti veriyoruz. Eyyy gidi Kemal Efedi! Biz bunları uyguluyoruz, vaad etmiyoruz. Bitmedi, erzak, kömür veriyoruz. 'Sadaka dağıtıyorlar' dediler. Devlet sadaka dağıtır mı? Bu sosyal devletçiliktir. Tıpkı Ömer gibi kapıları, bacaları dinleyeceksiniz. Ağlama, inilti geliyor mu? Gücünüz neye yetiyorsa onu yapacaksınız. Artık dilenen Türkiye yok, veren el Türkiye var.
"Anacım, çocuklarını fakirlik bahanesiye okula göndermekten geriye kalma" diye seslenen Erdoğan, ilköğretim ve orta öğretimde öğrencilere verdikleri yardım paralarına da değinerek "Şimdi ne diyoruz, üç çocuk. Genç dinamik eğitimli nüfusa sahip olacağız. Yeter ki el ele verelim. Çünkü Türkiye iyi büyüyor."
'OLUR OLUR BAL GİBİ OLUR...'
Sağlıkta yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi veren ve hastanelerin tek çatı altında birleşmesini hatırlatan Erdoğan, "CHP buna da karşı çıktı. Biz ne dedik, hani bir şarkı var ya 'olur olur bal gibi olur.' 'Olur' dedik oldu. Kurum hastanelerini birleştirdik. Özel sektör ve vakıf hastaneleri de birleştirelim dedik... Ah ah... bu Kemal ,çok vaktimi alıyor da!.." diyerek hastanelerdeki illaç kuyruklarını hatırlattı.
EDEP YA HU!...
Kılıçdaroğlu'nun yapılan çalışmaları duyunca çıldırdığını ve ağzını bozduğunu anlatan Erdoğan, "Sizin ağzınız ne kadar bozulursa bozulsun, bizim terbiyemiz buna müsait değil. Hacı Bektaş-ı Veli ne diyor, 'Eline diline beline hakim ol.' Sizi bilmiyorum, biz annemize saygı duymaya devam ederiz" diye konuştu. Erdoğan, sağlıkla ilgili İstanbul'da yapacakarı hastaneler ile ilgili de bilgi verdi.
"KAFAYI BİZİM OĞLANA TAKTI..."
Kılıçdaroğlu'nun askerlik ile ilgili açıklamalarına da değinen Erdoğan: "Ağzına askerliği doladı. Askerlik mesleğiyle alakalı konuşuyor. Kafayı takmış benim oğluna. 'Ne olacak, oğlu 21 gün askerlik yaptı' diyor. Kardeşim dövizli askerliği ben mi yaptım? Benim oğlum yurt dışındaysa, böyle bir hakkı doğmuşsa, o da gelmiş bu hakkı kullanmış. Burada bir suistimal mi var?. Bu ne edep dışı davranıştır. Bundan prim elde edeceğini mi sanıyorsun?" dedi.
IĞDIR GEZİSİ'NDE AİLE ZİYARETİ
Erdoğan, Ağrı- Iğdır arasında 145 kilometre duble yol yaptıklarını ve Iğdır'daki mitinge bu yoldan gittiğini ve kendisini çok mutlu ettiğini belirtti. Dönüşte bir aileye uğradıklarını ve çay içmek istediklerini belirten Erdoğan aile ile olan diyaloğu ise: "Aileye ziyaret edeceğimizi söyeyince 'Başım gözüm üstüne' dediler. Böyle deyince biz de eve girdik. Aile, bizi rüyada gördüklerini söyledi. Aile geniş aile. Yan tarafta ahır var. Güzel de kokuyor. Ev Iğdır'ın merkezinde. Şehir merkezinde evleri olacağını, ahırlarının meralara taşınacağını anlattık. Yine 'Başım gözüm üstüne' cevabını verdiler" şeklinde anlattı.
KANALİSTANBUL
Erdoğan, Kanalistanbul projesi ile ilgili Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine "Dedi ki Kanalistanbul projesinde insan yok. Arkadaşlarım dedi ki, 'Gemilerin yerine insan koysak'. O zaman da bay Kemal der ki, 'bu insanlar yüzme bilmiyor' der" şeklinde yorum getirmesi dikkat çekti.
"BDP'YE MİLLETİMİZ EN GÜZEL CEVABI VERECEK"
Ekonomi ile ilgili gelişmeleri anlatan Erdoğan, konuşmasını BDP'yi eleştirerek sonlandırdı. "Bölücüleri peygamber ilan edenlerle işimiz olamaz" diyen Erdoğan, "Cuma namazını birlik beraberliğimizin simgesi olarak biliriz. Cuma namazını köyde kılmayız, ilçelere gideriz. Bu BDP, terör örgütü ayrılıkçılar, Diyarbakır Ulu Cami'inde cuma namazı kılınırken, bir kımsı göya namaz kılıyor, bir kısmı da arka tarafta seyrediyor. Bunlara bizim milletimiz en güzel cevabı verecek" şeklinde tamamladı.