Erdoğan'dan muhalefete Malezya cevabı

Başbakan Erdoğan'ın hedefinde Türkiye düşmanı hain olarak nitelediği paralel yapı ve onunla ittifak eden CHP yönetimi vardı.

Seçimlerin cumhuriyet tarihin en zorlu seçimi olduğunu söyleyen Erdoğan, süreçte namertçe saldırıya maruz kaldıklarını açıkladı.

Seçim öncesi Malezya’ya Sudan’a kaçacağı iddiasını ortaya atanlara Başbakan Erdoğan, "Eee ne oldu? Dün akşam Malezya Başbakanı buradaydı. Beraber yemek yedik. O koltukları terk etmesi gerekenler CHP ve MHP’nin genel başkanıdır. Ama yapamazlar." diye cevap verdi.

Başbakan Erdoğan, "İnşallah bu dava kıyamete kadar sahipsiz, öksüz kalmayacak. İsimler, rütbeler değişir, dava şuuru oldukça kervan devam eder" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları topantısında gündemi değerlendirdi. İşte öne çıkan başlıklar:

Demokrasi tarihimizin en zorlu seçimlerinden birini geride bıraktık. Hiçbir seçimin bu kadar zorlu geçmediğini görürsünüz. Diğer tü seçimlerden farklı bir atmosferde gerçekleşti. Bunlar bilimin gereğine uymak derseniz bundan da çok uzaktalar.

Yaygalara ve iftira kampanları en önemli meziyetleri oldu. Adeta şehirlerimizin röntgenini çektik. Hep şunu söyledik kesin olmamakla birlikte 45-50 bandına otururuz dedik. 45.5 oyla seçimi neticelendirmiş olduk.

ALLAH DÜŞMANIN BİLE ŞEREFLİSİNİ VERSİN

Onların hedefi AK Parti'yi yüzde 30'un altına nasıl düşürürüz dediler. Sınır tanımadılar, onur haysiyet şeref asla dikkate almadılar. Bizim insanımız der ki Allah düşmanın bile şereflisini versin. Öyle rakiplerle mücadele ettik, maalesef şeref yoksunuydular. Savaşta dahi uyulması gereken kurallar vardır. İnsanların mahremlerine kadınlara çocuklara girişilmez. En azıl düşman dahi olsa o kişi asla sırtından vurulmaz.

HARP HİLEDİR AMA HİLE NAMERTLİK DEĞİLDİR

Bizim kültürümüzde en azılı düşman bile olsa o kişi sırtından vurulmaz. Mert olan rakibinin karşısına çıkar, yarışır belli ilkelerde savaşır. Harp hiledir ama hile namertlik değildir. Strateji, çeviklik, akıl ve zekadır. Namertçe bir saldırıya maruz kaldık. Siyasi partiler projelerini yaptıklarını ve yapacaklarını halka anlatırlar sonra sandıktan yetki isterler. Öyle bir seçim yaşadık ki muhalafetin projeleri hiç gündeme gelmedi.

Çünkü yaptıkları yoktu ki yapacakları olsun. Bir hedef göstermediler. Hukuk dışı yollara tevessül ettiler. Gerilimi körükleyerek başarılı olacakların zannettiler. Şahsıma aileme, bakanlara onursuzca taarruz ettiler.

HESABI SORULACAK

30 Mart öncesinde yapılanlar öyle kolayca unutulacak üzeri çizilecek, affedilecek şeyler değildi. Devlete saldırı düzenlendi, millete saldırı düzenlendi, istiklalimize, istikbalimize saldırı düzenlendi. Bunu affetmek, bunun üzerini çizmek, hadi helalleşelim demek kusura bakmayın bizim haddimiz de hakkımız da değildir. Bunların hesabı sorulacak.

HADDİNİ BİLMESİ LAZIM

Adana’daki soruşturmada olanlar ortada. Yargı mensubu sokağa çıkıp konuşmaz, yargı mensubu kararlarıyla konuşur. Bunların önce haddini bilmesi lazım. Yasama, yürütme, yargı erkelerin eşitliği diyeceksin. Sonra da kendisini yasamanın üstünde varsa yoksa benim diyeceksin.

BOZKURT İŞARETİ UNUTULMAZ

CHP'nin Genel Müdürü'nün Türkiye düşmanı o hain örgütle yaptığı işbirliği ve ittifakı inanın biz unutsak da millet unutmaz, tarih asla unutmaz. Ankara caddelerinde CHP Genel Başkanı'nın yaptığı bozkurt işareti unutulmaz. Hukuksuz dinlemeler, montajlar konusunda nasıl bir paslaşma içinde olduklarını açıklasınlar.

YARGIYA ELEŞTİRİ

Bugüne kadar maalesef yargı mensupları içinde acaba kaç kişi ceza aldı diye bir bakarsanız, parmak sayılarını geçmez. Ama yasama mensupları öyle değil, yürütme mensupları öyle değil. Onları gelen vuruyor, giden vuruyor. Biz kefenlerimizle yola çıktık dedik. Bizim böyle bir endişemiz yok. Ama yargı, lütfen onlar da kararlarıyla konuşsun. Adil olanları kastetmiyorum, onlara bizim saygımız büyüktür. Fakat bir yerlerden aldıkları talimatla karar verenleri kastediyorum ki bunlar paralel yargıdır.

İHANET GİRİŞİMİNE CHP GENEL MÜDÜRÜNÜ ORTAK ETTİLER

Dışişleri Bakanlığı'ndan devletin en gizli görüşmesi dinlendikten sonra götürüldü CHP genel müdürüne dinlettirildi. Bu ihanet girişimine CHP genel müdürünü de ortak ettiler. Pensilvanya'daki örgütle nasıl işbirliği yaptıklarını açıklasınlar. Nasıl senaryo yazdıklarını açıklasınlar. Devlete yapılan suç var. Niye bunu lanetleyemiyorsun? MHP kasetlerin mağduru olmasına rağmen. O da kaset siyasetine sarıldı.

MALEZYA'YA KAÇACAK İDDİASI

Benim için Başbakan kaçacak, Malezya’ya Sudan’a gidecek diyorlardı. Eee ne oldu? Dün akşam Malezya Başbakanı buradaydı. Beraber yemek yedik. Bunlar istikameti şaşırmış. Bunlar ne yapacaklarını bilmiyorlar Bu ülkeden kaçması gerekenler en azından koltuklarını terketmesi gerekenler MHP, CHP genel başkanlarıdır. 

TÜRK DÜNYASINA İLGİ GÖSTERMİYOR ELEŞTİRİSİ

Çanakkale 18 mart üniversitesinde bir genç İslam dünyasına karşı başbakanın ilgisini takdir ediyorum diyor ama Uygur türklerine neden ilgi göstermiyor diyor. Binlerce Uygur türküne vatandaşlık vererek onları idamdan kurtarmış bir hükümetiz.

Uygur Türklerinden ülkemize gelmek isteyen, bütün sığınmak isteyenleri biz bağrımıza bastık ve kendilerine sahip çıktık. Ama geçenlerde havaalanında 18 gün bekletilenleri istismar etmek suretiyle. Ne oldu sonunda? Kim bunları tekrar ülkemize kabul etti? Biz kabul ettik. Sen MHP'nin yöneticisi olarak kimsin ya senin haddine mi böyle bir şeyi başarabilmek. Bunlar bizim işimiz, yapan yine biziz.

MHP'nin yöneticileri kaç kere Çin'e gitti. O tarihi mekanlarını hepsini inşa ettik, etmeye devam ediyoruz. Göktürk anıtlarından karakurum'a kadar 42 km yol yaptık. Bunlar milliyetçiyiz diye istismar ettiler. Ey doktora yapılan genç bu oyunlara gelmeyin. bu işe yüreğini koyan AK Parti iktidarıdır.

Bunlarda kaybeden terfi alıyor. Kılıçdaroğlu İstanbul'da kaybetti, CHP'nin başına geldi, diğer kaybeden herhalde bir yerlere gelir diye düşünüyorum.

ÇAPULCU YAZARIN MİTİNG İZLENİMLERİNE TEPKİ

İstanbul'daki tarihi mitingimizi izleyen bir kişi onlar İstanbul'da denizi yılda bir kez görenlerdir diyor. Beslenmediği için boyu kısa olanlar diyor. Densizin hakaretlerini ciddiye almaz gülüp geçerdiniz. Benim rahmetli bir hocam vardı. Önemli olay boy değil soy soy derdi. 

Irkçı zihniyet işte o köşeleri tutan koltukları tutan pek çok kişide bulunuyor. Birilerinin sayfalarından yer buluyor. Kendilerini imtiyazlı görüyorlar. Milletin verdiği mesajın bunlar için hiç bir anlamı yok.

IRKÇI ZİHNİYET İFLAS ETTİ

30 Mart'ta millete tepeden bakan, kibirli zihniyet bu topraklarda hükmünü artık tamamen yitirmiştir. Darbe umutları artık silinmiş, sadece AK Parti değil, sandık ve demokrasi Türkiye'de egemenliğini kayıtsız şartsız ilan etmiştir. Sandık dışı formül arayanlar kaybetmeye mahkumdurlar.

Türkiye'deki istikameti manşetler değil, zeytinyağı gibi üste çıkan işveren örgütleri değil millet belirler siz belirlersiniz. Planı vizyonu ufuk olan parti olan göreve gelir ya da tasfiye edilir.

MUHALEFETİN DEĞİŞMESİ KAÇINILMAZ

Şu görülmüştür ki böyle bir yapıyla, böyle bir anlayış ve zihniyetle bu muhalefetin Türkiye için yararlı olma, Türkiye'nin geleceğine katkı sunma imkanı yoktur. Muhalefetin artık değişmesi, bizzat kendileri için, kendi seçmenleri için, en önemlisi de Türkiye için artık kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.

PLANI VİZYONU OLAN MUHAFELET YENİ SÜREÇTE ŞEKİLLENECEK

Gelin bir daha bu süreçleri çek edelim. Biz kimlerin peşinden gidiyoruz. Bunların derdi var mı? Birlikte sorgulayalım göreceksiniz koskoca bir hiç. İnanın içme suyunu biz getirdik. Çünkü orada millet söz konusu. Yeni Türkiye yeni muhalefet anlayışını doğuracaktır. Planı vizyonu olan muhalefet yeni süreçte şekillenecektir.

TEK TİP İNSAN İNŞA ETMENİN GAYESİ İÇİNDE OLMADIK

Biz hiçbir zaman tek tip insan, tek tip vatandaş inşa etmek gibi bir gayenin içinde olmadık. Elbette ilkelerimiz, ideallerimiz, hedeflerimiz var. Elbette sınırlarımız, kırmızı çizgilerimiz var. Elbette muhafazakar demokrat politikalarımız var. Ama biz kendi fikrimizi kendi yaşam tarzımızı herkese dayatmanın değil, ortak değerlerde buluşmanın, ortak bir zeminde buluşmanın derdi içinde bir kadroyuz.

RÜTBELER DEĞİŞİR AMA KERVAN YÜRÜYÜŞÜNE DEVAM EDER

Bu dava millete hizmet, ülkeye hizmet davasıdır, birilerine değil. Kardeşlerim biz, birilerine kul olmanın gayreti ve gayesi içinde olmayacağız. Bizim Allahımız var, sadece ona kuluz. Onun dışında asla... Bütün canlılar, bütün isimler fanidir ama bizim millete hizmet davamız bakidir. Bedüzzaman Said Nursi'nin ifade ettiği gibi 'baki hakikatler fani şahsiyetler üzerine bina edilemez'. Dava, eğer isimlerle var olursa isimlerle de yok olur. İlkelerle, hedeflerle, tasavvurla var olan davalar geçmişten gelir, geleceğe doğru ilerler. Bizden önce bu davayı, bu hareketi omuzlayanlar vardı. İnşallah kıyamete kadar da bu dava sahipsiz, öksüz kalmayacaktır. İsimler, rütbeler, makamlar değişir ama dava şuuru oldukça, davayı taşıyacak yürekli kadrolar oldukça Allah'ın izniyle kervan, uzun ince yolda yürüyüşüne devam eder."

CUMHURBAŞKANIMIZLA KONUŞACAĞIZ

İlk kez milletin oylarıyla cumhurbaşkanı seçiyor olmanın bir sorumluluğu var. Bu işi ne kadar suhuletle ne kadar pürüzsüz neticelendirirsek geleceğe de öyle bir miras bırakırız. İnşallah geçmişin acı hatıralarını, bütün bunları unutturacak demokrasi şölenine çevirecek bir şekilde bunu da sona erdireceğiz. Ağustos ayındaki seçimlerin nezih bir ortamda gerçekleşmesi için üzerimize düşeni hakkıyla yerine getireceğiz. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda partimizle karara varmış değiliz. İstişareleri başlattık. İlk istişareyi 30 Mart’ta milletimizle yaptık. Önceki gün vekillerle bu salonda bir araya geldik. İlgili her kesimin görüşlerini alacağız. Cumhurbaşkanımızla da bu konuyu ayrıntılı konuşacağız. İstişareler neticesinde Türkiye için en doğru adımı atacağız.