Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin güncellenmesi çalışmalarını yürüten MGK Genel Sekreterliği'ne Başbakan Erdoğan imzasıyla kritik bir yazı gönderildi. Yazı şöyle:
Abone olMilliyet Gazetesi'nde yer alan habere göre yazıda, milli güvenlik siyasetinden Anayasa gereği Bakanlar Kurulu'nun "sorumlu" olduğu vurgulanarak, yeni MGSB'nin "kısa ve öz" olması, belgede eylem planlarına yer verilmemesi, genel stratejik değerlendirmeyle yetinilmesi istendi. "Kırmızı kitap" olarak da bilinen MGSB'nin, ülkeye yönelik tehdit algılamalarındaki değişmeler doğrultusunda güncellenmesi için Haziran 2004'teki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında düğmeye basıldı. MGK Genel Sekreterliği'nin koordinatörlüğünde temmuzda başlatılan çalışmalar kapsamında Genel Sekreterlik, MGSB'nin güncellenmesi için ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş istedi. 2005'in ilk haftasında Başbakanlık'tan, MGK Genel Sekreterliği'ne kritik önemde bir yazı gönderildi. "Yetki bizde" Başbakanlık'ta kaleme alınan 3 sayfalık yazıda, MGK'ya sunulacak MGSB'nin "kısa ve öz" olarak hazırlanması istendi. Bu ifade ile yürürlükteki yaklaşık 80 sayfalık MGSB'nin kapsamının gelecek dönem için daraltılması talep edildi. Erdoğan imzalı yazıda, Anayasa'nın "milli güvenliğin sağlanmasından, TBMM'ye karşı Bakanlar Kurulu sorumludur" düzenlemesini içeren 117. maddesine de gönderme yapıldı ve belgede eylem planları ayrıntılarına yer verilmemesi istendi. Başbakanlık yazısında, 2945 sayılı MGK Genel Sekreterliği Kanunu'nun 2. maddesindeki "milli güvenlik" tanımının "çok geniş" olduğu da vurgulandı. AB'deki ifade Erdoğan'ın bu maddenin kapsamına yönelttiği eleştiri, AB'nin 6 Ekim 2004'de açıkladığı Türkiye İlerleme Raporu'na da benzer ifadelerle girmişti. Raporun 18. sayfasında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin rolü ve görevleri ile ilgili düzenlemelerin orduya geniş bir özerklik ve manevra alanı sağladığı vurgulandıktan sonra şöyle denilmişti: "Ayrıca, gerektiğinde, hemen hemen her politika alanını kapsayacak şekilde yoruma açık olan Milli Güvenlik Kurulu Kanunu'nun 2(a) maddesi için de durum aynıdır. Türkiye'de, TSK gayri resmi mekanizmalar vasıtasıyla etkili olmaya devam etmektedir. MGK'nın askeri üyeleri, çeşitli vesilelerle siyasi, sosyal ve dış politika konularında görüşlerini ifade etmişlerdir." MGK görüşünü bildirir MGK'NIN faaliyetlerini düzenleyen Anayasa'nın 118. maddesinin 3. fıkrası şöyle: "MGK, devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kurulu'na bildirir. Kurulun, devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bölünmezliği huzur ve güvenliğin korunması hususunda alınması zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Bakanlar Kurulu'nca değerlendirilir." Hükümet uyguluyor DEVLETİN en önemli ve gizli yönergesi olan MGSB'de, Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatleri ve hedefleri, bu hedeflere ulaşılabilmesi için izlenecek güvenlik-savunma siyasetine ilişkin esaslar yer alıyor. MGK Genel Sekreterliği, bel-genin hazırlanması aşamasında, Cumhurbaş-kanlığı, Dışişleri, Genelkurmay, İçişleri ve MİT'in görüşlerini derleyerek MGK'ya sunuyor. Uygun görülen belge, Bakanlar Kurulu'nun onayına sunuluyor. Onaylanan belgenin uygulanmasından hükümet sorumlu oluyor. 117. maddeye yapılan vurgu Erdoğan'ın geniş kapsamına dikkat çektiği Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Kanunu'nun 2. maddesi şöyle: "Bu kanunda geçen, a) Milli Güvenlik; devletin anayasal düzeninin, milli varlığının, bütünlüğünün, milletlerarası alanda siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik dahil bütün menfaatlerinin ve ahdi hukukunun her türlü dış ve iç tehditlere karşı korunması ve kollanmasını ifade eder." Erdoğan'ın, "milli güvenlikte hükümetin sorumluluğuna yaptığı vurguya duyanak olan Anayasa'nın 117. maddesi, "Milli Savunma"yı düzenliyor. Maddenin ikinci fıkrası şöyle: "Milli güvenliğin sağlanmasından ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, TBMM'ye karşı, Bakanlar Kurulu sorumludur." 'Milli siyaset'te ne değişecek? Bölücü ve irticai faaliyetlerin, "öncelikli tehdit" olarak yer aldığı yaklaşık 80 sayfalık belgede, "siyasal İslam, Türkiye için tehdit unsuru" ifadesi ve Yunanistan'ın, öncelikli dış tehdit algılamasında üst sıralarda olduğu yer alıyordu. Yeni MGSB'ye, "asimetrik tehdit" algılaması, İran'ın nükleer kabiliyetleri, Irak ve Kıbrıs'taki gelişmelerin de girmesi bekleniyor.