Başbakan Erdoğan, Baykal, Bahçeli, bazı gazeteciler ve medya kuruluşları için mahkemeye başvurdu.
Abone olErdoğan, Baykal'dan 100 bin TL, Bahçeli'den 50 bin TL tazminat istedi. Emin Çölaşan'ın da aralarında bulunduğu bazı gazetecilere de toplam 80 bin TL'lik manevi tazminat davaları açıldı.
Dava dilekçesinde CHP Genel Başkanı Baykal'ın, 17 Şubat 2009 tarihinde TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada Erdoğan'ın ''Kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu'' ileri sürülerek, konuşmada, ''Türkiye'de bugüne kadar hiçbir başbakanda görmediğimiz laubali bir üslup içinde, ne yapacağını şaşırmış vaziyette ona saldırıyor, buna saldırıyor, sanki bu sorunlar onu ilgilendirmiyormuş gibi garip bir manzara içinde bir tabloyla karşı kalıyoruz'' şeklinde ifadelere yer verildiği belirtildi. Dilekçede aynı konuşmada, Baykal'ın ''Gevezeliği bırakması lazım, onu bunu suçlamayı bırakması lazım, palavrayı bırakması lazım, milletin gerçek sorunlarına bir an önce Başbakan'ın yönelmesi lazım'' ifadelerini de kullandığı kaydedilerek, 50 bin TL'lik manevi tazminat talebinde bulunuldu.
Açılan başka bir davada ise Baykal'ın, Radikal gazetesi köşe yazarı Murat Yetkin ile yaptığı söyleşinin 27 Şubat 2009 tarihinde gazetede yayınlandığı belirtildi. Dilekçede, söz konusu söyleşide, Baykal'ın, ''Şimdi soruyorum: Sen ne biçim siyasetçisin? Bir maganda üslubudur gidiyor. Türkiye de bunu seyrediyor. Bu sorumsuzluklar karşılıksız mı kalacak? Bu maganda üslubunun bir sonu olacak mı?'' şeklinde sözler sarf ettiği ifade edildi. Söz konusu ifadeler nedeniyle Baykal'dan, 50 bin TL'lik manevi tazminat talep edildi.
BAHÇELİ'YE DAVALAR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli aleyhinde açılan davanın dilekçesinde ise Bahçeli'nin, 19 Şubat 2009 tarihinde yaptığı yazılı basın açıklamasında, ''Başbakan Erdoğan seçim kampanyasında yalan, karalama, istismar ve aldatmacaya dayanan seviyesiz ve ucuz bir stratejiyle Türk milletinin karşısına çıkmıştır. İftira ve çamur atma silahına yeniden sarılan, sahte demokrasi havarisi ve sanal kahraman rolü oynayarak, seçim rüşveti dağıtarak siyasi ömrünü uzatmaya çalışan Başbakan, seçim meydanlarında yalan rüzgarları estirmektedir'' şeklinde ifadeler kullandığı aktarıldı. Dava dilekçesinde, bu ifadelerin hakaret niteliği taşıdığı öne sürülerek, Bahçeli'den 50 bin TL'lik manevi tazminat istendi.
EMİN ÇÖLAŞAN, CÜNEYT ARCAYÜREK
AK Parti ve Başbakan Erdoğan'ın avukatlarınca, bazı gazeteciler ve basın kuruluşları hakkında açılan tazminat davaları ise şöyle:
Emin Çölaşan'ın, 8 Şubat 2009 tarihinde ART televizyonunda yayınlanan ''Ankara Rüzgarı'' isimli programda Mustafa Balbay ile diyalog şeklinde geçen konuşmasında yer verdiği ifadelerle Erdoğan'ın ''Kişilik haklarına saldırıda bulunduğu'' ileri sürülerek, 10 bin TL manevi tazminat talebinde bulunuldu.
Cüney Arcayürek'in 6 Şubat 2009 tarihinde, Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan ''El Atına Binen Tez İner'' başlıklı köşe yazısında kullandığı ifadelerle Erdoğan'a hakaret edildiği öne sürülerek, 10 bin TL manevi tazminat talep edildi.
Selcan Taşçı'nın, Yeniçağ gazetesinin 16 Şubat 2009 tarihli nüshasında, ''Medya Polemik'' isimli köşesinde, Erdoğan'ın fotomontajla ''Pinokyo'' olarak resmedildiği bir fotoğrafın yayınlandığı belirtilerek, 10 bin TL tazminat talebinde bulunuldu.
Orhan Karataş'ın, Ortadoğu gazetesindeki 12 Şubat 2009 tarihli yazısındaki ifadeler nedeniyle AK Parti ve Erdoğan adına 10 bin ve 27 Şubat 2009 tarihinde yayınlanan ''Zengin Başbakan'' başlıklı köşe yazısı için AK Parti adına 10 bin; aynı gazetede yayınlanan ve Yıldıray Çiçek tarafından kaleme alınan ''Tehdit ve Şantajla Oy Avcılığı'' yazısı nedeniyle AK Parti adına 10 bin, ''Recep İvedik Modeli ve Siyasette Seviye'' başlıklı köşe yazısı için Başbakan Erdoğan adına 10 bin, ''Agresifim, Kompleksliyim, Sinirliyim'' başlıklı köşe yazısı sebebiyle de AK Parti ve Erdoğan adına 10'bin TL'lik manevi tazminat davaları da açıldı.