Başbakan Erdoğan, bağımsız ülkücülerin kendilerine destek verdiğini söylerken MHP'yi Öcalan konusunda suçladı.
Abone olİNTERNETHABER- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'dan geldi ayağının tozuyla TV ekranında, hem muhalefete yüklendi hem de referandumu anlattı. Erdoğan, MHP'ye yönelik eleştirileri sırasında ise yaşasaydı Türkeş'in bile referandumda evet oyu kullanacağını iddia etti. Canlı yayında Yiğit Bulut'un soruları karşısında zaman zaman şaşkınlığını da gizleyemeyen Erdoğan bir ara parti politikasını kendisinden daha iyi anlattığı için Bulut'a neredeyse teşekkür edecekti!
Başbakan Erdoğan, Habertürk'de Yiğit Bulut'un sorularını cevapladı, referandum sürecinde muhalefetin bilgi kirliliği yarattığını iddia etti.
Diyarbakır mitinginin ardından konuşan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına vurgu yaparken, bu ülkede herkesin eşit şartlarda hakkının bulunduğunu söyledi. İşte Erdoğan'ın o sözleri:
"14 Ağustos 2001'de bunu söyledik. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek millet... Bundan neden rahatsız oluyoruz ki.. Tek millet derken kimliklerin fazlalığı bizi rahatsız etmiyor. Herkes kimliğiyle övünebilecek. Bunlar aynı zamanda da saygındır. Bu kadar farklı etnik
YİĞİT BULUT'A ÇOK AĞIR ELEŞTİRİ |
İkinci kez Erdoğan'ı konuk eden Yiğit Bulut'un her iki programdaki tavrına yönelik en ağır eleştiri Gazeteciler.com'dan geldi. Site, Yiğit Bulut'un önceki programda olduğu gibi bu programda da büyük bir yandaşlık örneği serğilediğini iddia ederek, tavrını eleştirdi. İşte Bulut'un eleştirilere neden olun sorusu ve Erdoğan'ın cevabı: Yiğit Bulut: 12 Eylül'de yaşananları sonrasında doğanlar bilmezler pek. Siz ne düşünüyorsunuz 12 Eylül'le ilgili? İsterseniz ben kısa bir özet vereyim. Biz aile olarak babam milletvekili olmasına rağmen aç kaldık resmen. Arkadaşlarımın babalarını götürdüler ve 3 yıl 5 yıl sonra döndüler. Sonra da özür dilediler. Ve bu kadar zaman çalındı insanlardan. Yaşamayanlar katılmayabilir ama bence 12 Eylül'ü yaşayan herkes gidip 'evet' diyecektir. |
yapı tek çatı altında toplansın.
Bunların rahatsız etmemesi lazım. Bu bayrağın kırmızı rengi sadece Türkün kanı değil, burada Kürdün de, Boşnağın da Arabın da kanı var. Bunu Çanakkale'ye gittiğimiz zaman orada görürür. Bu bayrağın al rengi onlardan oluşmuştur. Bunu böyle kabullenmemiz lazım. Tek vatan diyoruz. Türkün ne kadar hakkı varsa Kürdün de, Arabın da... Hepsinin aynı derece hakkı var."
"MERHUM TÜRKEŞ YAŞASA EVET DERDİ"
12 Eylül'ün arefesinde Selimiye'den, Metris'ten, Alemdağ'dan bu arada karakollardan geçtiğini söyleyen Erdoğan, Bahçeli ve Baykal'ın bu süreci yaşadığını ancak Kılıçdaroğlu'nun yaşamadığını söyleyerek bağımsız ülkücülerinde referandumda evet oyu kullanacağını iddia etti. Erdoğan iddiasını bir adım daha öteye götürerek MHP'ye çengel attı. İşte o sözler:
"Merhum Türkeş hayatta olsa o da Evet derdi. Merhum Türkeş'in oğlu farklı şeyler söylüyor. Çünkü tam terörist başının idamdan kurtulduğu dönemde yaptığı açıklamalar var. Şimdi Tuğrul Türkeş'in o günkü açıklamalarıyla bugünkü açıklamaları siyasete yakışmıyor. O yüzde bağımsız ülkücülerin tavırları takdire şayan. Aynı şekilde daha farklı açıklamalar da bu dönemde gelebilir. ben bu süreçten ayrıca menunum."
AK PARTİLİ KÜRTLER BDP'Yİ KATLAR
Programda, 12 Eylül referandumunu boykot kararı alan BDP'nin, Kürtlerin temsilcisi olmadığını AK Parti'nin BDP'yi katlayacak bölge milletvekillerinin olduğunu ifade eden Başbakan, BDP'nin boykot kararını Kürtlerin iradesini ipotek altına alma çabası olarak nitelendirdi. Erdoğan, çok tartışılan bitaraf sözünü bu kez BDP için söyledi:
"Bugünkü BDP'nin durumunu da izah ediyor aynı zamanda. Anti demokratik bir yaklaşım tarzı. Bitaraf olunca ne olacak? Sandığa gitmemek bitaraf olacaktır.
Biz başka bir şey de söyledik. Bırakın gitsinler sandığa. İster evet desinler, ister hayır desinler. 2001'de tavrını koydun, şimdi de koyun. Gazetelere ilanlar veriyorsunuz... Tavrını koy ortaya. Hayır da diyebilirsiniz, evet de diyebilirsiniz. Demokrasiyi kavramak çok farklı bir şey. Olduğunuz gibi görüneceksiniz. Olay budur."
ERDOĞAN'DAN MHP'YE ÖCALAN
ELEŞTİRİSİ...
"DEVLET GÖRÜŞÜRÜZ AMA BİZ İÇİNDE OLMAYIZ"
Diyarbakır'daki mitingte önemli sözler söylediklerini cezaevinin kapanacağını ifade eden Erdoğan, Öcalan ile görüşüldü iddialarında ise yine muhalefeti suçladı:
Burada muhalefet bilgi kirliliği yaratmanın gayreti içinde. Bu teoriyi işleyenler bizden önce iktidardaydılar. Terörist başını onlara teslim ettiler. İmralı'ya götüren onlar. Hiç görüşme yapılmadı mı? Ama silahlı kuvvetler, ama istihbarat. Devlet bu görüşmeleri yapar. Ama siyasi kurum, bizler bu işin içinde asla bulunmayız. Terörü çözmek için devlet bu adımları atar. Her ülkede yapılmış olanlardır. İspanya ve İngiltere'de muhalefetle işbirliği içinde yapılır. Ama biz bunu hiçbir zaman yapamadık. Eylemsizlik kararı alınıyorsa o zaman niçin boykot ediyorlar. Tam aksine demokratik hakkını kullanması lazım.
"SAĞ-SOL BİTTİ MERKEZDE BİZ VARIZ"
Konuşmasında referandum sonrası yargının belli bir kesimin arka bahçesi olmayacak diye konuşan Erdoğan, CHP'nin bunu kabullenemediğini söyleyerek istediklerini alamadıklarını ifade etti. Erdoğan, siyasette yeni bir döneme girildiğinin mesajını şu sözlerle verdi:
"Biz sosyal adaletçi bir politika izliyoruz. Liberal ekonomi diyoruz ama sosyal adaletçi bir politika izliyoruz. Sol - sağ alışılmış anlamda bitti. Merkezde biz varız. Geçmişte söylediğiniz noktalarda burada sosyal hukuk devleti anlayışını biz burada izliyoruz."