Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Hedefinde çatı adayı seçmene dayatan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli vardı.
Abone olBaşbakan Erdoğan, İhsanoğlu'na destek için CHP seçmenine "adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz" diyen Kılıçdaroğlu'nu diktatörlükle suçladı.
Bahçeli'yi de CHP ve Pensilvanya'nın kuyruğuna takılmakla eleştiren Erdoğan, "Ağzını istediği kadar bozsun içinde bulunduğu acziyeti gizleyemeyecek." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Filistin devlet nişanı aldığını söyleyen İhsanoğlu'na isim vermeden "Biz Kudüs'te (yakasını göstererek) buraya bilmem ne ödülü takmak için bu mücadeleyi yapmıyoruz. Bizim derdimiz sadece Allah rızasını tahsil içindir." diyerek cevap verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup toplantısında konuştu. Erdoğan, konuşmasında Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'yi hedef aldı. Erdoğan ayrıca İsrail yönetimine sert sözlerle yüklendi. İşte öne çıkan satırbaşları:
İHSANOĞLU'NA LÜKS İFTAR CEVABI
Maalesef diğer adaylardan bir tanesinin şu ifadesi bizi üzmüştür: Bizim iftarlarımız çok lüks yerlerde, çok lüks şekilde yapılıyor gibi bir iftira. Çünkü kılavuzu karga olanın malum hali? Bunlar da böyle" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bursa'da çok lüks iftar yapılmış gibi bir iftira. Bizim iftarlarımızı görmek istiyorsan, çok merak ediyorsan Yozgat'ta, Erbağ'da nasıl iftar yaptık, şöyle bir araştırır, sorarsın. Bu işleri de öğren, siyaset biraz öyle duyma haberlerle olmuyor. Biz bu işlere çok alışmışız. Biz monşerlikten gelmedik, biz bu halkın içinden geldik, bizim böyle bir farkımız var. Biz, hayatı böyle yaşadık, böyle yaşıyoruz, böyle yaşamaktan da hiçbir zaman kaçınmadık. Onun için bu tür doğru olmayan ifadeleri kullanmak şu anda teşebbüs ettiğin o yolculuğa yakışmaz. Burada dürüst olmak her zaman ideal olanıdır.
EŞİT ŞARTLARDA YARIŞMIYORUZ
Muhalefet partileri ve adaylar, cumhurbaşkanlığı seçiminde şartların eşit olmadığını ifade ediyorlar. Doğrudur, diğer adaylarla eşit şartlarda bir yarışın içinde değiliz. Bütün muhalefet Ak Parti karşıtlığında bir araya geldiler, bize karşı saf tutmuş durumdalar. CHP MHP, diğer irili ufaklı partiler, malum medya kuruluşları, onların yazarları, kimi iş çevreleri, bütün imkanlarıyla karşımızdaki adaylara tam destek veriyorlar. Pensilvanya şebekesi bu adayların arkasında duruyor. Bazı uluslararası çevreler de elbette bu adyaları destekliyorlar. Yani iki adayla değil, geniş bir bloğa karşı biz bu yarışı sürdürüyoruz.
ONLAR KİRLİ İTTİFAKLAR ÜZERİNDE HESAPLAR YAPIYOR
Eşit bir yarışın içinde değiliz. Biz bununla da ilk defa karşılaşmıyoruz. 2010 yılında halk oylamasında aynen bu blok karşımızdaydı. Ama hamdolsun yüzde 58 oy oranı ile bu kirli ittifakı boşa çıkardık. 30 Mart seçimlerinde yine bu blok karşımızda idi. Orada da yüzde 45 oy oranıyla, bu kirli blokun Türkiye için hiç bir şey ifade etmediğini ortaya koyduk. Onlar kirli ittifaklar üzerinde hesaplar yapıyorlar, biz ise milletimizle ittifak yapıyoruz. 2007 yılında Anayasa değişikliği halkoylamasına sunuldu, yüzde 69 oranında evet oyu çıktı. 2010'da yine Anayasa değişikliği halkoyuna sunuldu ve yüzde 58 evet oyu çıktı. Bu şunu gösteriyor; CHP'ye gönül veren kardeşlerim doğruyu görüyor ve oyunu bizden yana kullanıyor. MHP'ye gönül veren kardeşlerim de partisinin nasıl kirli ittifak içine girdiğini görüyor ve oyunu bizden yana kullanıyor. HDP seçmeni aynı şekilde onlar da öyle davranıyor. Saadet Partisi'ne BBP'ye gönül veren kardeşlerim de böyle zamanlar da desteğini bizden yana kullanıyor. Hiç endişeniz olmasın, 10 Ağustos'da bütün AK Parti'nin oyunu alacak ama bunun üzerine hatırı sayılır miktarda diğer partilerden kardeşlerimizin de oylarını alacağımıza inanıyorum.
KILIÇDAROĞLU'NA DİKTATÖR SUÇLAMASI
Şimdi CHP Genel Müdürü ne diyor 'adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz'. Kendi seçmenine ithal, sanal bir aday dayatmakla kalmıyor bir de seçmene kaba bir dille emir, talimat veriyor. Kendi seçmenine 'tıpış tıpış sandığa gideceksiniz' diyen bir kişi bir de utanmadan, sıkılmadan, çıkıp bize diktötar yakıştırması yapıyor. Eğer diktatör aranıyorsa senden daha güzel diktatör olmaz.
KENDİ MESAİ ARKADAŞLARIYLA BİR KEZ ADAYIN İSTİŞARESİNİ YAPMADI
Kendi mesai arkadaşlarıyla bir kez adayın istişaresini yapmayan sonra da seçmenine tıpış tıpış sandığa gideceksiniz diye kükreyenden daha başka bir diktatör olamaz. Biz ricada bulunuyoruz, aman ha sandığa mutlaka gidin. Çocuklarınıza anlatacak bir hatıranız olsun diyoruz. Ama CHP genel müdürü masaya yumruğunu vurarak seçmenine talimat veriyor. İnanıyorum ki CHP seçmeni de buna sandıkta gereken cevabı verecektir.
MHP CHP'NİN KUYRUĞUNA TAKILIYOR
MHP içinde yer aldığı kirli ittifakları pasif ve edilgen tavrı artık seçmenine izah edemez hale geldi. MHP kendisine yapılan onca hakarete rağmen DSP ve ANAP’la hükümet kurdu. Üç buçuk yılda en küçük bir itiraz sergilemedi, kendisine ne söylendiyse harfiyen yaptı. Meclis’te 10’ncu cumhurbaşkanı seçileceği zaman, MHP hiç ikiletmeden oy verdi. kendi içlerinde çıkan cumhurbaşkanı adayı meclis’te dövdüler bu bahçeli çıtını bile çıkarmadı.
MHP'DE ADAY YOK MU?
MHP CHP’nin kuyruğuna takılıyor, gölgesinde durumu idare ediyor. Tekrar soruyorum MHP vekillerinin arasından aday olabilecek tek bir kişi bile yok muydu? O kadar aciz durumdaki, adayın dayatıldığını her cümlesinde kırdığı bir potla yaptığı gafla ortaya koyuyor.
BİR KEZ DAHA İHANET ŞEBEKESİNİN ARDINA TAKILDI
MHP gitti Pensilvanya ile ittifak yaptı, Pensilvanya'nın MHP'nin geçmişinde özel bir yeri vardır. Adayların çirkin görüntülerini kaydeden işte bu Pensilvanya’dır. MHP il başkanlıklarını dinleyen milli kurumlarına savaş açan Pensilvanya'dır.
Türkiye’nin milli kurumlarına savaş açan bu Pensilvanya’dır. 30 Mart’ta millet hem pensilvanya’ya hem de partilere gerekli dersi vermiştir. Bir kez daha bu ihanet şebekesinin ardına takıldı gidiyor. Bahçeli edebe ahlaka sığmayacak hakaretler yapıyor. Ağzını istediği kadar bozsun içinde bulunduğu acziyeti gizleyemeyecek. Ben MHP’ye oy vermiş kardeşime soruyorum, Bahçeli’nin bu üslubu MHP’ye gönül vermiş kardeşlerimi yansıtan bir üslup olabilir mi? MHP tabanına hoş gelebilir mi? MHP’ye gönül veren kardeşim bu çirkinliğe izin vermeyecektir.
MHP’li seçmen kendisine dayatılan, dokunun uyuşmadığı bu adayı reddedecek, partisine gereken cevabı çok güzel biçimde verecektir.
İSRAİL'E, ABD'YE NE DEDİ? İHSANOĞLU'NA FİLİSTİN GÖNDERMESİ... NORMALLEŞME NASIL OLACAK? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Filistin'in bağımsız devlet olarak varlığına izin verilmedikçe ne İsrail'in ne bölgenin asla güvende olmayacağını söyledi.
Erdoğan, Filistin devlet nişanı aldığını söyleyen İhsanoğlu'na isim vermeden "Biz Kudüs'te (yakasını göstererek) buraya bilmem ne ödülü takmak için bu mücadeleyi yapmıyoruz. Bizim derdimiz sadece Allah rızasını tahsil içindir." diyerek cevap verdi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle İsrail'e tepki gösterdi.
Dengelere değil, Allah’a inandıklarını ifade eden Erdoğan, "Dengeler adına susup tarihine, ecdadına, milletine ve medeniyetine nankörlük yapanlardan olmayacağız" dedi.
Krizin başından itibaren Filistinli liderler Halid Meşal ve Mahmud Abbas, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Fransa Cumhurbaşkanı Françis Hollande, Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad el Sani ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşmeler yaptığını anlatan Erdoğan, Türkiye’nin tavrını ilettiğini ve birlikte neler yapılabileceğini konuştuğunu belirtti. Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da irtibatlarını devam ettirdiğini söyledi.
Görüşmeleri sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, "Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
AMBARGO KALDIRILMALI
İsrail halkına da seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Devletlerinin ve hükümetlerinin bu zulmüne, bu katliamına artık itiraz etsinler. İsrail halkı, kendilerine gösterilen bahanelerin ne kadar gerçek dışı olduğunu, bahanelerle yapılan saldırının ne kadar orantısız olduğunu artık görsün. 'Efendim Hamas bomba attı'. Bomba attı da kaç kişi öldü, ölen yok, nasıl oluyor bu iş? Ama siz 200 kişiyi öldürdünüz, 700'ü aşkın, 1000'e yakın yaralı var. Gazze'yi yine yerle yeksan hale getirdiniz. Dile kolay, 400 ton bomba yağdırıyorsun. Böyle bir politikayla İsrail halkı hiçbir zaman güvenliğe, refaha kavuşamaz.
Bu katliamlar sürdükçe, Filistin'de çocuklar katledildikçe ilişkilerimizin normalleşmesi asla mümkün değildir.
Biz Mavi Marmara olayı olunca 'önce özür' dedik, özür dilediler. 'Tazminat' dedik, belli yere geldiler. Üçüncü maddemiz Filistin'e ambargonun kaldırılmasıydı. 'İmzalamak üzereyiz' dedikleri sırada aynı oyunu yaptılar. Bunu Olmert zamanında da yaptılar. Orada da yine Suriye'nin İsrail ile sıkıntılarını giderme noktasında arabulucu konumundaydık. Tam işi bitiriyorduk, birkaç kelimeye takıldık, 2-3 gün ara, o arada aynı şekilde Gazze'yi bombaladılar. Şimdi de Batı Şeria'da başlayan olayı Gazze'ye götürdüler. Batı Şeria bahaneydi, orada iz sürdürdüler.
EY AMERİKA
Ateşkes yetmez, Gazze’ye uygulanan insanlık dışı ambargonun derhal kaldırılmasını istiyoruz. Filistin’in bağımsız devlet olarak varlığına izin verilmedikçe ne İsrail ne de bölge asla güvende olmayacaktır. Ey Amerika, sen bize hep 'İki devletli Filistin' dedin. İsrail dedin, Filistin dedin. Uygulamaya gelince, maalesef..."
Erdoğan, dünyanın ve insanlığın mübarek Ramazan ayında çocuk katledenlerle karşı etkili şekilde sesini yükseltmesini umduklarını belirtti.
Filistin'in yalnız olmadığını ve yalnız olmayacağını vurgulayan Erdoğan, "İnsani yardımlar konusunda Filistin'deki gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bütün şartları zorlayarak arkadaşlarımız çalışmalarını devam ettiriyor. Mümkün olan her şekilde yanınızda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
İHSANOĞLU'NA GÖNDERME
Filistin davasını savunmak, kanı durdurmak ve yaraları sarmak için Filistin'in yanında olacaklarının altını çizen Erdoğan, "Biz Kudüs'te (yakasını göstererek) buraya bilmem ne ödülü takmak için bu mücadeleyi yapmıyoruz. Bizim derdimiz sadece Allah rızasını tahsil içindir. Bu mübarek ayda 77 milyon dualarımızla yanınızda olmaya devam edeceğiz. Allah Filistin'in ve tüm mazlumların yardımcısı olsun, Müslüman ülkeler üzerindeki ölü toprağını kaldırsın" dedi.
ÖNCEKİ HABERLER
