BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na sert yanıt

Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, kendisini ağır sözlerle eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu'na aynı sertlikte yanıt verdi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine "diktatör bozuntusu" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için "Bunca sıkıntı varken, bu namus ve şeref fukaraları için zaman harcamak bana zul geliyor. " ifadelerini kullandı."

"TENEKE GÜRÜLTÜSÜ"

Kılıçdaroğlu için "Serseri mayın" ve "pişkin tip" diyen Erdoğan, hedefindeki isme böyle yüklendi:

"Söylediğiniz her sözün israf, yaptığınız her hamlenin enerji kaybı olduğu, teneke gürültüsü kabilinden, boş konuşmanın dışında bir varlık gösteremeyen, herhangi bir vasfı zaten olmayan birisine şimdi ne diyeyim ben?"

Kılıçdaroğlu'nun CHP kurultayında Erdoğan'a yönelik hakarete veren eleştirileri siyasetin tansiyonunu yükseltti. Kılıçdaroğlu'na tazminat davaları açan Erdoğan, sessizliğini bugün bozdu. Beştepe'de muhtarları ağırlayan Erdoğan'ın gündeminde akademisyenlerin bildirisi ve Kılıçdaroğlu'nun sözleri vardı. İşte o açıklamadan öne çıkan satır başları:

AKADEMİSYENLER DOKUNULMAZ DEĞİL

"İstedikleri kadar debelensinler, çırpınsınlar. Koskoca ülkeyi, koskoca milleti, bir avuç kerameti kendinden menkul seçkinin, kendine aydın, akademisyen diyen lümpenin yönettiği eski Türkiye artık yok.

Terör örgütünün sözcülüğünü yapan siyasetçi, terör örgütü gibi muamele görmeyi hak etmiş olmaz mı? Kimse hukuk önünde, bilhassa devletin ve milletin bekası söz konusu olduğunda asla layüsel değildir.

Akademisyenlere ve onları destekleyenlere sormak istiyorum; Siz, Türkiye'nin birliğinden, beraberliğinden yana mısınız, değil misiniz? Önce bu soruya samimi bir cevap verin. Şayet ülkenin birliğinden yanaysanız, niçin vatandaşlarımıza hayatı zehir eden, güvenlik güçlerimize saldıran terör örgütünün jargonuyla konuşuyorsunuz?

TİKSİNİYORUM

Terör örgütünün kamu görevlilerine saldırmasına kendince akademik veya siyasi fetva veren, sivillerin öldürülmesini ise 'yapmasa iyi olur' diye karşılayan bu zihniyetten, açık söylüyorum, tiksiniyorum. Herkes meşrebine, karakterine, şahsiyetine uyan işi yapacak. Bunlar, içlerinde bulundukları ihanet çukurunda çırpınacak. Bunu iyi bilelim. Biz de ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışacak, gayret edeceğiz.

PKK'YA MAŞALIK YAKIŞIR MI?

Akademisyene, aydına, ciğeri beş para etmez bir terör örgütünün maşalığını yapmak yakışır mı? İmzaladığınız metnin mahiyetini bilmiyorsanız ayrı bir felaket, bilerek imza atıyorsanız ayrı bir felaket.

Güvenlik güçlerimiz, bölgeyi teröristlerden tamamen temizledikten, kamu düzenini tesis ettikten sonra milletimizle, vatandaşlarımızla oturacağız, bu meselenin kökten çözümü için yapılacakları kararlaştıracak ve hayata geçireceğiz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 19'uncu Muhtarlar Toplantısı'nda Adıyaman, Balıkesir, Bayburt, Bilecik, Çorum, Diyarbakır, Kastamonu, Malatya, Mersin ve Ordu'dan gelen muhtarlara hitap etti.

HAKKARİ VE ŞIRNAK'IN TAŞINMASI

Aynı şekilde Şırnak nereye gidecek, Cizre'ye geçecek. Artık Şırnak, Cizre şehir olarak oluşacak ki onun altyapı çalışmaları sürdürülecek. Çünkü, şehir yapılanmasına ne Hakkari şu andaki yeri itibarıyla müsaitti ne de Şırnak. Zaten tarihine baktığınız zaman Şırnak'ın asıl şehir merkezi, geçmişte tarih itibarıyla Cizre'dir. Cizre bir tarihtir.

YOL YAKINKEN HATADAN DÖNÜN

Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez. Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz.

SİZ NE VİCDANSIZSINIZ

Bizim mücadelemiz Kürt kardeşlerimizle değildir. Bizim mücadelemiz terör ve teröristlerledir. Bakıyoruz ki dağdakiler ve akademisyen geçinenler, müsveddeler, bizim Kürt kardeşlerimizi öldürdüğümüzü söylüyorlar. 'Devlet Kürtlere karşı katliam yapıyor' diyor. Siz ne vicdansızsınız.

KILIÇDAROĞLU'NA SERT SÖZLER

Aslında söyleyene bakarak kesinlikle girmemem gerek mevzu var. Cevap vermediğimde kendisinin hakkı olduğunu düşünecek ve buna inanacak cahil ve ahlaksız olduğunu bildiğim için cevap vermem gerek.

SABIR, SABIR, SABIR

Sabır, sabır, sabır. Yine çirkin yüzünü gösterdi. Bu zat şahsımla, ailemle ilgili, ağzına ve kişiliğine yakışmayan şekilde namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gitmiş. Kazandığım tazminatlar artarak devam ediyor.

PİŞKİN BİR TİP

Kendisine karşılık veremeyeceği şekilde defalarca ifade ettim. Ama bazı insanlar var ki yüzüne tükürsen yağmur yağıyor sanır, bu da öyle pişkin bir tip. Hiçbir sözün kafi gelmediğini görüyoruz. Bu defa bana değil, hakim, savcı, YSK'yı hedef almış.

NAMUS VE ŞEREF FUKARASI

Bu da serseri mayın gibi. Ne zaman, kime bulaşacağı belli olmuyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin adresini bilmeyenlere kaybedecek zamanım yok demiştim. Bakınız, 2016 Ocak bitiyor, bu zat hala 7 Haziran'ın davasını görüyor. Siyaset bilmiyor, hesap da bilmiyor. Bahsettiği konunun ne yemin, ne anayasa ile ilgisi yok. Türkiye'nin geleceği için güçlü bir parlamento yapısını temenni etmem bu zatı niye rahatsız etti bilmiyorum. Aslında bu zatın karın ağrısını da ortaya döküyorum ama hicap duyarım. Bunca sıkıntı varken, bu namus ve şeref fukaraları için zaman harcamak bana zul geliyor.

Teröristleri savunanlardan birisi de bu değil mi? Onların arkasında duran bu değil mi? Hangi namustan, hangi şereften bahsediyorsun sen.

BEN NİYE ADAM YERİNE KOYAYIM Kİ?

Söylediğiniz her sözün israf, yaptığınız her hamlenin enerji kaybı olduğu, teneke gürültüsü kabilinden, boş konuşmanın dışında bir varlık gösteremeyen, herhangi bir vasfı zaten olmayan birisine şimdi ne diyeyim ben? Kendi geçmişinden utanan, terör örgütünü dahi şöyle kalpten gelen samimi buğuz ile kınayamayan, partisi içindeki klikleri birbiriyle yarıştırmayı siyaset sanan bu zavallıyı ademe mahkum ediyorum. Milletin zaten yok saydığı bu zatı ben niye adam yerine koyayım ki? 

SSK'YI BATIRAN BU ADAM DEĞİL Mİ?

Bir kasetle geldi. Bürokrat olmuş, başına geldiği kurumu batırmış. SSK'yı batıran bu adam değil mi? Nice vatandaşlarımızın hastane odalarında ne halde olduğunu bilmiyor muyuz? İlacımızı alamıyorduk, ilacımızı. Hijyen bizimle birlikte bu ülkeye geldi, tanındı. Bıraksanız memleketi batıracak, nereden baksanız bir zavallı. Bunun bir eseri olmadığı için akıl derecesini ölçemiyoruz, akıl sağlını da bilemiyoruz. İnsan kendi sıkletinde birisini istiyor. Söylediğiniz her sözün israf, boş konuşmak dışında varlığı olmayan birisi. Kendi geçmişinden utanan, terör örgütünü bile kınayamayan bu zavallıyı ademe mahkum ediyorum. Milletin bile saymadığı bu zatı ben niye adam yerine koyayım?