Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhtarlar buluşmasında 15 Temmuz için 'örtülü darbe girişimi' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yükelendi. Erdoğan 'haysiyetin varsa elinde belgeleri açıkla' dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde muhtarlara hitap etti.
Erdoğan bugün 81 vilayetten gelen 2 bin muhtarla bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlar buluşmasında 15 Temmuz için 'örtülü darbe girişimi' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu'na sert tepki gösterdi. Erdoğan 'haysiyetin varsa elinde belgeleri açıkla' dedi. Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ: HAYSİYETİN VARSA...
Şu ifadeye bak, 'Örtülü bir darbedir 15 Temmuz' diyor. Sen şehitlerimize bu hakaret yetkisini nereden buldun? Örtülü darbe ise zerre kadar haysiyetin varsa, zerre kadar şahsiyetin varsa çık, dosyalarını ortaya koy. Biz de gereğini yapalım. Siyasi hayatımda ne aldanan oldum, ne aldatan oldum. Bundan sonra da ne aldanan olacağız, ne de aldatan olacağız. Dürüst ol, doğru ol, bu millete yalan konuşma. Örtülü darbe girişimi diyorsun.
HANİ TANKIN ÜZERİNE BEN ÇIKARIM DİYORDUN
Örtülü darbe girişimi diyorsun, ben o gece geç saatlerde Yeşilköy'e indiğimde, Atatürk Havalimanında orada binlerce kardeşim çağrıya uymuş, oraya gelmişti. Dediler ki yanılmıyorsam saat 11.30 gibi ise 'Kılıçdaroğlu geldi ve ayrıldı.' Niye ayrıldın oradan? Sonra öğrendik ki Bakırköy Belediye Başkanının evine gitmiş. Milletin arasında kalsaydın ya. Hani önceden diyordun ki 'Darbe olduğunda ilk defa tankın üzerine ben çıkarım' diyordun. Hani tanklar oradaydı, sen neredeydin? Bu iş lafla olmaz, bu iş yürekle olur, yürekle.
CHP'L VEKİLE: SEN KİMSİN HADDİNİ BİL
Evet diyenleri İzmir'de denize dökmekten söz ediyor. Sen kimsin haddini bil? Seni Samsun'a, Sivas'a, Amasya'ya sokmazlar! Be terbiyesiz herif! Bu millet Yunan mı? Biz Yunan'ı denize döktük. Senin ayakta durmaya mecalin var mı? Genel Başkanları çıkıyor "doğru bulmam" diyor.
BU ADAMI AT YOKSA
Erdoğan'dan büyük müjde! Artık devlet karşılayacak
Doğru bulmam deme hemen sen kesin ihraç talebiyle bu adamı at! Atamıyorsan bu CHP gider. Bunun adı bölücülüktür, bu ülkeyi parçalamaktır. Biz ülkeyi bu tür bölücülerden temizliyoruz. Bizim farkımız bu. Ama biz hayır diyenleri denize dökmeyiz. Biz hayır diyenlere özel bir sembolik siyaset müzesi kuracağız. Orada objeleri sergileyeceğiz. Öyle bir tarih geldi ki hayır diyenler vardı, onların da tezleri şunlar şunlardı diyeceğiz.Kulağımızın duymadığı birçok zırvalar var. Lafa gelince özgürlüğü, halkçılığı kimseye bırakmazlar ama milletin tercihine saygı duymazlar. Milletimiz bunlara 16 Nisan'da gereken dersi verecek
TARİHİ BİR ÖNEME SAHİP
Zahiren baktığımızda, ortada 18 maddelik bir anayasa değişikliğinin kabulü veya reddi söz konusudur. Ancak içerik açısından bakıldığında bu halk oylaması tarihi bir öneme sahiptir.Kaymakam ve Belediye Başkanı yetkileri ile donatılmış bir muhtarın, mahallesine getireceği değişimi bir düşünün. İşte 16 Nisan'da buna benzer bir değişiklik yapılacak. Ama bunu anlamayanlar var.
ARAMIZDA FARK YOK, BENİ DE MİLLET SEÇTİ SİZİ DE
Geçenlerde bir konuşma yapıyor. 17 Nisan'da muhtarlıkları Cumhurbaşkanı kapatabilir diyor. İnanın, böyle bir yalan makinesi ben görmedim. Bir defa muhtarların nasıl seçildiğini dahi bilmiyor. Tayyip Erdoğan nasıl seçildiyse muhtar da öyle seçiliyor sayın Kılıçdaroğlu! Aramızda fark yok. Beni de millet seçti, sizleri de.Muhtarlar yasal düzenlemeyle geldi. O yasal düzenlemenin bağlı olduğu yer Anayasa'dır.
AĞZINDAN ÇIKAN LAFIN ESİRİ OLURSUN
Ne yazık ki muhtarı bu beyefendi hafife alıyor. Ben BM toplantısında konuşuyorum, o da burada konuşuyor. Diyor ki, Erdoğan konuşurken utandım, dünya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyor belli değil diyor. 40 kadar muhtarla toplantı yapıyor. Bir muhtar çıkıyor, siz Cumhurbaşkanımızın konuşmasını bu şekilde değerlendirdiniz. Ben bir muhtar olarak bundan rahatsız oldum diyor. Ne dese beğenirsiniz, haddimize mi! Yahu söyledin işte kayıtlarda. Dünya öyle bir dünya ki ağzından çıkan bir lafın esiri olursun. Sır ağzından çıkana kadardır.Lokantaları kapatacakmışım. Lokantayla Cumhurbaşkanının ne işi var? Kaldı ki o mekanizmayı da bilmiyor. Lokantayı kapatacaksa belediyeler kapatır. Ben belediye başkanlığı da yaptım, bu işleri iyi bilirim sayın Kılıçdaroğlu. Yani kim ne iş yapar haberi yok.
PARAYLA BAKANLIK DAĞITILDI
Biz aynı ekolden geldiğimiz için ne Sayın Gül'le ne benim Cumhurbaşkanlığımda böyle bir şey olmadı. Ama merhum Ecevit ile Sezer'in anayasa kitapçığı fırlatılmasını düşünün. Ekonomi allak bullak oldu. Bunun bedelini kim ödeyecek? Millet. Bunları ortadan kaldıracak sistemin adıdır 16 Nisan. O bakımdan çok önemli. Hükümet koalisyonla, kavgayla, pazarlıklarla, meşhur Güneş Motel olayını hatırlayanınız vardır. Pazarlıkla, parayla 13 bakanlık dağıtıldı. Şimdi hükümet Meclis'te kurulmayacak, doğrudan sandıkta milletimiz tarafından sizin tarafınızdan kurulacak.