Başbakan Erdoğan'dan İsviçre'deki bankada hesabı bulunduğuna dair iddialara sert çıktı.
Abone olİNTERNETHABER.COM - Başbakan Erdoğan, Wikileaks belgelerindeki iddiaları gündeme taşıyan ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na rest çekti: "İsviçre'de banka hesabım olduğunu ispatlarsanız bu makamı bırakırım. Ancak ispatlayamazsanız siz oralarda duracak mısınız?"
Ankara'da Güvenlik Yönetim Sistemi'nin açılışında konuşan Başbakan Erdoğan'ın açıklamasından başlıklar şöyle:
Belgelerin büyük bir hakikat gibi algılanması hakikat kavgasını zedeler. Muhalefet siyaset üretmede büyük bir acziyet içinde. Hakkımızda bugüne kadar her türlü ipe sapa gelmez iddiayı gündeme taşıdılar. Her seferinde yüzleri kızardı. Sabah itiraf attılar öğlen altında kaldılar. Öğlen iddia ettiler akşam çarkettiler. Akşam söyledikleri yalan yatsıya kalmayan yüzlerinhi kızarttı. Kendilerine ait cümle kalmadığı için başka bir devletin diplomatları arasındaki dedikodu yazışmalarından medet umar hale geldiler.
ABD BUNUN HESABINI SORMALI!
KILIÇDAROĞLU'NDAN U DÖNÜŞÜ MÜ? |
Başbakan Erdoğan'ın muhalefete dönük sert açıklamalarına CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan jet yanıt geldi: "Biz CHP olarak belgeleri özetleyeceğiz, iddiaların arkasında duracağız ve kamuyouna bunu anlatacağız... Belgelerin önemli olduğu dünyanın sarsılmasından bellidir... Tüm ülkelerde, sadece Amerika değil manşetlerde yer alıyorsa bu belgeler önemlidir... Asıl taşlar arkadan gelecek... İddialar sıradan değil çok ciddi. Bir ülkenin Başbakan'ı için İsviçre bankalarında 8 aydır hesabı vardır deniyorsa bu iddialar çok ciddir. İddialara karşı net somut bilgiler ortaya konmazsa Başbakan zan altında kalacaktır. " |
Bu diplomatmların yalan yanlış yorumlarıyla yaptıkları itiraflar birinci derecede ABD'yi bağlar. ABD'nin o diplomatlardan bunun hesabını sorması lazım. Hiçbir devlet yalan yanlışlarla bir başka devleti itham altında tutamaz. İsrail medyasına Türkiye'nin başbakanından şikayet edenler, Brüksel'de, Paris'te Türkiye'yi yabancılara şikayet edenler, yabancı dipolmatların hezeyanına sarılmış durumdalar. Neymiş Başbakan'ın şu ülkedeki bankada hesabı varmış. Neymiş Başbakan Antalya'daki raylı sisteme müdahale etmiş. Bu iddialardan medet umacak kadar mı çaresizsiniz? Bu kadar fırsatçılık olur mu?
BENİM ABDESTİMDEN ŞÜPHEM YOK!
Benim abdestimden şüphem yok, dolayısıyla namazımdan da şüphem olmaz. Düne kadar Türkiye'yi sırça köşklerinden izliyorlardı, bugün artık kendi ülkelerini yabancı diplomatların dedikodularından izlemeye başladılar. Düne kadar kendi hezeyanlarıyla siyaset üretiyorlardı bugün artık onu da yapamamaya başladılar. Nereden geldiğine bakmadan, aslını astarını araştırmadan arkasındaki niyet, hedef, gaye hakkında buna sarılmak en hafif tabiriyle fırsatçılıktır.
ISPATLARSAN KOLTUĞU BIRAKIRIM!
Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na bir çağrıda bulundu:
Açık söylüyorum bana, şahsıma, dünürüme, arkadaşlarıma yönelik şeyler. Benim dünürümün hayatı yazmak çizmekle geçti, adamı müteahhit yaptılar. Bu iftiraları ortaya atanlar ne kadar alçaksa, bu iftiraları da manşetleriyle yalanlar siyaset malzemesi yapan aynı şekilde alçaktır. Hukukta bir kaide vardır, müddei iddiasını ispatla mecburidir. Ana muhalefet lideri gitsin bu iddiayı ortaya atanlara sorsun. 'Böyle bir şey söylüyorsunuz ama ABD bu işi iyi bilir nerede bunun delili? Bu delili bana gösterin' demeli. Böyle bir şeyi bulamayıp sadece atılan iftira yüzünden kalkıp da benden bunun ispatını istemek kadar zavallılık olur mu? Benim İsviçre bankalarında bir kuruş param yok ki, ispat edeyim. Ben diyorum ki, böyle bir şey ispat ettiğinizde ben bu makamda durmam, ama siz o makamda duracak mısınız?