Cumhurbaşkanı Erdoğan Fransa yolunda kabine değişikliğinden, Hakan Atilla davasına kadar gündemdeki bir çok konu hakkında flaş açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile Karamollaoğlu'nun görüşmesi hakkında da değerlendirme yaptı.
Abone olANKARA bir süredir kabine değişikliği olacağı iddialarını konuşuyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Fransa'ya hareketinden önce havalanında bu iddialara net yanıt verdi. Erdoğan gazetecinin sorusuna, "Çok kısa bir cevap vereyim mi? Doğruluk payı yok" dedi. ABD'nin Hakan Atilla hakkındaki kararına da ilk kez konuşan Cumhurbaşkanı, "Amerika'nın adalet anlaşıyı buysa dünya yandı' yorumunda bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her satırı bomba olan açıklamalarından bölümler;
ABD'DEKİ HAKAN ATİLLA DAVASI: Amerika şu anda çok ciddi bir kumpaslar zinciri içerisinde bir süreç işletiyor. Sadece hukukta değil, ekonomi alanında da kumpaslar var. Her tarafı kendine göre yola getirme gayretinin içinde. 6 kez Amerika'ya giren Hakan Atilla engelleme ile karşılaşmıyor, 7. girişinde alınıyor. 6 davanın bir tanesinde kara para aklama yok diyor, diğerlerinde dolaylı yoldan işi kara para aklamaya kadar getiriyor. Halk Bankası'nın kendisinin de uzaktan yakından bu dava ile ilgisi yok. Zarrab konusu ile bütünleştirmek sureti ile bir yerlere vardılar. Çok daha çirkin olanı, bu davalarda, duruşmalarda süreç çok farklı işletildi. Amerika'nın adalet anlayışı buysa o zaman dünya yandı.
Amerika adalet anlayışını gözden geçirmeli. Ondan sonra kalkıp dünyaya da adalet dersi vermeye kalkmasınlar. Biz Rıza Zarrab konusunda da yapılmakta olanlar, dönenler, onu geç bir tarafa, benim ülkemde bize karşı bir darbe girişiminde bulunacaklar, bulunanları sens 1999, o günden bugüne kendilerine tahsis ettikleri 400 dönümlük arazide paşalar gibi yaşatacaklar. Kendilerine giden 85 kolinin üzerinde, şimdi 100 koliyi bulmuştur, verilmiş kararlarla ilgili olarak da hiçbirini itibara almayacaklar. O zaman aramızdaki ikili ilişkilerdeki uluslararası hukuk ve ikili hukuk da hükmünü yitiriyor. Bundan sonraki süreç, üzülerek söylüyorum ki böyle işleyecek.
KILIÇDAROĞLU- KARAMOLLAOĞLU GÖRÜŞMESİ: Siyaset yapıyoruz. Eğer 100 bin imzayı toplamaktan uzaksa bir siyasi hareket o zaman bunu yapmasına gerek yok. Demek ki hiç gücü yok. Bu yolda bu mücadeleyi vermek de zor bir iş, yürümez. Bir diğer konu maliyetleri çok yüksekse, maliyet noktasında noter masrafları falan onun sorunu. İktidar bu kararı tek başına vermedi ki.
ÇOCUKLARINI ÖLDÜREN CANİ BABA : Bu konunun aslında izahı söz konusu değil. Bunlar cani. Bunlar insanlıktan nasibini almış değil. Gerçekten bu son dönemde yaşadıklarımız hakikaten, televizyon ekranlarında izlediğimiz zaman acaba diyoruz bu medyayı mı suçlasak. Bunları göstermeyin. Toplum bunalımın içerisinde giriyor. Diğer taraftan da ibret olabilir mi düşüncesine giriyorsunuz.
Bunu gördüğü zaman bazı vatandaşlarımız idam diyor. O yavruları nasıl öldürürsün ya. Sende zerre kadar vicdani bir şey yok mu? Kendini öldürsen ne yazar öldürmesen ne yazar. Hemen yorumlar başlıyor, ruhsal bunalım neticesinde böyle oldu. Tamam da ruhsal bunalıma girmeyen de var. Buna toplumsal olarak vereceğimiz tepki çok çok önemli. Onları bu toplumun içinde önce kendi akrabalarından yakınlarından başlamak üzere yalnızlığa itmek, ya da onları bu psikolojik sıkıntılardan çıkarmak için önce yakınlarının bazı adımlar atması gerekir. Burada Diyanet'e düşen büyük görev var.
İRAN'DAKİ OLAYLAR: Ben sayın Ruhani ile bir görüşme yaptım. Kendileri hafta sonuna kadar normalleşmenin olacağını söylediler. Dün normalleşme içine de İran'daki gelişmeler girmiş vaziyette. Ruhani'nin ilk açıklamasından sonraki süreçte de, sokak gösterilerinin, kendi halklarını demokratik haklarına yönelik olduğu ifadeler süreci yumuşatmıştır. Burada rejimi sahiplenenlerin İran'daki konumunu ortaya koyması bakımından da önem arzetmiştir. Dışişleri olarak açıklamamızı yaptık, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü de bu açıklamayı yaptı. Özellikle bazı ülkelerin başka ABD, İsrail olmak üzere bu ülkelerin, İran'dır, Pakistan'dır, içişlerine karışmalarını doğru bulmamız mümkün değil. Bunu Irak'ta gördük. Suriye'de var mı düzelme yok, Libya aynı, Tunus aynı, Sudan, Çad hepsi aynı. Karıştırılan ülkeler hep İslam ülkeleridir. Halkı Müslüman olan ülkeler, buralar üzerinde oyunlar oynanıyor. Buralarda yeraltı zenginlikleri var, nasıl kendilerine ait hale getirebilirler bunların da adımlarını atıyorlar. Bu gerçekleri başta halkımızın ardından da tüm halkımızın bilmesi lazım. Buna göre de bakışların değişmesi gerekiyor. Birilerini yalnızlığa sevk etmek isteyenler kendileri yalnız kalacaklardır.
Erdoğan'dan Murat Hazinedar yorumu! Ataşehir'de ne olduysa...