‘Ermenilerin baskısı var’ diyen İsviçre Cumhurbaşkanı’na Erdoğan, "parlamento yargı veremez" dedi.
Abone olHalka ve Olaylara Tercüman Gazetesi'nin haberine göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Sekreteri Annan ile görüşmesinden önce, İsviçre Cumhurbaşkanı Joseph Deiss ile bir araya geldi. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmeye Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey de katıldı. Görüşmede önce İsviçre Kanton Meclisi’nde daha sonra Ulusal Meclisi’nde kabul edilen sözde Ermeni soykırımıyla ilgili yasa tasarısı da gündeme geldi. Erdoğan, görüşmede, bu yasanın ikili ilişkileri bozmasının hata olduğunu, o dönemde yaşanan hadiselerden Türk ve Ermeniler’den de ölenler bulunduğunu, bu konunun tarihçilere bırakılması gerektiğini dile getirdi. Bu kararın Türk Hükümeti, Türk Milleti nezdinde nasıl infiale neden olduğunu da anlatan Erdoğan, bütün bunları değerlendirmenin tarihçilerin işi olması gerektiğini, parlamentoların bu konularda yargı veremeyeceğini, bunun iki ülke ilişkilerini zedeleyeceğini anlattı. İsviçre Cumhurbaşkanı Deiss ise İsviçre’de yaşayan Ermeni azınlığın baskısıyla bu kararın alındığını, Başbakan’ın (Erdoğan) bu konunun tarihçilere havale edilmesi yönündeki görüşlerine katıldığını söyledi. Erdoğan, İsviçre’de 100 bin Türk yaşadığını, bunun 20 binin çifte vatandaş olduğunu, dolayısıyla alınan kararın burada yaşayan Türkler’i rencide ettiğini, tepkilerin İsviçre Hükümeti’nce dikkate alınması gerektiğini, fanatik Ermeniler’e alet olunmaması gerektiğini söyledi. Deiss’in Türkiye’nin Ermenistan’a ambargo uygulaması konusunu sorması üzerine Erdoğan, Türkiye’nin varlığını ve sınırlarını tartışma konusu yapanlara karşı başka bir seçeneğin olmadığını, bu durumu düzeltmek için Ermeniler’in de adım atması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, İsviçre’de yasadışı PKK ve onun uzantısı olan örgüt (KADEK) ile DHKP-C’ye karşı hükümetin yeterince önlem almadığını, Türkiye’nin terörden çok çektiğini, 40 bine yakın kurban verdiğini söylemesi üzerine Deiss, bu örgütlerin faaliyetlerinin yakından izlendiğini, ifade özgürlüğü sınırları içinde kaldığı sürece, yasalar uyarınca bir şey yapamadıklarını, ancak takip ettiklerini söyledi.