Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam coğrafyasına tarihi birlik çağrısı geldi. Erdoğan, 'İslam coğrafyası üzerinde operasyon yapılıyor' dedi
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam ülkelerine tarihi birlik çağrısı...
İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısının açılış konuşmasını yapan Erdoğan, İslam ülkelerine "Kur'an ve Hazreti Muhammed'in ışığında birlik olalım" çağrısı yaptı.
Batılı ülkelere işaret ederek "İslam coğrafyasında yaşanan sorunların nedeni aramızdaki yabancılar" diyen Erdoğan, "Biz konuşmayınca devreye teröristler, fitneciler giriyor. Devreye moderm Lawrencelar giriyor" dedi.
AHİRET HATIRLATMASI
Erdoğan'ın konuşmasının en çarpıcı bölümü ise salondaki Müslüman parlementerlere 'Ahiret günü' hatırlatması oldu.
"Acı bir geçektir, bizler Müslümanız ve kıyamete, hesap gününe inanan insanlarız. Bunların hesabı bze muhakkak sorulacaktır. Sünni ya da Şii olmamız ya da başka farklılıklarımız bu gerçeği değiştirmiyor. Yaptıklarımızdan olduğu kadar yapabilecekken yapmadıklarımızdan da er ya da geç hesaba çekileceğiz."
BM'DEKİ 5'TE BİR TANE İSLAM ÜLKESİ VAR MI?
Birleşmiş Milletler-BM'ye yönelik eleştirilerini de yineleyen Erdoğan, "BM'deki daimi 5 üye arasında İslam ülkesi var mı? Dünya 5'ten büyükttür. Artık 1. Dünya Savaşı koşullarını yaşamıyoruz" eleştirisinde bulundu.
"Acı bir geçektir, bizler Müslümanız ve kıyamete, hesap gününe inanan insanlarız. Bunların hesabı bze muhakkak sorulacaktır. Sünni ya da Şii olmamız ya da başka farklılıkalrımız
bu gerçeği değiştirmiyor. Yaptıklarımızdan olduğu kadar yapabilecekken yapmadıklarımızdan da er ya da geç hesaba çekileceğiz.
Nazi toplumunun temsilcileri camilere gamalı haç çizerek hakaret ediyor, kundaklıyorlar. Buralar bizim mabedimiz ve yapılanlar tahrik değil de nedir?
Filistin'de masum çocuklar öldürülürken sadece acı çekmek bizi sorumluluktan kurtarır mı?
Suriye'de yüzbinlece ölüm ve hicret karşısında; kamplarda açlıktan soğuktan ölen çocuklar karşısında sadece vicdanımızın sızlaması bizleri kurtarır mı?
Önce kendimizi sorgulamalıyız.
'Yabancılar geliyor, bombalıyor, öldürüyor...' Zaten sıkıntı burada. Niçin sorunlarımızı halledemiyoruz da onlara bırakıyoruz. Sorunlarımızı bu Meclis'te halletmeliyiz, onlara bırakmamalıyız. Bizim birbirimizle konuşmak için aracılara ihtiyacımız yok. Biz gönül diliyle zeten konuşuyoruz.
Eğer istersek, eğer arzu edersek, eğer Hazreti Peygamber'in bize çizdiği istikamette ilerler ve kardeş olmanın gereğini yerine getirirsek sorunları kolayca aşabiliriz. Bunun için yeterli akla, birikime sahibiz.
Tarihte kurduğumuz barışı bir ve beraber olursak yeniden kurabiliriz. Bizim birbirimizle konuşmak için tercümanlara ihtiyacımız yok, biz gönül dilimizle konuşuyoruz. Biz aynı kıbleye dönen insanlar olarak insanlığı ilgilendiren her soruna karşı ortak etkili bir mücadele verebiliriz.
KİMSE BİZE HAKKIMIZI VERMEZ BİZ ALACAĞIZ!
İslam İşbirliği Tekilatı'nda 56 ülkeyiz, bizim sözümüz orada geçiyor mu? Hayır.
Peki biz ne işe yarıyoruz? Bunu sormayacak, sorgulamayacak mıyız?
BM'nin neredeyse 3'te 1'i İslam ülkelerinden oluşuyor. O zaman bu toplantıların bir anlamı kalmaz. İranlıların güzel bir sözü vardır, 'oturdular, konuştular, dağıldılar' denir. Şimdi biz de böyle yapacaksan, bir anlamı yok. Ama karar alıp uygulayacaksak, bu işin bir neticesi var. Unutmayın, kimse bize bir hakkı eliyle vermez, biz alacağız...
Bir kez daha ifade ediyorum:
'Dünya 5'ten büyüktür.' Bu 5 içinde bir tane İslam ülkesi var mı?
Tüm dünya bu 5 üyeye teslim mi? Böyle bir adalet olabilir mi? BM Güvenlik Konseyi'nin reforma edilmesi artık şarttır.
İSLAM COĞRAFYASI ÜZERİNDE OPERASYONLAR YAPILIYOR
Hepimiz, herbirimiz Kur'an-ı Kerim'in ilahi mesajı altında, Hz. Muhammed'in mesajı altında birbirimize kardeş olmuş ümmetin mensuplarıyız.
Öyle meseleler var ki herkes susar sadece Kur'an-ı Kerim konuşur. Öyle meseler vardır ki herkes susar sadece Hz. Muhammed'in hadisleri konuşur. Bütün anlaşmazlıklar, ayrımlar unutulup birliğin kardeşliğin ruhu diriltilmek zorundadır. Bizler İslam dininin mensupları olarak olağanüstü süreçten geçiyoruz.
İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapılmaktadır. Müslümanlar birbirlerine kırdırılmakta, vurdurulmaktadır. Akan kan müslüman kanıdır. Ölenler ve öldürenler Müslümanlardır. Biz değerlerimizden heralde uzaklaşıyoruz.
CHARLIE HEBDO KATLİAMI
Malum dergi hakaret içeren karikatürlerle tahrik unsuru oluşturmuştur. Buna kimse fikir özgürlüğü diyemez. Bir dinin rehberine kimsenin saldırma hakkı yoktur. Terörist saldırıların ardından, İslam coğrafyasını ve Müslümanları öz eleştiriye davet edenler, asıl öz eleştiri yapmak, kendisini sorguya ve hesaba çekmek durumunda olanların ta kendileridir.
NETANYAHU'YA AĞIR SÖZLER
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Paris'teki Charlie Hebdo yürüyüşüne katılmasına bir kez daha tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ben herkese Naci el-Ali'yi hatırlatmak isterim. Onun katilini koruyanlar, şimdi çıkmışlar Paris'te katledilenler için yürüyüş yapıyorlar. Yürüyüş yapılsın eyvallah ama adil olalım. Bütün Müslümanlar bu çifte standartı görüyor, görmelidir. Aklı ve vicdanı olan herkes, oynanan oyunu çok net şekilde görüyor...
Paris saldırılarının ardından terörü konuşmak yerine Müslümanları, İslam coğrafyasını konuşmak şiddeti örtmektir, adaletsizliği örtmektir, terörün üzerini örtmektir. Paris saldırılarının ardından başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde İslam düşmanlığını ve İslam karşıtlığını körüklemek, insanlığın geleceği adına son derece tehlikeli bir girişimdir.
İnsanları karikatür çizdiler diye katletmek ne kadar terörse, kutsallara saldırmak da o derece terördür..."
Erdoğan konuşması sonrası salondaki parlementerler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.