BIST 8.864
DOLAR 34,32
EURO 37,36
ALTIN 3.030,66
HABER /  GÜNCEL

Erdoğandan ilginç ATV itirafı

Başbakan Erdoğan, ATV ihalesini anlattı ve damadı konusunda eleştirilere cevap verdi: Ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabildik!

Abone ol

Zamanlaması tesadüf olamayacak kadar hassas bir döneme denk getirilen Erdoğan röportajının ikinci bölümü bugün Ertuğrul Özkök'ün köşesinden okuyucuyla buluştu.

Erdoğan'ın eleştirilere verdiği cevaplar ise bir hayli ilginç. İşte Erdoğan-Özkök röportajından önemli başlıklar;

Başbakan Erdoğan, belki de en çok damadının Çalık grubundaki işiyle ilgili yapılan eleştirilere anlam veremiyor. Erdoğan'a göre en anlamsız eleştirilerde işte burada yapılıyor. Erdoğan'ın Özkök buluşmasından geriye ise şu sorulara verdiği cevaplar kalıyor;

AK Parti zengilerlerini mi yarattı: "Ben böyle sorularda somut olunmasını tercih ederim. Bütün özelleştirmeler açık, medyanın, herkesin önünde yapıldı. En iyi ve yüksek teklifi veren kazandı. Böyle bir şey soracağınızı tahmin etseydim, listeyi getirtirdim. Bunlar içinde birkaçı bizim siyasi görüşümüze yakın insanlarsa bunu pelesenk etmek yanlış. Erdemir, Tüpraş, Petkim... Bunlar kime gitmiş? Bize yakın insanlara mı? Ayrıca kimmiş bu yeni zenginler?"

Damadınızın Çalık ilişkisi: "Bir kere şunu unutmayın. Benim damadım kızımla 3 yıl önce evlendi. Oysa damadım bundan 10 yıl önce Çalık’la çalışmaya başlamış. İkincisi Çalık’a ne kayırmacılık yapılmış? Çalık’tan başka dosya alan yok. Başka teklif veren çıkmadı. Ayrıca düşünüyorum. O fiyat çok pahalıydı. Çalık o tuzağa nasıl düştü? Ahmet Ertürk o rakamı verdiği için. Yoksa ilgilenen bütün öteki şirketler ancak 600-700 milyon dolar eder diyordu."

Ben hesap sorarım: "Bizim o bankalara bir şey söylememiz mümkün değil. Ancak iyi yönetilmezse hesap sorarız. İkisinin de durumu iyi. Ellerindeki parayı en iyi şekilde kime satabilirlerse ona bakarlar."

(...) "Bu bankalarda gizlilik esası var. Kalkıp birileri istiyor diye bilgi vermezler."

Mezarı için tazminat ödeyeceğim: "Ergenekon olayından en rahatsız olan Baykal. Acaba niye? Biz yürütme olarak yargının bize verdiği görevi yerine getiriyoruz. Biz bu görevi yapmazsak suç işlemiş oluruz. Bakın önümüzde Yusuf Bozkurt Özal meselesi var. Süleymaniye’ye gömüldüğü için dava açılmış. Mahkeme reddetmiş. Şimdi Danıştay bunu bozmuş. Bizden tazminat ödememiz isteniyor. Yani görevinizi yapmadınız diyor. Şimdi gömülmüş bir insanı oradan çıkarmak güzel bir şey mi? Ama bize suç işlediniz denip hesap soruluyor. Görevimizi yapmasak, yarın Ergenekon konusunda da suç işlediniz diye hesap sorulmaz mı? Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılıyor biz suçluyuz. Failleri yakalıyoruz yine biz suçluyuz."