BIST 8.619
DOLAR 34,30
EURO 37,52
ALTIN 3.025,47
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan hem uyarı hem de güven mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEİK Toplantısı'nda işadamları ve büyükelçilere seslendi. Konuşmasının büyük bir kısmını Suriye'deki iç savaşa ve mülteci krizine ayıran Erdoğan, diğer ülkeleri uyardı: 'Bu ateş eninde sonunda tüm dünyaya sıçrar!'

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara JW Marriott Otel'de düzenlenen DEİK İş Konseyi Başkanları ve Büyükelçiler Toplantısı'nın açılışında konuştu.

Suriyeli mülteci krizinin geldiği boyutlara ilişkin sert açıklamalarda bulunan Erdoğan, büyükelçiler aracılığıyla dünya liderlerini uyardı. 

Erdoğan,"Terör örgütleri karşısında ikircilikli bir tutum izleyen tüm ülkeleri uyarmak istiyorum. İlkesel bir tutum sergilenmemesi halinde bu ateş önünde sonunda tüm dünyaya sıçrar" dedi.

1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

Konuşmasında 1 Kasım seçim sonuçlarına da değinen Erdoğan, işadamlarına 'istikrar' mesajı verdi.

"Seçim ortamı istikrar ve güven ortamını sağlamıştır. 7 Haziran'dan sonra çıkan belirsizlik ve tereddütlük ortamı ortadan kalkmıştır."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da düzenlenen DEİK İş Konseyi Başkanları toplantısında konuşuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

Dönem başkanlığımızda G-20 çalışmalarına yeni bir vizyon kazandırdık. Özellikle dönem başkanlığı olarak kapsayıcılık ilkesinin, adalet ilkesini de geçerli olacak şekilde genişlettik. Ayrıca 2 ve 3. başlıklar olarak uygulama ve yatırımlar olarak G20 çalışmalarına yeni bir vizyon kazandıdık. Ekonomik büyüme ve refahtan toplumların tüm kesimlerin hakettikleri payları almasını, bunu sağlayamadığımız sürece hedeflenen büyüme oranlarına ulaşmamız mümkün değildir.

Bu çerçevede genç ve kadın istihdamına özel önem verilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde ekonominin bel kemiği olan KOBİ'lerin güçlendirilmesi gerekmektedir. Düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkelerin sorunlarının küresel düzeyde ele alınması ve çözümü yönünde ortak gayret sarfedilmesi şarttır. 

OTURDULAR, KONUŞTULAR, DAĞILDILAR

Acemlerin güzel bir ifadesi vardır 'Oturdular, konuştular ve dağıldılar'. Bizler de oturup, konuşup dağılacaksak bundan hiçbir netice çıkmaz. Eğer bunu uluslararası toplantılarında yapabiliyorsako zaman dünya hep birlikte o kalkınmayı yakalayabilir. Yüzde 2'lik global büyüme hedefine ulaşılması için tüm ülkelerin yapması gereken çalışmalarını takip ettik, takip ediyoruz. 

Küresel büyümenin motor gücü yatırımlardır. Ticaretin arttırılması ve altyapı yatırımlarındaki eksikliklerin giderilmesi yönünde ortak adımların atılmasına ihtiyaç vardır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin 70 ila 90 trilyon arasında bir altyapı harcamalarına ihtiyaç vardır. Siz altyapı yatırımını gerçekleştiremezsiniz yatırım yapmanız zaten mümkün değildir. 

YATIRIM ALAMAMA NEDENİMİZ GÜVENLİKTİR

Bu yatırımlar Kamu Özel Ortaklığı olmadan bunun gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bunun için dünyada yeteri kadar finans imkanı vardır. Burada kıskançlığın bir kenara konulması, bu imkanın harekete geçzirilmesi için G-20 başta olmak üzere tüm devletlerin somut projeleri geliştirmesini gerekiyor. İslami finans gibi alternatifler de güçlü bir şekilde devreye alınmalıdır. Antalya zirvesi önemli kararların alınacağı bir toplantı olacaktır.

G-20'in gücü bu toplantıda üzerinde uzlaşmaya varılan konulardan kaynaklanıyor. Ekonomi elbette G-20'nin asıl varlıkgerekçesidir. Günümüzde ekonominin siyasetten, sosyal gelişmelerde ve özellikle de güvenlikten ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Ülkemizde Doğu ve Güneydoğu yatırım alamıyorsa tek sebebi güvenliktir. Güvenlik sorunu olmasa yerli ve küresel sermaye buraya yatırım yapacaktır. 

Ukrayna krizinin yol açmış olduğu siyasi ve diplomatik sorunların çok ciddi ekonomik yansımaları olmuştur. Irak'ta, Afganistan'da dünyanın farklı bölgelirinde benzer sorunlar yaşanmıştır. Şimdi de Suriye, Irak meselesini dünya gündemine dair etmemiz platformun amacına aykırı değildir. G-20'nin global ölçüde bir küresel çözüm noktasında aday olduğunu düşünüyorum. Kapsamlı ve etkin gücüyle bir rol oynaması tüm insanlığın hayrına olacaktır. 

                                                                            BM'YE SERT ELEŞTİRİ

ERDOĞAN: Artık dünya I. Dünya Savaşı şartları yaşanmıyor. Artık dünya 5 ülkenin dudakları arası arasına terkedilemez.

 Türkiye olarak ulusalarası kuruluşlardaki temsil adaletsizliğine karşı düşüncelerimizi her fırsatta ifade ediyoruz. 'Dünya 5'ten büyüktür' sözümüzün BM üyelerinin çoğu tarafından paylaşıldığını biliyorum. Şu anda gücü elinde bulunduranlar tabii ki buna yanaşmıyor. Artık dünya I. Dünya Savaşı şartları yaşanmıyor. Artık dünya 5 ülkenin dudakları arası arasına terkedilemez. 

Dünyadaki tüm inanç grupları BM'de temsil edilmiyor. Bu bir adaletsizliği getiriyor. Eğer dünya adalet üzerine tesis edilmezse gelişimi beklemek mümkün değildir. Bunu Suriye'deki gelişmelerde görüyoruz. 4,5 yıl içerinde Türkiye 2,5 milyon mülteci kabul edildi. 

MERKEL VE HOLLANDE'LA GÖRÜŞTÜM

Avrupa Birliği Türkiye'deki sığınmacılar için şu anda kaynak tartışması yaparken şu hususu göz önünde bulundurmalı. Bundan sonra da kardeş, dost ve komşu olarak kabul ettiğimiz Suriyeli ve Iraklı kardeşlerimize sahip çıkmayı sürdürürüz. Uluslararası yardımları kalkıp da kasamıza almak için değil yardımların kalitesini daha nasıl arttırız diye düşünüyoruz. Suriye halkına kendi ülkesinde güven içinde yaşayabileceği bir ortam tesis edilebilmesi için bu adımların atılması gerektiğini Brüksel'deki konuşmamda söyledim. Sayın Merkel'le de sayın Hollande'yle de bunu konuştuk. 
Terörden arındırılmış güvenlik bölge adımlarının süratle atılması gerekmektedir. 

ERDOĞAN: Terörle mücadele, PKK, PYD, DHKP-C, Daeş, Paralel yapının üzerine yapılan operasyonlar netice alınacaya kadar sürecektir.

1 KASIM'DA İSTİKRAR SAĞLANMIŞTIR
 
Türkiye'nin 1 Kasım seçimlerini tüm sabotaj girişimlerine rağmen başarıyla çıktığına inanıyorum. Seçim ortamı istikrar ve güven ortamını sağlamıştır. 7 Haziran'dan sonra çıkan belirsizlik ve tereddütlük ortamı ortadan kalkmıştır. Artık çok daha kararlı ve güçlü adımlar aatabilme imkanına sahibiz. Terörle mücadele, PKK, PYD, DHKP-C, Daeş, Paralel yapının üzerine yapılan operasyonlar netice alınacaya kadar sürecektir. 

Halkımızla bütünleşmek süretiyle kararlılıkla bunlar devam edecek. Biz öyle bir milletiz ki, şehadeti peygamberlik makamından sonra en yüce makam olarak kabul etmişizdir. Askerlik, polislik görevlilerimiz de bunun bilinci içersindedir. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, millete ve ailelere başsağlığı dileklerimizi sürekli vurguluyorum. Bunun bedelini terör örgütüne çok ağır ödetiyoruz, ödetmeye devam edeceğiz. 

Terör örgütleri karşısında ikili tavır izleyen tüm ülkeleri uyarmak istiyorum. Terör karşısında ilkesel bir duruş olmazsa bu ateş tüm dünyaya sıçrar. Bugün güven ve refah içinde olduğunu sanan ülkeler yarın iliklerine karşı bu tehdidi görecekler. Pekçok ülkenin, ülke yöneticisinin kağıt üzerindeki analizlerle yönetmeye çalıştığı bu krizle biz hergün yüzleşiyoruz. Bizim bu konuyla ifade ettiğimiz hususlar diplomatik manevra ve siyasi bir söylem olarak görülmemelidir. 

Suriye ateşine odun taşıyan herkes çok yakında kendini aynı ateşin içinde bulmaktan kurtulamayacaktır. Bu samimiyetle ifade edilmiş, dostça bir ikazdır. Bölge insanlarıyla olan kardeşlik ilişkilerimizin gereğini yaptım. 

Büyük yatırımlarımızı süratle tamamlıyoruz. Bunların arasında istanbul'da inşa edilen yeni havalimanı, üçüncü köprü, İstanbul-İzmir otoyolu, limanlar, nükleer santraller. Bunlara Çanakkale boğaz köprüsü olmak üzere Kanalistanbul'u da ekleyerek hedeflerimizi birer birer gerçekleştiriyoruz. Savunma sanayinde Türkiye'nin dışa bağımlılığını tamamen ortadan kaldıracağız. 

2023 HEDEFLERİ

Demokraside, özgürlüklerde, insan haklarında, hukukta Türkiye dünyada örnek gösterilen bir ülke olacaktır. Önümüzdeki 4 yılı en verimli şekilde kullanmak durumdayız. Türkiye 2023 yılına dünyanın en önemli 10 ekonomisinden  biri olarak girecektir. Biz sadece kendimiz kazanalım demiyoruz, birlikte kazanalım diyoruz. Orta Asya'daki kardeşlerimize, Afrika'daki dostlarımıza Rusya'ya, ABD'ye aynı teklifi yapıyoruz, gelin birlikte kazanalım. Ahlakı, vicdanı, adaleti öne alarak kazanalım.