Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele konusunda muhalefete yüklendi, MHP'nin elini taşın altına koymadığını söyledi.
Abone ol
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dağlıca'da zırhlı araçlara mayınlı saldırının gerçekleştiğini ve Genelkurmay'ın izahatlarının üzücü olduğunu söyledi. Bundan sonraki mücadelenin çok daha farklı ve kararlı olacağını belirten Erdoğan, 400 milletvekili talebinin de çarpıtıldığını söyleyerek "paralel yapı" ve Doğan Grubu'nu suçladı.
ATV ve A Haber'in ortak canlı yayınına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dağlıca'da meydana gelen terör saldırısıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakkari'deki terör saldırısına ilişkin, büyük üzüntü duyduğunu söyleyen Erdoğan, bu konuda Genelkurmay, Hakkari Valisi ve kolordu komutanı ile görüştüğünü Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da Konya'dan Ankara'ya giderek güvenlik toplantısı gerçekleştirdiğini ifade etti. Erdoğan şunları söyledi;
"Dağlıca'da yapılan bir temizlik neticesinde böyle bir olay gerçekleşiyor. Oradaki zırhlı araçlarla ifade edildiği kadarıyla mayınlarla kurulmuş olan tuzaklar neticesinde bir olay burada art ardına oluşuyor. Tabi şu anda bu konuyla ilgili Genelkurmay Başkanımızın izahatları hakikaten üzücü. Temennim odur ki şu anda yapılacak açıklama ve onun ardından da tabi oradaki devam edecek olan mücadele çok daha farklı çok daha kararlı olacaktır. Hepimizin başı sağolsun. Milletimizin başı sağolsun, Allah sabırlar versin.
"400 MİLLETVEKİLİ" TARTIŞMASI
Bunu anlamak mümkün değil. Bu 400 hedefini gösterme, aslında yeni Anayasa'nın inşası noktasında, inşa edebilsin, kurabilsin. Bu yeni Anayasa temelinde Yeni Türkiye adımını rahatlıkla atabilelim. Buna yönelik bir hedeftir bu. Bunun yanında şunu da görmek lazım. Parlamentoya girme gayreti içerisinde olanların, 80 vekille girdikleri halde, parlamentoda daha zayıf oldukları dönemlerde olmadığı kadar bu dönemde yaptıkları tahribatı ne ile izah edeceğiz. Biliyorsunuz 6-7-8 Ekim olaylarını yaşadık. Suruç olayını, Diyarbakır olayını yaşadık. Burada başka yerlere fatura kesmenin anlamı yok. Bunlar hep bir dayanışmanın, yardımlaşmanın neticesinde ülkemizde bir terör belası estirilmesinden başka bir şey değildi. Terörden rant elde ediyorlar. Yaptıkları şey bu. Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa'yı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok daha farklı olurdu.
"CHP VE MHP ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMADI"
Ben Sayın Başbakanımıza hükümeti kurma görevi verdim. Ve CHP ile görüşmeler yapıldı. CHP ile mutabık kalınsaydı, iki partinin sayısı Anayasa'yı inşa etmek için yeterliydi. Ama malesef belli yerlere takılmak suretiyle bu olmadı. Daha sonra MHP ile göüşmeler oldu. O tabi Anayasa'yı yapmak için yeterli değildi ama en azından millete gitme, referandum noktasında böyle bire imkanı sağlayabilirdi. Fakat MHP ile de böyle bir şey yapılamadı. Bir taraftan teröre karşı olduğunu söyleyeceksin, kalkıp da elini, vücudunu taşın altına koymayacaksın. Böyle bir anlayış, bir milli duruş olamaz.
ÇATIŞMALAR NEDEN YENİDEN BAŞLADI
Gidilecek seçimde yine bölge halkını tehdit altında tutmak suretiyle, buradaki oy potansiyelini korumak istiyorlar.
Dün vatandaşlar yürüyüş yaptılar. Artık çekin elinizi yakamızdan dediler. Benim Güneydoğu'daki vatandaşımın bunu daha fazla yapması lazım. Çünkü siz bizim evlatlarımızı dağa kaçırdınız. Hala biliyorsunuz kaçırılmış olan yüzlerce, binlerce çocuk var. Bölücü Terör örgütü böyle bir yöntemi kendisine seçmişse, diğer vatandaşlara korku salmak için bunu yapıyor. Temenni ederim ki halkımız onun bu durumunu görür ve kararını verir, bu kararını da sandığa yansıtır.
HDP'YE YÜKLENDİ Biz sırtımızı nereye dayıyoruz diyorlar, 'YPG'ye, PYD'ye, PKK'ya dayıyoruz...' Bunları açık açık kendileri söylediler, eş başkan söyledi bunu üstelik. Bunun söylendiği bir Türkiye'debunlarla siz parlamenter demokrasiyi nasıl yaşayacaksınız? Nasıl bunlarla birlikte ülkemizde huzur ortamını inşa edeceksiniz. Öyleyse yapılması gereken nedir? Tabii ki hükümet, tabii ki güvenlik güçlerimiz ellerinden ne geliyorsa bunları yapacaklardır. Burada Cumhurbaşkanına değişik şekilde hakaretler, her türlü şeyleri söylemek vesaire, bunlar tabi milletimiz tarafından takdir ediliyor, milletimiz bu noktada notunu veriyor. Musluklardan kan akıtanların kimler olduğunu milletimiz gördü. Bunlar kandan besleniyor zaten. O kan olmasa bunların yapacağı hiçbir şey yok. Bunları hep gördük, görüyoruz. Temenni ederim ki milletim bunun takdirini gayet iyi yapar ve ona göre de adımlar atılır."